Fazıl Say Piyano Resitali


http://www.tskm.org.tr/etkinlik/1368/fazil-say

FAZIL SAY PİYANO RESİTALİ
12.02.2015 Perşembe, saat: 20:00
Türkan Saylan Kültür Merkezi/ Salon-Kardelen 1

 


Prof.Dr.Türkan Saylan Kültür Merkezi Fazıl Say'ı yine bir resital ile ağırlıyor.
Beş kıtada sürdürdüğü konserleri ve yankı uyandıran CDleriyle bütün dünyada aranan bir piyanist olan Fazıl Say derinlikli yorum kavrayışı nedeniyle günümüze kadar 20 uluslararası ödülle onurlandırılmıştır.

Sunduğu konserlerle her yıl yüzbinlerce müzikseverin hayranlığını kazanan sanatçı, New York Filarmoni, St Petersburg Filarmoni, Amsterdam Concortegebouw, Viyana Filarmoni, Çek Filarmoni, İsrail Filarmoni, Tokyo Senfoni gibi çağımızın tanınmış şefleriyle konser vermiştir. Prof.Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezi 2014 – 2015 sanat sezonunda kendisini ikinci kez ağırlamaktan büyük onur duymaktadır.

Fazıl Say

Beste yapmak -fikirlerle, müzik parçalarıyla ve hayali şekillerle- her zaman bir doğaçlama biçimidir. Besteci ve piyanist Fazıl Say’ın sanatsal rotası ve dünya görüşü de işte bu açıdan yorumlanmalıdır. Bir besteci olarak öz-algısının temelini oluşturan estetik bakış açısı da, Cortot’un öğrencisi Mithat Fenmen'den aldığı piyano dersleri sırasında aşinalık kazandığı bu özgür formlardan gelir. Fazıl Say, yirmi beş yılı aşkın bir süredir, giderek daha materyalistleşen ve daha karmaşık şekilde yapılanan klasik müzik dünyasında eşine ender rastlanan bir şekilde hem dinleyiciler hem de eleştirmenlere dokunmaktadır. Bu sanatçıyla konserler bambaşkadır. Çok daha direkt, daha açık, daha heyecan vericidirler; kısacası, doğrudan kalbe ulaşırlar. Aynı şey, besteleri için de söylenebilir. Fazıl Say, bir piyano sonatı olan ilk eserini henüz 1984 yılında, on dört yaşında, memleketi Ankara’da konservatuvar öğrencisiyken bestelemiştir. Gelişiminin bu erken aşamasında bu bestesini, keman ve piyano için Siyah İlahiler (“Schwarze Hymnen”) ve bir gitar konçertosu gibi, opus numarası verilmemiş birçok oda müziği eseri izlemiştir. Ardından, kendisine New York’ta Genç Konser Sanatçısı Seçmelerini kazandıran eserlerinden, Nasreddin Hoca’nın Dört Dansı’nı opus 1 olarak kabul etmiştir. Bu eser, özünde onun şahsi tarzının belirgin özelliklerini ortaya koyar: Rapsodik, fantezivari bir yapı; çoğu zaman dansa benzer, senkopasyon kullanarak yapılan, değişken bir ritim; sürekli, canlı ve dinamik bir nabız; ve kökeni çoğu zaman Türkiye ve komşularının halk müziklerine dayanan melodik fikir zenginliği. Bu açılardan bakılınca Fazıl Say, bir ölçüde Béla Bartók, George Enescu ve György Ligeti gibi, kendi ülkelerinin zengin müzikal folkloru üzerinde ilerleyen bestecilerin geleneğinde yer alır. John Cage ve hazırlanmış piyano eserlerinden aşina olduğumuz teknikleri kullandığı Kara Toprak (1997) adlı piyano eseri ile uluslararası alanda dikkatleri çekmiştir. Bunun ardından Say, giderek büyük orkestral formlara dönmüştür. Nâzım Hikmet ve Metin Altıok’un 
şiir (ve biyografilerinden) aldığı ilhamla solistler, koro ve orkestra için, özellikle de Nâzım oratoryosunda olduğu üzere, Carl Orff gibi bestecilerin geleneğini sürdüren eserler bestelemiştir. Bu bestelerinde Say, modern Avrupa enstrümanlarının yanı sıra, kendi anavatanı Türkiye’den de kudüm, darbuka ve ney gibi enstrümanları sıklıkla ve özenle kullanmaktadır. Bu ise müziğe, onu kendi türündeki birçok benzer eserden ayıran bir renk katmaktadır. 2007 yılında aynı isimle bilinen ünlü masallardan esinlenen, ancak bir haremdeki yedi kadının kaderini anlatan Harem’de 1001 Gece adlı Keman Konçertosuyla uluslararası arenada tekrar ilgi toplamıştır. Patricia Kopatchinskaja tarafından seslendirilen dünya prömiyerinin ardından bu eser birçok uluslararası konser salonunda seslendirilmiştir. Fazıl Say, Konzerthaus Dortmund’ta beş yıl süren misafir sanatçılığının sonunda, 2010 yılında prömiyeri yapılan ilk senfonisi İstanbul Senfonisi ile daha da büyük bir başarıya ulaşmıştır. WDR ve Konzerthaus Dortmund tarafından “Ruhr.2010” kapsamında ortak olarak sipariş edilen eser, Boğaziçi’ndeki metropole ve milyonlarca sakinine coşkulu ve şiirsel bir hediye niteliği taşır. Aynı yıl bestelediği diğer eserlerin arasında Boşanmak adlı (atonal prensiplere dayalı) Yaylı Çalgılar Dörtlüsü ile Salzburg Festivali için bestelenen Nirvana Yanıyor adlı Piyano Konçertosu ve Mecklenburg-Vorpommern Festivali için bestelenip prömiyeri Gábor Boldoczki tarafından gerçekleştirilen bir Trompet Konçertosu gibi sipariş eserler de yer alır. 2011 yılında Schleswig-Holstein Müzik Festivali tarafından verilen sipariş üstüne Say, Sabine Meyer için İranlı şair Ömer Hayyam’ın hayatı ve eserlerini anlatan bir Klarnet Konçertosu yazmıştır. Fazıl Say’ın eserleri tüm dünyada, günümüzün en tanınmış yayımcılarından Schott of Mainz tarafından yayımlanmaktadır.

Sayfa düzeni: Tenise Yalçın evetbenim

tenise.yalcin@gmail.com 

Bilgi: Ayşe Sipahioğlu
Haber İçerik: Türkan Saylan Kültür Merkezi/ http://www.tskm.org.tr/etkinlik/1368/fazil-say

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir