Afşar Timuçin: 2015 Dünya Şiir Günü Bildirisi

Afşar Timuçin evetbenim

2015 PEN Şiir Ödülü’nü kazanan Afşar Timuçin’in Dünya Şiir Günü Bildirisi
 
"Şiirin ölüm kalım savaşı verdiği bir dünyada yaşıyoruz. Gerici güçler gerçek bilimi gerçek felsefeyi gerçek sanatı boğma yolunda bütün çabalarını ortaya koyarken ince bilge kırılgan şiir gökdelenlerin siyasetlerin çıkarların markaların adaletsizliklerin tankların altında eziliyor. Bir kazanma hırsıyla dünyaya ele geçiren sermaye herkese ileri teknoloji ürünleri pazarlarken şiiri de bütün gerçek değerlerle birlikte yok etmek istiyor. İletişim araçlarının yetkinliğine karşın yanlış bilinç üretmeyi görev bilenler yüzyılların getirdiği değerleri geçersiz kılmaya, parayı tanrı sayan bir uydurma değerler dizgesini yaşama geçirmeye çalışıyor. Evrensel cahillik her gün biraz daha yaygınlaşıyor kurumlaşıyor kökleşiyor saldırganlaşıyor. Hiçbir değer tanımama konusunda kararlı görünen dünya sermaye güçleri bu amaçlarını gerçekleştirme yolunda adım adım ilerlerken demokrat görünen demokrasi düşmanlarından, ahlak değerlerini her şeyin üstünde tutar görünen ahlak düşkünlerinden, devrimciliği kimseye bırakmayan kurulu düzen yardakçılarından alabildiğine destek görüyor. 
 
Bu yüzden şiire bugün daha çok gereksinimimiz var. Kurtuluşun yalan yanlış tasarılarda, köksüz temelsiz düşlerde, ikiyüzlü ya da çokyüzlü ilişkilerde, basit ve bayağı siyasetlerde olmadığını, güçlünün eline bakmanın onursuzluk olduğunu bilenler dünyanın ancak şiirle, şiiri yaratanlarla ve şiiri özümleyenlerle kurtulabileceğini de biliyor. Şiir bize daha da insan olma yolunda neler yapmamız gerektiğinin öngörüsünü sağlıyor. Şiir bize kim olduğumuzu, insan için ne yapmamız gerektiğini, insana adanmanın nasıl bir şey olduğunu öğretiyor. Şiir kimseyi öldürmüyor, kendi için bir şeyler elde etmek istemiyor, insanlığı üçe dörde beşe bölmeyi düşünmüyor, insana güzelin yüceliğini duyururken aç yatan çocuklar için işsiz babalar için acılı anneler için daha doğru bir dünya kurmaya çalışıyor. Şiir insan olmanın ve insana adanmanın bilincidir. Şiir ışıktır umuttur savaştır inanıştır arayıştır. Şiir ün değildir unvan değildir zenginlik değildir, bir köşeyi tutmak bir yeri ele geçirmek ve orada cahilliğin ve çıkarcılığın saltanatını kurmak değildir. Kendilerini şiire adayanlar, yüce duyguların gerçek savaşçıları, gelin hep birlikte dünyayı şiirle kurtaralım, çünkü bugünkü koşullarda şiirden başka hiçbir şey bize aydınlıkların yolunu açacak gibi görünmüyor."

Afşar Timuçin

Alıntı: http://www.pen.org.tr/tr/node/2015

 
 
Seni Düşündüğüm Türkü? 
 
Benim bir canla sevip bin özlemle andığım, 
Bari gölgeni bırak bana 
Su çiçeklerinin en güzel yanları budur, 
Giderken gölgelerini verirler suya 
 
Benim bir canla sevip bin özlemle andığım, 
Bari gölgeni bırak bana 
Su çiçeklerinin en güzel yanları budur, 
Giderken gölgelerini verirler suya. 
Güz akşamları dal kıpırdamazken, 
Suda halkalanan gözleridir 
Sen de gölgeni bırak bana. 
Gönlümün bin güzelliğiyle inanıp sevdiğim, 
Güzelliğini burada ince ince aratma. 
Bir kıyıya, bir gün inen fırtına gibi 
Birdenbire bir şeyler bırak. 
Birşeyleri soğut, birşeyleri yak, 
Dağıt birşeyleri, birşeyleri kur. 
Kendini hiç yokmuşsun gibi bırakma 
Kafamın her yanıyla bir şeyler öğrendiğim, 
Sonsuza uzanan sevinç, güzele vurgun tasa 
En azından bin yılda arayıp bulduğum, 
Bana aşk şiirleri yazdırma artık 
Beni burada gölgen gibi bırakma 
 
 
Afşar Timuçin

Ben Kimim 
 
Ben kimim yaramaz bir çocuk 
Sessizliğiyle kendine gizlenen 
Bugün bile simyacılar iyi kötü 
Bir şeyler bulup çıkarmak isterken 
Ben kimim zamanın kıyısında direnen 
 
Uçaklar uzaklara kanat vururken 
Ben kimim kırılıp kalmış 
Eski bir tekne gibi 
Ben kimim çocuk düşlerinden 
Anlaşılmaz ülkülere uzanmış 
 
Ben kimim bilemiyorum 
Açlığıyla olmadık sevgilerin 
Bir küçücük bakışta oyalanan 
Ben kimim olur olmaz zamanlarda 
Kendine ve her şeye ağlayan
 
Afşar Timuçin

Özgeçmiş
1939'da Akhisar'da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde okurken, Kanada'ya gitti ve orada felsefe öğrenimi gördü, yurda döndü. Bir süre Erzurum Atatürk Üniversitesi'nde Fransızca okutmanı olarak çalıştı. Bu arada doktorasını verdi. 
 
Mimar Sinan Üniversitesi'ne bağlı İstanbul Devlet Konservatuvarı'nda felsefe profesörü. 
 
Şiirde yalınlıktan, açıklıktan, anlaşılırlıktan yanadır Afşar Timuçin. Anlamsız dizeler bulamazsınız onda. İmgeleri somuttur. Bütün esinini yaşamdan, yaşamın gerçeklerinden, kendini 'başka' kılan ayrıntılardan alır. Başka bir deyişle, yaşamdan şiir sağmaktadır. Kolay, basit gibi görünen, bir çırpıda söylenilmiş izlenimi veren, gerçekte yoğun bir çabanın ürünü olan bütünlüklü şiirlerdir.
 
ESERLERİ
Şiir kitapları: Çöl (1968) , Tahir ile Zühre (1968) , Destanlar
(1969) , Böyle Söylemeli Bizim Türkümüz (1974) , Savaşçı Türküleri (1980) , Boş Beşik (1981) , Ey Benim Güzel Sevdalım (1984) , Bu Sevda Böyle Gider (1992)

Alıntı: http://www.antoloji.com/afsar-timucin/hayati/


Sayfa düzeni: Tenise Yalçın evetbenim

tenise.yalcin@gmail.com 

İçerik:  PEN – Türkiye/ http://www.pen.org.tr/tr/node/2015
Şiirler: 
http://www.antoloji.com/ben-kimim-2-siiri/

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir