ELEŞTİREL BAKIŞ
hayatiasilyazici@aydinlikgazete.com
HAYATİ ASILYAZICI
Fazıl Say
23. Enka Kültür Sanat Şenliği, Fazıl Say’ın konseriyle açıldı. Sanatçının Aralık ayında bestelediği “Alevi Dedeler Rakı Masasında” eserinin dünya seslendirilişi Nisan 2011’de Berlin’de yapılmıştı. 18 Haziran’da ise Enka Açıkhava’da ilk Türkiye seslendirilişi gerçekleşti.
Aşık Veysel ile başlayan Alevi kültürü ve sanatı üzerine yaptığı çalışmalardan “Alevi Dedeler Rakı Masasında” adlı bu yapıtın seslendirilişi büyük ilgi uyandırdı.
Alevi nefesleri dediğimiz olayı 5 nefesli sazla gerçekleştirdi. Ülkemizde yapılan ilk denemenin nefesli yorumcuları: Bülent Evcil (flüt), Ferhat Göksel (klarnet), Cem Akçora (korno), Sezai Kocabıyık (obua), Selim Aykal (fagot). Ayrıca Terci-Korad gitar ikilisi (Kürşat Terci-Kağan Konrad) de performanslarıyla sahnede yer aldı. Nefesli sazlara bu gitar ikilisi ayrı bir renk kattı.
Yorumu güçlendiren Yaşar Üniversitesi Oda Müziği Topluluğu, Say’ın bu yeni bestesini evrensel düzeye taşıdı. Ülkemizin çok kültürlü yapısı, çok sesli seslendirilerek inanılmaz bir güzelliğe ulaştı.
“Alevi Dedeler Rakı Masasında (op. 35)”ten sonra “Likya Prensesi (dp. 26)” besteci Fazıl Say’ın antik kültüre yaklaşımı ve müzikal değerlendirilişi çok sesli müziğimize önemli katkı sağlayacak nitelikteydi.
New York’ta 1995’te bestelediği “Nâzım” ve 1996’da bestelediği “Kumru”dan oluşan “Baladlar”, “Likya Prensesi”nden sonra seslendirildi. Yoğun duygulu ve nazıma özgü çözümlemeleri olan yanıyla görsel ve işitsel etkisi giderek büyüdü.
Fazıl Say, bir piyano virtüözüdür. Artısı nitelikli bir besteci oluşudur. Kökü ulusal ustalarımıza dayanan yorumu ve anlayışıyla evrenselliği dünya ölçeklerine uygun bir usta piyanist. Çok sesli müziğimizin geleneği çeşitli akımlardan etkilenmekle birlikte Türk Beşleri’nin büyük katkı sağladıklarını ayrıca belirtmeliyim. Fazıl Say da Türk Beşleri’nin geleneğinden yetişmiştir.
Bilindiği gibi Franz Lizst’in doğumunun 200. yılında ünlü piyanistler bu anma yılına programlarında Lizst’in eserlerine yer vererek katılmaktadır. Fazıl Say da Lizst’i “Sonat Si Minör”üyle andı ve inanılmaz yorumuyla Boğaziçi’ni şenlendirdi.
