FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA
(26 Ağustos 1914 – 15 Ekim 2008)
KAYBETTİK
ÜNLÜ ŞAİRİMİZ FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA TEDAVİ GÖRDÜĞÜ BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ'NDE VEFAT ETTİ
EVİNİN MÜZE YAPILMASI İÇİN BELEDİYEYE BAĞIŞLAMIŞTI
Ünlü Şairimiz Fazıl Hüsnü Dağlarca, tedavi gördüğü Başkent Üniversitesi Hastanesi'nde vefat etti. Kronik böbrek yetmezliği ve ağır kateter enfeksiyonu tedavisi gören Dağlarca, antibiyotik tedavisine yanıt vermeyerek durumu ağırlaştığı için bu sabah yoğun bakıma alınmıştı. 95 Yaşındaki Dağlarca kalp ve solunum yetmezliğinden hayatını kaybetti.
Uzun yıllardır Kadıköy'de adının verildiği Fazıl Hüsnü Dağlarca Sokağı'nda yaşayan Dağlarca, böbreklerindeki problem nedeniyle Temmuz ayından beri diyaliz tedavisi görmeye başlamıştı. Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk'ün girişimiyle önce Acıbadem Hastanesi'nde tedaviye alınan Dağlarca, daha sonra Başkent Üniversitesi hastanesine yatırılmıştı.
Dağlarca, 20 Ekim pazartesi günü saat 11.00 de Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası'nda düzenlenecek törenden sonra Söğütlüçeşme Camii'nde kılınacak öğlen namazından sonra Karacaahmet Mezarlığında toprağa verilecek. Mezarı İstanbul Karacaahmet Mezarlığındadır.
**********
Dağlarca, törenlerle uğurlandı…
Süreyya Opera Binası 20 Ekim 2008
Fotoğraflar: Tenise Yalçın
20 Ekim 2008 Günü saat 11.00'de Fazıl Hüsnü Dağlarca için Kadıköy Belediyesi tarafından düzenlenen törende; Kadıköy Belediye Başkanı Av. Selami Öztürk, Kadıköy Başkan Yardımcısı İnci Beşpınar ve Kadıköy Belediye Meclis Üyeleri, Kadıköy Kaymakamı:Hasan Karahan, emekli Genel Kurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Cemalettin Taşkınoğlu (F.H.Dağlarca'nın arkadaşı), İzi Müftüoğlu(yeğeni), Türkiye Yazarlar Sendikası Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri, Kadıköy Temsilciliği, Mehrizat, Arife Kalender, Tanju Akerman, Aysel Tezer, Tarık Günersel, Mehmet Başaran, Ahmet Müftüğlu, Ayhan Muzaffer Kara, Hüseyin Alemdar,Mustafa Yılmaz, Nail Güreli, Osman Şahin, Yaşar Kemal, Adnan Binyazar,Nevra Bucak,Kadir İncesu,Tülay Ferah, Yusuf Çotuksöken, Egemen Berköz, Anais Martin,İ nci Polat, Muhsin Çelik, Necati Güngör, Mehmet Saçlıoğlu, Necati Tosuner, Sait Maden, Melahat Babalık, Nurullah Can, Ömer Demircan, Marmara Üniversitesi Rektörü, Prof. Dr.Necla Pur, sanatçı Lale Belkıs, Cumhuriyet Halk Partisi Kadıköy İlçe Merkez Kurulu üyeleri ve tüm Kadıköylülerin katıldığı bu programda Fazıl Hüsnü Dağlarca şiirleri ile anıldı.
Daha sonra naaşı Söğütlü Çeşme Camii'nden öğle namazını müteakip; ebedi yolculuğuna uğurlandı.
Haber:Tenise Yalçın
Uzun yıllardır Kadıköy Mühürdar Caddesi'nde yaşayan Dağlarca, Ocak 2008 tarihinde yaşadığı evi müze yapılması için Kadıköy Belediyesi'ne bağışlamıştı.
Hayatını Mühürdar Caddesi'ndeki evinde sürdüren 95Yaşındaki Fazıl Hüsnü Dağlarca, kendisini ziyaret eden Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk'e evinin müzeye dönüştürülmesi için vasiyette bulunmuş vasiyet nedenini ise şöyle açıklamıştı.
"Ben İstanbul'un birçok yerinde ikamet ettim. Gezdim, gördüm yaşadım. Ama en çok Kadıköy'ü sevdim. Tabi Kadıköy eskiden bir başka güzeldi. Güzellik sergisiydi; çirkin kadın, çirkin adam, çirkin çocuk yoktu. Yâda biz göremezdik. Kadıköy'e Moda'ya çıktığımız zaman üstümüze başımıza ayrı bir özenirdik. Kadıköy'ün kadınları hep güzel kokardı. Moda'da şık hanımlar gezerken yanlarına yanaşır koklardım. Gerçekten diğer semtlerdeki hanımlara göre daha bir başka kokarlardı. Kadıköy benim için hep farklı bir yer oldu. Kadıköy'ü çok seviyorum. Geçmişde de severdim şimdi de seviyorum. Kadıköy'ü bu kadar güzel yapan bence buradaki yaşamın çeşitliliği, renkliliğidir. Tabi bir şansı da Belediye Başkanımız Selami Öztürk!tür. Kadıköy eskinden de değerliydi şimdi de. Belediye Başkanı Selami Bey, güzel işler yapıyor. Artık şehir bir saz olmuş, başkanımız bir konser vermekte. Eskiden daha çok dolaşırdım. Ama şimdi yaşım dolayısıyla sokağa çıkamıyorum. Belediye Başkanının yaptığı icraatları da takip ediyorum. Rahmetli Barış Manço'nun evinin belediye tarafından müze olarak düzenleneceğini öğrenip memnun oldum. Bende yıllardır içind
e yaşadığım, şiirlerimi yazdığım bu evimin ölümümden sonra yaşamaya devam etmesini istiyorum. Belediye Başkanımıza rica ettim, evimi alıp müze olarak düzenlesinler. Ama yaşayan bir müze olmasını istiyorum. Bir bölümünde kitaplarım, eşyalarım sergilensin bir kısmı da kafeterya gibi olsun. Buraya gelip gençler, kadınlar kızlar otursun, kitap okusun bir şeyler içsinler. Tabii burayı belediye işletsin."
DAĞLARCA'DAN GÖKYÜZÜ
Fazıl Hüsnü Dağlarca, ölümünden sonra müze ve kafeterya olarak kullanılmasını istediği evinin adını da kendisi belirlemişti. Dağlarca "Burasının adının Dağlarca'dan Gökyüzü olarak konulmasını istiyorum. Buraya gelenler, benim Gökyüzüme baksınlar istiyorum" dedi.
Kadıköy'deki evini de çok sevdiğini söyleyen Dağlarca kendi adını taşıyan Fazıl Hüsnü Dağlarca Sokağı'nda oturuyor. Oturduğu Sokağa adının verilmesinden de çok mutlu olmuş. Dağlarca bu mutluluğunu da şöyle anlattı;
"Belediye benim adımı oturduğum sokağa vermiş. Hiç bilmiyordum. Genelde hep insanlar ölünce adları bir yerlere verilir ama ben ölmeden bunu gördüm. Bir gün bana sokağın girişine yeni tabela asıldığını ve Benim adımın yazdığını söylediler. Şaşırdım ve görünce çok utandım. Tabii sonra tabelayı gördüm çok mutlu oldum."
Bir kez evlenip ayrılan ve hiç çocuğu olmayan Dağlarca çocukları çok seviyordu.. Evinin içinde çocuklarla çekilen bir sürü resim bulunan Dağlarca, birkaç yıl öncesine kadar okulların söyleşi davetlerine katıldığını da anlatmıştı. Dağlarca "Çocukları çok seviyorum. Onlar için çok kitap yazdım. Okullara gittiğimde etrafımı sarıp imza istemeleri de beni çok mutlu ediyor. Ama artık sokağa çıkamadığım için gidemiyorum. Evim müze olursa çocuklar gelsin burada iyi vakit geçirsinler istiyorum."
BAŞKAN ÖZTÜRK "DAĞLARCA'NIN EVİ MÜZE OLACAK"
Fazıl Hüsnü Dağlarca' nın hem Kadıköy'ün hem de edebiyatımızın çok değerli bir çınarı olduğunu ve kaybından büyük üzüntü duyduğunu kaydeden Başkan Öztürk, hastalığı sırasında tedavisiyle yakından ilgilendiğini de belirterek şunları söyledi:
"Doktorlarımız çok güzel ilgilendiler ama Üstadın yaşı da fazla olduğu için vücuda daha fazla destek olamadı. Kısmet, buraya kadarmış. Başımız sağ olsun. Evini vasiyeti gereği istediği gibi müze haline getireceğiz. Ziyaretcileri, onun yaşadığı evi ortamını soluyarak şiirlerini okuyacaklar. Türk şiirimizin, herkesin başı sağ olsun. Kendisine Allahtan rahmet diliyorum."
Fazıl Hüsnü Dağlarca: Özgeçmiş
26 Ağustos 1914 tarihinde İstanbul’da dünyaya gelen Dağlarca, ilk öğrenimini Konya, Kayseri, Adana ve Kozan’da, orta öğrenimini Tarsus ve Adana’daki ortaokullardan sonra girdiği Kuleli Askeri Lisesi’nde tamamladı.
1935 yılında piyade subayı olarak doğu ve orta Anadolu’nun, Trakya’nın pek çok yerini dolaşan Dağlarca, ordudaki hizmeti 15 yılı doldurunca ön yüzbaşı rütbesiyle 1950’de askerlikten ayrıldı.
1952-1960 yılları arasında iş müfettişi olarak İstanbul’da çalışan Dağlarca, buradan ayrıldıktan sonra İstanbul Aksaray’da kitabevini açtı ve yayımcılığa başladı.
4 yıl "Türkçe" isimli aylık dergiyi çıkaran ve ilk yazısı 1927’de Yeni Adana Gazetesi’nde yayımlanan bir hikaye olan Dağlarca, İstanbul Dergisi’nde 1933’te çıkan "Yavaşlayan Ömür" adlı şiiriyle adını duyurmaya başladı.
Varlık, Kültür Haftası, Yücel, Aile, İnkılapçı Gençlik, Yeditepe ve Türk Dili dergilerinde şiirleri yayımlanan Dağlarca, 1967’de ABD’deki Milletlerarası Şiir Forumu tarafından "En iyi Türk Şairi" seçildi.
Toplumculuğunun temelinde insana ve insan hayatına saygı yatan Dağlarca, çok yazan ve üreten bir şair kimliğiyle, bağımsız kalarak hiçbir şairden etkilenmemiş, hiçbir akımın etkisinde kalmayarak şiirlerini yazmıştı.
MUSTAFA KEMAL'İN KAĞNISI
Yediyordu Elif kağnısını
Kara geceden geceden
Sanki elif elif uzuyordu inceliyordu
Uzak cephelerin acısıydı gıcırtılar
İnliyordu dağın ardı yasla
Herbir heceden heceden
Mustafa Kemal'in Kağnısı derdi kağnısına
Mermi taşırdı öteye, dağ taş aşardı
Çabuk giderdi, çok götürürdü Elifcik
Nam salmıştı asker içinde
Bu kez herkesten evvel almıştı yükünü
Doğrulmuştu yola, önceden önceden
Öküzleriyle kardeş gibiydi Elif,
Yemezdi, içmezdi, yemeden içmeden onlar
Kocabaş çok ihtiyardı çok zayıftı
Mahzundu bütün Sarıkız, yanısıra
Gecenin ulu ağırlığına karşı,
Hafiftiler, inceden inceden
İriydi Elif kuvvetliydi kağnı başında
Elma elmaydı yanakları, üzüm üzümdü gözleri
Kınalı ellerinden rüzgar geçerdi daim
Toprak gülümserdi çarıklı ayaklarına
Alını yeşilini kapmıştı, geçirmişti
Niceden niceden
Durdu birdenbire Kocabaş, ova bayır durdu.
Nazar mı değdi göklerden, ne?
Dah etti, yok. Dahha! dedi, gitmez.
Ta gerilerden başka kağnılar yetişti geçti gıcır gıcır
Nasıl durur Mustafa Kemal'in Kağnısı
Kahroldu Elifcik, düşünceden düşünceden
Aman Kocabaş, ayağını öpeyim Kocabaş,
Vur beni, öldür beni, koma yollarda beni.
Geçer, götürür ana çocuk mermisini askerciğin
Koma yollarda beni, kulun köpeğin olayım
Bak hele üzerimden ses seda uzaklaşır
Düşerim gerilere iyceden iyceden
Kocabaş yığıldı çamura
Büyüdü gözleri büyüdü, yürek kadar
Örtüldü gözleri örtüldü hep
Kalır mı Mustafa Kemal'in Kağnısı bacım
Kocabaşın yerine koştu kendini Elifcik
Yürüdü düşman üstüne yüceden yüceden.
FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA
*******
KİTAPLARI
1934 Havaya Çizilen Dünya
1940 Çocuk ve Allah
1943 Daha
1945 Çakırın Destanı
1945 Taş Devri
1949 Üç Şehitler Destanı
1950 Toprak Ana
1951 Aç Yazı
1951 İstikl&a
circ;l SavaşıSamsun'dan Ankara'ya
1951 İstiklâl Savaşılnönüler
1951 Sivas'lı Karınca
1953 İstanbul Fetih Destanı
1953 Anıtkabir
1955 Asu (Yeditepe 1956 Şiir Armağanı)
1957 Delice Böcek (TDK 1958 Şiir ödülü)
1958 Batı Acısı
1958 Mevlâna'da Olmak Gezi
1961 Hoo'lar
1961 Özgürlük Alanı
1961 Cezayir Türküsü
1962 Aylam
1963 Türk Olmak
1964 Yedi Memetler
1965 Çanakkale Destanı
1965 Dışardan Gazel
1965 Kazmalama
1965 Yeryağ
1966 Viyetnam Savaşımız
1967 Açıl Susam Açıl (çocuk şiirleri, Üsküp)
1968 Kubilay Destanı
1968 Haydi
1969 19 Mayıs Destanı
1970 Hiroşima
1970 Dört Kanatlı Kuş (şiirlerinden seçmeler)
1971 Malazgirt Ululaması
1971 Kuş Ayak (çocuklar için şiirler)
1972 Kınalı Kuzu Ağıdı
1973 Gazi Mustafa Kemal Atatürk
1974 Arkaüstü (çocuklar için )
1976 Yanık Çocuklar Koçaklaması (çocuklar için)
1977 Horoz
1977 Balina ile Mandalina'ı (çocuklar için)
1977 Hollandalı Dörtlükler
1979 Yaramaz Sözcükler (çocuklar için)
1979 Göz Masalı (çocuklar için)
1980 Yazıları Seven Ayı (çocuklar için)
1990 Uzaklarla Giyinmek (‘80‘90 yılları şiirlerinden geniş seçmeler)
Ayrıca Cem Yayınevince, Dağlarca dizisinde Tüm Yapıdan toplu olarak basılan şairin Viyetnam Körü adlı bir destan
oyunu var.
ALDIĞI ÖDÜLLER
1946 Cumhuriyet Halk Partisi Şiir Yarışması Üçüncülük
1956 Yeditepe Şiir Armağanı
1958 Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü
1966 Türkiye Milli Talebe Federasyonu Turhan Emeksiz Armağanı
1967 International Poetry Forum Yaşayan En İyi Türk Şairi (A.B.D.)
1973 Arkın Çocuk Edebiyatı Üstün Onur Ödülü
1974 Struga XIII. Şiir Festivali Altın Çelenk Ödülü (Yugoslavya)
1974 Milliyet Sanat Dergisi Yılın Sanatçısı
1977 Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü (Peride Celal ile paylaştı
***********
Haber Kaynak: İleti Haber: Bilgi; Arife Avcu –0532 303 97 66 Kadıköy Belediyesi İstanbul, TV, Basın, google web. -www.dipnotkitap.net
Haber Düzenleme: Tevfik Yalçın