BENİM OYUM NEDEN HAYIR?

 

BENİM OYUM NEDEN HAYIR?

   Venezuella başkanı Chavez; “Örgütlü halk en büyük güçtür” der. Her ülkenin kendine özgü bir devlet, bir yönetim örgütlenmesi var. Türkeli’nin de (özellikle Türkeli dedim) ta Ortaasya’dan Anadolu’ya uzanan devlet örgütlenmesi biçeminde her zaman devletin başı ve onu yönlendiren çevresi varolmuştur. Osmanlı’da da böyledir bu:  Günümüz siyasetçilerinin pek özendikleri Osmanlı padişahlarının kesinlikle yönetimde söz sahibi devlet “erkanı” her zaman vardı. Ta Abdülhamit’e kadar meclisi de vardı! Ne zaman ki Abdülhamit Meclis-i Mebusan’ı kapatıp Meşrutiyet’i lağvetti, o zaman ülkede bozgun başladı! Osmangazi’nin Şeyh Edebâlî’sinden yoksun Abdülhamit, bütün kararları kendisi verip Osmanlı Donanmasını da Haliç’te çürütünce, 1. Dünya Savaşı sonunda Türkiye paylaşıldı. Bugün Türkiye’nin  siyaset gündemine baktığımızda gördüğümüz manzara, yine Abdülhamit yapılanması özlemi! Meclis’in yerine ülke için kararları tek başına verecek Abdülhamitvari bir Başkan seçimi, Türkiye’yi iç ve dış savaşa götürmekten başka hiçbir işe yaramayacaktır. Hele dünyanın giderek neredeyse 3. Büyük Savaş eşiğine dayandığı şu günlerde! Türkiye başkanlık sistemiyle böyle bir gidiş içinde yine paylaşıma sürüklenecektir. Dış (emperyalist) güdümlü  başkanlık isteğinin gerçek amacı budur. Atatürk TBMM’yi kurarken halkın devletçe (siyaseten)  örgütlenmesini  öngörmüştü. Tıpkı Chavez gibi! Çünkü vekilleriyle devlet yönetiminde söz sahibi olan halkın devletine de sahip çıkacağını biliyordu. Chavez’i boşyere örnek vermiyorum; o da BAŞKAN’dı ama, Atatürk gibi halkının sözcülerine(vekillerine) danışan bir başkandı. Oysa Ortadoğu’da başkanlığa özenenlerden “halk adına hayır” gelmez. Emperyalizm adına “evet” gelir. Bu yüzden de onlardan ancak Saddam ya da Kaddafi gibi “devrilebilecek” başkanlar çıkar. Çünkü onlar tek başınadırlar, kararlarını saraylarında  ve “gizli kapılar” arkasında alırlarken  örgütlerine ne  güvenir ne de sorarlar. Yani halklarına, halkın sözcülerine! Bu yüzden de hazin bir sondur onları bekleyen. İşte bu yüzden benim Türkiye’de referandumla sağlanması amaçlanan başkanlık sistemine verecek oyum “HAYIR”dır.

TANSU BELE/ 29 Ocak 2017 

evetbenim4

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir