Erzurum Seni Uzaktan Seyretmek…
Bu günlerde düşüncemizi desteklemeyen, yeni düşüncelere gerektiğince açık olmuyor ve sevmiyoruz. Yeni düşünceler ve bakış açılarını ise aramıyor, bulmuyor ve köşe bucak kaçıyoruz. Bu neredeyse bir toplumsak hastalık boyutlarında… Başka bir deyişle; “eleştiri” sanat olaylarının dışında yaşam bulmuyor ve aranmıyor. Ancak sanatçılar eleştiri ile gelişmenin farkındalar ve bu konuda bekleyiş ve arayış içindeler. Spor konusunda eleştiriler için ne diyebiliriz? “Geçiniz….” Köşe yazıları: Çoğu ikinci el ve “çakma” köşe yazıları. Medya!? Bir topun peşinde koşan çocuklar gibi ve “top” onlardan çok uzakta, o topa yetişmeleri için ne güçleri, ne de bilgileri ve etik anlayışları buna izin vermiyor, vermeyecekte…
Erzurum Seni Uzaktan Seyretmek…
Üç yönü denizlerle çevrili, kışın dağları karlarla kaplı, nehirleri yeterince olan ülkemizde; dünya çapında su sporları ve kış sporlarında tarih boyunca başarılı olamamışız… Bu bir kader mi? Hayır demek geliyor ama içimden, böylesine uzun süreli başarısızlığın bir nedeni olmalı. Bir deniz kentimize gidelim; bir “hırsız zoka” bağlayanı çok zor bulursunuz. Rıhtımda gemici düğümü bağlayan ise neredeyse hiç yoktur. Bize, denizdeki tekneden bir halat atsalar kıyıya bağlamamız için; eşeği ağaca bağlar gibi tekneyi kıyıya bağlarız… Bu ilgisizlik, bu bilgisizlik neden? Gerekli alt yapıların zaman içinde oluşmaması, öğreten kadroları yetiştirmememiz, bu konuda yarışacak yarışmacıları arayıp bulamamamız. Futboldaki dünya çapında ki başarılarımızın da sahalarımızı topraktan-çim sahaya geçtiğimiz noktadan sonra başladığını unutmayalım…
Son yıllarda nerede bir uluslararası yarışma ihaleye çıksa; ulusça elimizde mala, kazma-kürek hop üstüne atlıyoruz. Neredeyse bunu bir onur sorunu ve kazanç kapısı olarak görmeyi alışkanlık biçimine dönüştürdük. Erzurum kış oyunları için kaç lira harcadığımız kamuoyu tarafından tam bilinmiyor. Bu harcama: Kimine göre 600, kimine göre 650 ve üst sınırı da 700 milyon Türk Lirası. 2011 yılı bütçemiz ise:
“2011 Merkezi Yönetim Bütçe Tasarısına göre, önümüzdeki yıl 232,2 milyar lira vergi toplanacak. Bunun 67,8 milyar lirası katma değer vergisinden,61,1 milyar lirası da özel tüketim vergisinden gelecek.2011 yılında gelir vergisi yoluyla 47,3 milyar liralık, kurumlar vergisi yoluyla da 23,1 milyar liralık vergi tahsilâtı yapılacak.”
Buradan görüyoruz ki yaptığımız iş ekonomik açıdan birçok ilke ve finansman yaklaşımının dışında. Açık söylemek gerekirse pahalı yatırım, başlangıç olarak da verimi düşük. Daha az paralara birden fazla il için ekonomik boyutta bu yatırım düşünülebilir. Başka bir açıdan kış sporlarına yapılan yatırımın yazın getirisi yok denecek kadar azdır ve o tesisler yaratıcı bir kadronun elinde değilse yazın sinek avlar.
Bu yatırımın sonunda elde edilen sportif başarı yok denecek kadar az ve uzun sürede beklememek gerekecek, ta ki uluslar arası sporcularımızı yetiştirene dek. İşte tam bu noktada Erzurumlulara büyük görevler düşmektedir…
ÜLKELERİN ALDIKLARI MADALYALAR
Özellikle belirtmeliyim ki Erzurum Kış sporları yeni tesislerindeki atlama kuleleri; uzaktan, İstanbul’dan bile çok hoş görünüyor… Ancak bu bölümde yarışan Faik Yüksel’in (Erkekler K125: 24. Faik Yüksel -Erkekler K95: 25.) aldığı derecelerden çok; o kulelerden atlamış olması, bir kuş gibi süzülerek karın üstüne inişini seyretmek ne güzel bir duygudur. Burada, yarışan tüm sporcularımıza ve olimpiyatlarda görev alan tüm teknik kadroya, gönüllülere teşekkür etmek bir borç olmaktadır. Çocuklarımız görevlerini ellerinden geldiğince yaptılar ve gelecek için bizlere umut verdiler. Sağolsunlar!…
Büyüklere gelince: Önüne gelenin nutuk atması nasıl bir şey? Orada konuşacak olan; O kentin en büyük yerel yönetim başkanıdır. Gelenek olarak da Devlet başkanları olimpiyatları başlatır. Bu olayı bir seçim mitingine dönüştürmenin ve her konuşmada Başbakanın adını konuşmalara sıkıştırmanın bir anlamı yok. Başbakanın neler yaptığını herkes bilmektedir. Teşekkür edilecekse bir yol bulunurdu…
Yedi yüz milyon TL. yapımı sağlanan ve Adı gelecekte Erzurum ile özdeşleşecek bu ilin çocuklarının plastik torba ve leğenlerle karda kaymalarını, görmek sizleri hiç mi üzmedi? Erzurum’un büyükleri olarak daha önceden basit kızaklar, yaratıcılığa dayanan doğru kurallarla üretilmiş kayak takımları sağlanamaz mıydı? Eğer Erzurum’daki üniversitelerden çözüm istenseydi; inanıyorum ki bu çocuklara birer kızak, kayak takımı geliştirilebilinirdi&hell
ip; Unutulmamalı ki geleceğin büyük yarışmacıları bu çocuklar içinden çıkacak. Bilinen söz: altyapısı olmayanın; üstyapısı da olmaz. Benim önerim: Bu yıl bunu düşünemedik ama önümüzdeki yıl; bu çocuklara gerekli donanımı sağlayalım. En azından bu çocuklara “DADAŞ/ madein Turkey-Erzurum” markalı birer kızak yapalım!..
Olimpiyatların estetik ve sanatsal yönü: Olimpiyat açılışlarının ve kapanışlarının yaratıcı ve sanatsal bir yönü vardır. Uluslar ilk puanlarını buradan alırlar. Oyunların afişi ve logosu, maskotu üzerinde yeterince çalışılmamış. Başka bir deyişle bunlar çekici olup öne çıkmadı. Uzaktan ben böyle gördüm. Burada kış olimpiyatlarında görev alan Mustafa Erdoğan ve Dansçıları; Onlar bilinen bir dünya markası… Nerede olurlarsa olsunlar izlenirler ve bir numaradırlar. İşlerini çok iyi yaparlar. Unutmamalı ki kış sporlarında bu tür gösteriler buzda kayarak yapılır. Biz, bu başlangıçta karın üstünde tepindik durduk. Bulunduğumuz bu noktada başka ne yapabiliriz?..
Gösterilerde yer alan ciritçilere ve protokolü taşıyan atlı kızaklara beyazlar giydirmek neyin nesi? Bıraksaydınız da o yöresel renklerinin parlaklığında olimpiyatlara renk katsalardı. Atlı k ızaklarla bulunan taşıma çözümü ne denli oyunların ruhuna uygunsa; beyazlarla sarıp sarmalamak; onları birer kar ambulansına döndürdü. Atlı kızaklarımız özgün renkleriyle ve çıngıraklarıyla konuklara başka bir güzellik sergileseydi.
İnanıyoruz ki gelecek; çok daha güzel gelecek!…
Selam! Erzurum’a, Erzurumlulara…. Kar hep yağsın ve hiç eksilmesin. Bizler için yaptıklarınıza sonsuz teşekkürler… Sağolun sevgili dadaşlar.
