Neil Simon’dan ‘İkinci Bölüm’
Hayati Asilyazıcı
İstanbul Devlet Tiyatrosu, Cemil Büyükutku’nun Neil Simon’dan Türkçe’ye çevirdiği, Hidayet Erdinç’in sahneye koyduğu ‘İkinci Bölüm’ adlı oyunu başarıyla oynuyor. Tiyatro için her zaman aranan ve yapılması gereken kolektif oyun anlayışı bu oyunda gerçekleştiriliyor. Rollerin dağılımı yönetmenin de özenli çalışmasına katkı sağlayarak sözünü ettiğim takım oyunculuğu ile dikkati çekerken, Neil Simon, her yapıtında olduğu gibi izleyicinin ilgisini çeken kurgusuyla gişe kaygısını önde tutan bir oyun yazarıdır. Genellikle eleştirmenler oyunlarındaki ironiyi dozunda kullandığı, ticari kaygısını da gözardı etmediği konusunda birleşmektedirler. Açıkçası gişe yapan oyunlarıyla ünlüdür yazar. Neil Simon (1927) New York doğumlu Musevi bir ailenin çocuğudur. Hem Musevilerin hem de ABD’li halkla özdeşleşmenin karmaşık yaşam biçimlerini oyunlarında başarıyla yansıtmıştır. Ekonomik bunalımın getirdiği yoksulluklardan Simon ve ailesinin daha çok etkilendiği bir gerçektir. Her ne kadar ABD’nin demokrasisinden söz edilirse de gerçek anlamda bu demokrasinin görece bir demokrasi olduğunu biliyoruz. Bu sadece şimdiki Başkan Obama’nın içinden çıkamadığı bir demokrasi anlayışı değildir. Amerika’nın keşfinden sonra göçün getirdiği karmaşıklık ABD halkının ayrımcılığına neden olmuştur. Her ne kadar dünyaya demokrasi getirme havariliğine soyunsa da ABD tüm olanakları ile kendine göre geri kalmış ülkelere demokrasiyi getirme vaadiyle girmekte, saldırmakta, işgal etmekte hiçbir sakınca görmemektedir. En son örnek Irak’a demokrasi getirmek için girdi, NATO’yu kullanarak bomba yadırdı, bir milyondan fazla insanı öldürdü, kentleri yıktı. Sadece ve sadece Saddam Hüseyin’i devirmekle yetindi. Irak’ın tarihsel görkemini soyup soğana çevirdi, halkını perişan etti. Daha sonra Libya’ya demokrasi getireceğini söyledi, orayı NATO ülkeleriyle birlikte yakıp yıktı. Kaddafi sonuna kadar savaştı ama NATO’nun gücüne dayanması güçtü. Artık bir kaosu yaşayan Libya’yı görüyoruz.
GEÇMİŞİ HALLETMEDEN BUGÜNÜ YAŞAYAMAZSIN
Neil Simon ABD’nin küçük insanlarını oyunlarında gerçek yaşamlarını anlatırcasına sahneye taşır. Onların yaşam biçimlerini, özel ilişkilerine kadar ayrıntılı olarak tiyatro diliyle anlatır. İkinci Bölüm işte yazarın başarılı ve tipik örneklerinden biridir. Bu dönem Devlet Tiyatrosu’nda gördüğüm iyi hazırlanmış, iyi sahnelenmiş, ayrıntılarıyla birlikte yorumlanan başarılı bir çalışmadır. Başta yönetmen Hidayet Erdinç’in dikkatli ve özenli çalışması kolektif başarıyı getiriyor. Oyunculara gelince; her bir oyuncu karakter çözümlemelerini takım oyunculuğu içerisinde üst düzeye taşıyor. Gönül hoşedici, eğlendirici, eğlenirken de düşündürücü olduğunu anlıyor ve her sanatçının kendi rolündeki kompozisyon betimlemelerini ilgiyle izleyebiliyorsunuz. Bütün bu görsel ve işitsel özellikler fazla derinliği taşımayan bir oyun olmasına karşın oyuncuların çabaları ile daha bir derinlik kazanıyor. Temiz bir Türkçe ile çevrilmiş oyuna katkı sağlıyorlar. Böylece zaman zaman bulvar oyununa kaçabilecek bölümlerini de nitelikli düzeye taşıyorlar. Kolektif başarıdan söz ederken doğal olarak oyunun kuartet şefliğini Ayşen İnci’nin yaptığını belirtmeliyim. ‘George Schneider’ rolünde Şahin Çelik dikkati çekiyor. Ayrıca her oyuncu dil betimlemeleri ile oyunu daha da etkili kılıyor. İşte başarılı kuartetin diğer oyuncuları; M. Lebib Gökhan, Veda Yurtsever İpek. Ethem Özbora’nın sahne tasarımı deneyimi ile örtüşen başarıdaydı. Nalan Alaylı’nın giysi tasarımları oyuncuların yoğun trafiğini aksatmadan değişimli olarak kullanılmasındaki özellikler ilgi çekiciydi. Önder Arık’ın ışık düzenlemesi de oyuna uygundu.
Hayati Asılyazıcı
Aydınlık Gazetesi ALINTI:
28 Şubat 2016, 10:12
Haberin detayı için ==>http://www.aydinlikgazete.com/neil-simondan-ikinci-bolum-makale,63154.html