Bir Virtüoz’un Resitali
Hayati Asılyazıcı
GÜLSİN ONAY
Geçtiğimiz hafta Boğaziçi Üniversitesi Konser Salonu’nda piyano virtüozümüz Gülsin Onay,
olağanüstü bir konser verdi.
Türk piyano edebiyatında, öznel ve özel yeri olan Gülsin Onay’ın bu resitali uzun süre akıllarda kalacak düzeydeydi. Bestecileri seslendirirken her besteciyi kendi üslubu içerisinde inanılmaz başarıyla yorumlarken seslendirdiği bestecilerle ayrı ayrı özdeşleşiyordu. Unutulmaz resitalin kahramanı piyano virtüozu Gülsin Onay ilk olarak F. Herold’ın"Halevy Ludovic teması üzerine parlak çeşitlemeleri" (Si bemol Major Op.12) seslendirdiğinde piyanosu ile kendi üslubu yönünden adeta yarışıyordu. Büyük virtüozlerin özelliklerinde programda yer alan bestecilerin seslendirilişinde dinleyici ile sanatçının buluşması önemli yer tutmaktadır. Sanatçımız Herold’un bu parçasıyla dinleyecileri beklenenin üstünde odak bir noktaya taşıdı.
Virtüoz Gülsin Onay, Chopin’le buluşmasında görkemli yorumuyla sadece dinleyicileriyle bağlantı değil onların herbiriyle ayrı ayrı gönül köprüsü kurdu. Chopin, piyanist Onay’ın doruklarda yorumladığı besteciler arasında yer almaktadır. Chopin’in karakterini, bestecinin müziksel değerini, işitsel olarak en üst düzeye vardırdı. Gülsin Onay’ın resitalinde Chopin’in "Nocturne Mi bemol Major Op. 9", "Nocturne fa diyez minör no. 2 Op. 48 no.2" ve "Ballad no.3 La bemol Major Op. 47" parçaları yer alıyordu.
‘Nocturne’leri ulaşılmaz başarıyla yorumladı. Yorum ve beste arasındaki ilişki bir virtüozun yaşam biçimini de belirliyordu. Gülsin Onay’ın müzik yelpazesinde dünyaca ünlü besteciler bulunmaktadır.
Bu yöntemin saygın sanatçısı elbetteki Gülsin Onay’dı.
Bu dünyaca ünlü besteciler arasında Chopin ve Lizst, Mozart, Beethoven, Rahmaninov, Haçaduryan, Adnan Saygun, Ulvi Cemal Erkin ve burada sayamayacağımız kadar ünlü besteci bulunmaktadır. Chopin’in baladına gelince böylesine üst düzeydeki yorumuyla salondaki bütün müzikseverleri piyanosuyla zengin ve geniş boyutlu müzik sarmalına almıştı.
F. Lizst’in " Eute de concert no.2 ‘La leggierezza’ "Apres une lecture du Dante I, Fantasia quasi Sonatı"ını olağanüstü yaptığı yorumla dinledik.
Chopin ve Lizst, belki de resitalin kırılma noktasıydı. Büyüleyen yorumuyla bu kırılma noktalarının usta yorumcusu Gülsin Onay’dı.
Boğaz’ın tepelerinde Lizst’in ezgileri uçuşuyordu adeta. Bir fırtına estiğinde Lizst’le buluşma noktasında piyanistimiz görkemli seslendirişiyle olağanüstü yetenekli bir piyanistin yaşam çizgisinin fotoğrafını da bizlere imzalayarak sunuyordu.
Büyüleyici resitalin bitmesi elbetteki istenemezdi ama her programın bir sonu vardı. Tıpkı onun gibi Lizst’le resital noktalanmadı. Büyük ilgi, coşkuyla buluşunca her zaman programlarında Türk bestecilerine yer veren Gülsin Onay, hocası ve yol göstericisi olmuş Ahmet Adnan Saygun’un anısına bir yapıtıyla ‘bis’ olarak yer veriyordu. Gülsin Onay anımsanacağı gibi, Bilkent Senfoni Orkestrası eşliğinde Ulvi Cemal Erkin’in Piyano Konçertosu’nu ve Haçaturyan’ın piyano konçertosunu CD yapıp ayağının tozuyla Boğaziçi’nde sözünü ettiğim bu resitale gelmişti.
İşte böyle bir günün de resitalini olağanüstü başarıyla tamamladı.