GÜMÜŞLÜK FESTİVAL AKADEMİSİ 2016
Gümüşlük Festival Akademisi 2006 yılından beri Uluslararası Gümüşlük olarak düzenlenmekte. Klasik Müzik Festivali’ne paralel GFA, klasik müzik öğrencilerine açık bir masterclass programıdır; sahne deneyimine ve genişçe bir repertuara sahip olan öğrencilere açıktır.
Kurslar, Ege Denizinin kıyısında, antik Myndos harabelerinin arasına konumlanmış küçük bir köy olan Gümüşlük’ün sahilinde verilmekte.
GFA PİYANO MASTERCLASS
Gülsin Onay – Ilja Scheps – Emre Şen – Emre Yavuz – Ilya Kondratiev
8 ‐ 19 Temmuz
Gülsin Onay (piyano)
“Piyanist sadece olağanüstü teknik ustalığı ile değil, müzikal zekâ ve anlayışın sık rastlanmayan bir bileşimi ile de dinleyiciyi fethediyor. İhtişam, olağanüstü cümleleme, müzikal enerji ve zekâ mükemmel biçimde dengeleniyor.” Göttinger Tagblatt Gülsin Onay’ın uluslararası müzik kariyeri Arjantin’den Japonya’ya uzanan bir coğrafyada 5 kıta 68 ülkeyi kapsar. Bugüne kadar dünyanın belli başlı tüm müzik merkezlerinde dinleyicilerle buluşan sanatçı Dresden Staatskapelle, İngiliz Kraliyet Filarmoni, Philharmonia Orkestrası, İngiliz Oda Orkestrası, Japon Filarmoni, Münih Radyo Senfoni, Saint Petersburg Filarmoni, Tokyo Senfoni, Varşova Filarmoni, Viyana Senfoni gibi önemli orkestralarla konserler verdi.
Birlikte çaldığı şefler arasında Vladimir Ashkenazy, Erich Bergel, Michael Boder, Andrey Boreyko, Jorg Faerber, Vladimir Fedoseyev, Edward Gardner, Emmanuel Krivine, Ingo Metzmacher, Esa-Pekka Salonen, Jose Serebrier, Vassily Sinaisky, Stanislaw Wislocki ve Lothar Zagrosek sayılabilir. Gülsin Onay, 2004 yılında başlayarak kısa sürede dünya genelinde klasik müzik çevrelerinin dikkatini çekmeyi başaran Gümüşlük Klasik Müzik Festivalinin Sanat Danışmanlığını yapmaktadır. Rachmaninov yorumlarıyla müzik otoritelerinden büyük övgüler alan Gülsin Onay ayrıca, uluslararası alanda istisnai bir Chopin icracısı kabul edilmektedir. Polonya Hükümeti Gülsin Onay’ı Chopin yorumları nedeniyle Polonya Devlet Nişanı ile onurlandırmıştır.
Hocası Saygun’un dünya çapında en güçlü yorumcusu olarak tanımlanan Onay, gerek konser programlarından gerekse kayıtlarından eksik etmediği bestecinin eserlerini önemli orkestralar eşliğinde sayısız ülkede seslendirmiştir. Sanatçı, kendisine adanmış olan Saygun’un 2. Piyano Konçertosu ile Stuppner ve Tabakov’un konçertolarının dünya prömiyerlerini gerçekleştirdi. Saygun’un yanı sıra Hubert Stuppner 2. Piyano Konçertosunu, Jean-Louis Petit Gemmes ve Muhittin Dürrüoğlu-Demiriz Bosphorus isimli piyano eserlerini sanatçıya ithaf etmişlerdir. Ünlü virtüöz Marc-Andre Hamelin Gülsin Onay için Prelude ve Denis Dufour ise Avalanche’ı bestelemiştir.
Gülsin Onay’ın 20’yi aşkın albüm kaydı, yorum gücü yanında repertuar zenginliğini de yansıtır. Ülkemizde CD’leri Lila Müzik etiketiyle yayınlanan sanatçının, özellikle Rachmaninov ve Çaykovski piyano konçertolarını seslendirdiği albümü başta Vladimir Ashkenazy olmak üzere pek çok meslektaşının takdirini kazanmıştır. Gülsin Onay son yıllarda Amerika’da da peş peşe çıkan albümleriyle adından söz ettirmektedir. VAI firması DVD olarak Grieg ve Saint-Saens konçertolarını ve Miami Piyano Festivali resitalini yayınladı. 2011 sonbaharında piyasaya çıkan “Liszt, Haydn & Schubert” CD’si ile birlikte sanatçı Amerika’da artık Dorian Sono Luminus etiketi altında kayıt yapmaktadır. Piyano eğitimine üç buçuk yaşında başlayan ve Üstün Yetenekli Çocuklar Kanunu kapsamında Paris Konservatuvarı’nda eğitim gören Gülsin Onay’a 1987 yılında Devlet Sanatçısı unvanı verilmiştir.
Ilja Scheps
Ilja Scheps, profesörleri Lev Vlassenko ve Evgenij Schenderowitch gözetiminde Moskova’nın P.I. Tchaïkovski Konservatuvarında okudu.
1982 – 1992 yılları arasında Moskova Filarmoni Derneği solisti oldu. O dönem, orkestra eşliğinde konserler ve solo resitaller verdi.
Piyanoyla dünyaca ünlü şarkıcı ve enstrümantalistlere eşlik etti ve böylece Bach, Mozart, Beethoven, Chopin, Debussy, Scriabine, Prokofiev, Tchaïkovski ve ayrıca Schnittke, Silvestrov ve Denisov’un da eserlerinden oluşan geniş bir repertuvar edindi.
Ilja Scheps, bir yandan dünyanın çeşitli yerlerinde sahneye çıkarken, diğer yandan kendisinin de daha önce eğitim gördüğü Moskova’nın P.I. Tchaïkovski Konservatuvarında ders verdi. Sanatçı yaşamakta olduğu Almanya’da 1992’den bu yana Rostock Üniversitesi ve Darmstadt Müzik Akademisinde profesör olup, hâlihazırda Köln’deki Musikhochschule’de ders vermektedir.
Sanatçı ayrıca, uluslararası müzik akademilerinde atölye ve usta sınıfları düzenlemekte ve birçok üniversitede misafir profesör olarak çalışmaktadır.
Ilja Scheps birçok uluslararası piyano yarışmasında jüri üyeliği ve Almanya’da Uluslararası Piyano Yarışması “Amadeo Ödülü” jüri başkanlığı yaptı.
Ilja Scheps, “MCA” (ABD); “Le Chant du Monde” (Fransa), “Melodia” (Rusya), “Coriolan / Teldec”, “Deutsche Welle”, “ECM Records” (Almanya) markalarıyla, 10’u aşkın sayıda CD kaydetmiştir.
Emre Şen
8 Nisan 1973, Ankara
İtalyan basınının “piyanonun şeytani meleği” diye tanımladığı, müzik çevrelerinde “Emre Chopin” lakabıyla anılan bir sanatçı, halen Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi'nde Piyano Bölümü'nde öğretim üyesidir.
İlk müzik eğitimini TED Ankara Koleji'nde okurken aldı. Profesyonel müzik hayatı ise Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı'na geçmesiyle başladı. Piyano eğitimini Ankara'da Prof. Nimet Karatekin ve Prof. Ersin Onay'la, Roma'da Marcella Crudeli ile, New York'ta Oxana Yablonskaya'yla ve Londra'da Kevin Kenner ile yaptı.
Piyano eğitimine, 13 yaşında, Nuriye Arıkan'dan özel piyano dersleri alarak başladı. Emre Şen 1986 yılında Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı Yarı Zamanlı Piyano Bölümü'ne girdi ve bir yıl boyunca Prof. Nimet Karatekin'le çalıştı. 1987 yılından itibaren, Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Piyano Bölümü'nde Prof. Ersin Onay ile çalışmalarına devam etti. 17 yaşında katıldığı İstanbul Mozart Yorum Yarışması’nda Birincilik Ödülü kazandı ve Avusturya Kültür Ofisi’nce gönderildiği Salsbourg Mozarteum Yaz Okulu’nda ünlü Polonyalı pedagog Andrej Jasinski ile çalıştı. Bilkent Üniversitesi'nde 8 yıl sürdürdüğü eğitimi boyunca BASO (Bilkent Akademik Senfoni Orkestrası) eşliğinde konserler ve resitaller verdi.
1995 yılında kazandığı 5. Roma Uluslararası Piyano Yarışması Birincilik Ödülü, Emre Şen’e Avrupa’da bir konser turnesi imkânı sundu ve bu dönem İtalya basını onu “Piyanonun Şeytani Meleği” olarak tanımladı. Aynı yıl kazandığı bursla Paris École Normale de Musique piyano bölümüne girdi. Bu süreçte, çalışmalarını İtalyan Piyanist Marcella Crudeli ile Roma'da sürdürdü ve Paris'teki okulun "Diplôme Supérieur de Concertiste" sınıfını piyano ve oda müziği dallarında birincilikle bitirdi. İki yıl sonra bu sınıfın birincileri arasında yapılan seçmelerde Albert Roussel Komitesi tarafından yine birincilik ödülü aldı.
1998 yılında bir yıl boyunca Amerika'da, New York'ta, Oxana Yablonskaya ile çalışan Emre Şen, lisans diplomasını 2000 yılında Üstün Yetenekler Yasası kapsamında Eskişehir Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarı'ndan Sanat Teşvik Ödülü alarak aldı. Lisans üstü eğitimini, Amerikalı piyanist Kevin Kenner'la çalışarak, Londra'daki Kraliyet Koleji'nde üstünlük derecesi ve konçerto dalında birincilikle tamamladı.
Emre Şen, Türkiye'de İstanbul Müzik Festivali başta olmak üzere Ankara ve Anadolu Festivalleri'nde solo ve orkestra eşliğinde konserler verdi. Rusya, Almanya, İtalya, Fransa, İngiltere, İsrail, Polonya, Bulgaristan, Meksika, Avustralya ve Japonya'da verdiği konserler sonrasında yabancı basında kendisinden övgüyle söz edildi. 2001 yılında BBC Filarmoni Orkestrası, İş Bankası’nın etkinlikleri kapsamında Türkiye’de yapacakları konser için bir yarışma düzenledi. Viyolonsel, keman ve piyano dallarında katılan adaylar arasından seçilen Emre Şen, İstanbul’da BBC Filarmoni Orkestrası’yla Tschaikovsky’nin Birinci Piyano Konçertosu’nu seslendirdi ve bu konser İngiltere BBC3 radyo kanalında yayınlandı.
Emre Şen 2000 yılından itibaren Geştalt Psikoterapisi alanına yöneldi. Bu alanda Ankara'da 2003-2006 yılları arasında Doç. Dr Ceylan Daş'ın yaşantısal çalışma gruplarına katıldı. 2008 yılında, master düzeyinde Geştalt Psikoterapisi eğitimi almak üzere İngiltere'nin York şehrinde psikoterapist olarak eğitim almaya başladı. Geştalt kuramını sanatsal ifade ve performans ile birleştirerek "Sanatta Geştalt Yaklaşımı" adı altında bir yöntem geliştirdi ve Bilkent Üniversitesinde iki yıl boyunca bu alanda ders verdi.
Halen yurt içinde ve dışında konserler vermekte ve yaşantısal çalışma grupları düzenlemeyi sürdürmektedir.
Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Emre_%C5%9Een
Emre Yavuz
Emre Yavuz 2007’de Sicilya’da yapılan Ibla Grand Prize yarışmasında Frederic Chopin Özel Ödülü’ne layık görüldü. 2010 Chopin Yılı kapsamında Viyana’da yapılan Rotary Interpretationspreise – Chopin & Schumann yarışmasını kazanarak başta Viyana Musikverein’da olmak üzere Avusturya’nın çeşitli şehirlerinde solo ve Bratislava Senfoni Orkestrası ile konserler verdi.
Roland Batik’le çalıştığı Viyana Konservatuvarı’ndan mezuniyet resitalindeki Beethoven, Rahmaninov ve Saygun yorumlarıyla bütün jüri üyelerinden tam puan alarak bu şekilde mezun olan ilk ve tek öğrenci olan Emre Yavuz, aynı zamanda Almanya’daki Hannover Müzik Medya ve Tiyatro Yüksekokulu’nda Karl-Heinz Kämmerling ile eğitimini sürdürdü. Kämmerling’in yanı sıra Seymour Lipkin, Lang Lang, Murray Perahia,
Till Fellner’in birçok ustalık kurslarına katıldı. 2012’de Viyana’da düzenlenen. 4. Rosario Marciano Uluslararası Piyano Yarışması’nda birincilik ödülü kazanarak “sıra dışı bir sanatsal kişilik” olarak tanımlandı. 2013’te Zubin Mehta yönetiminde Tel Aviv’deki yıllık geleneksel Gala Konseri’nde Beethoven’ın 3. konçertosunu seslendirdi. 2015’te 2. Hacettepe Ulusal Piyano Yarışması’nı kazanan Emre Yavuz, halen Hannover ve Viyana’da sürdürdüğü eğitiminin yanı sıra Tel Aviv Üniversitesi Buchmann – Mehta Müzik Akademisi’nde Arie Vardi ile çalışmaktadır.
Ilya Kondratiev
Ilya Kondratiev is the prize winner of such renowned competitions as the International F. Chopin Piano Competition (Hannover 2011), International F. Liszt Piano Competition (Budapest 2011), International F. Liszt Piano Competition (Weimar 2011), and the Fifth Tbilisi International Piano Competition (Tbilisi 2013).
Ilya performs extensively as a soloist and as a chamber music player. The venues he performed at include Great Hall of Moscow Tchaikovsky Conservatoire, Gasteig Munich, Weimarhalle, Palace of Arts Budapest, and the Great Hall of Tbilisi Conservatoire. In 2009 he founded a chamber music ensemble ‘Robert-Quintet’, which successfully played at the Sixth Stasys Vainunas Chamber Music Competition (Vilnus 2009, Second prize, First was not awarded) and at the ‘Premio Vittorio Gui’ Chamber Music Competition (Florence 2011,3 prize).
His repertoire is mostly based on classic and romantic music, but also includes many contemporary works.
In 2011 Ilya was invited to take part in the Franz Liszt Piano Academy in Schillingfurst(Germany) with E. Leonskaya and in the Eppan Piano Academy (Italy) with P. Gililov. He frequently takes part in master classes with Rolf-Dieter Arens, Dina Yoffe, Konstantin Shcherbakov, Willem Brons, Paul Gulda, Dmitry Bashkirov, Jerome Rose, Leslie Howard, Vanessa Latarshe, Lang Lang, and Arie Vardi.
Currently, he studies for the Master of Performance at the Royal College of Music with professor Vanessa Latarche, having previously studied with People Artist of Russia Zinaida Ignatieva at the Moscow State Tchaikovsky Conservatoire, and with Victoria Soifer at Samara College of Music. Ilya is supported by Henry Wood Trust Foundation, Future of Russia Foundation, Talent Unlimited and Mark Zetland Foundation. In 2010 he won DAAD scholarship to study in Germany in
GFA KEMAN MASTERCLASS
Ayla Erduran (Keman) Stephane Blet (Piyano)
29 Temmuz ‐ 3 Ağustos
Ayla Erduran (keman)
22 Eylül 1934 yılında İstanbul‘da doğan Ayla Erduran 4 yaşında Karl Berger’in öğrencisi olarak kemana başlamıştır. İlk resitalini on yaşında, Ferdi Ştatzer eşliğinde Saray Sineması‘nda vermiştir.
1946 – 1951 yılları arasında Paris Ulusal Konservatuvarında Benedetti ve Benvenuti ile eğitim görerek keman bölümünden mezun olmuştur. 1951 -1955 yılları arasında ise ABD’de Ivan Galamian ve Zino Francescatti ile özel olarak çalışmıştır. Burada ilk konserini Newark‘ta, Thomas Schermann yönetimindeki orkestrayla vermiştir. Ayla Erduran, Avrupa’daki konser kariyerine ise Polonya‘da, Varşova Filarmoni Orkestrası eşliğinde çaldığı Glazunov‘un keman konçertosuyla başlamıştır.
1957 – 1958 yılları arasında Moskova Konservatuvarında David Oistrakh ile çalışmıştır. 1957 Wieniawski yarışmasında ödül kazanmıştır. Avrupa’nın çeşitli kentlerinde, Güney Amerika’da ve ABD, Kanada, Ortadoğu, Hindistan, Afrika, Rusya,
Azerbaycan ve Türkiye’nin pek çok köşesinde turneler yapmıştır.
1958‘de Brüksel‘de Ulvi Cemal Erkin‘in keman konçertosunun ilk seslendirisini, bestecisi yönetiminde gerçekleştirirken, konseri Belçika Kraliçesi Elizabeth de izlemiştir
1963‘te Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ile Ortadoğu turnesine çıkmış ve Anadolu’nun çeşitli köşelerinde konserler vermiştir.
1964’te Mithat Fenmen eşliğinde Londra’da verdiği ilk resitalinde Harriet Cohen-Olga Verney ödülünü kazanmıştır. 1965’te yine Londra’da Albert Hall’da Rozhdestvensky ile Brahms’ın keman konçertosunu seslendirdiği konser BBC tarafından naklen yayınlanmıştır. Jean Sibelius’un 100. yılında Ansermet yönetiminde Suisse Romande orkestrası ile bestecinin keman konçertosunu çalmıştır. 1970’de Hollanda’da Beethoven Ödülü’nü kazanmıştır. 1971’de Türkiye Cumhuriyeti Devlet Sanatçısı unvanı almıştır.
1973’ten 1990’lara kadar İsviçre’deki Conservatoire Populaire’de ve Lozan Konservatuvarı ustalık sınıfında öğretmenlik yapmış ve günümüzün pek çok ünlü sanatçısını yetiştirmiştir. Ayla Erduran, ikili konçertolarda Menuhin, Szeryng, Navarra, Iogor Oistrakh, Valery Oistrakh, Pikaizen, Fallot, Collins gibi sanatçılarla çalmıştır
Carlos Paita yönetimindeki Londra Filarmoni Orkestrası’yla çaldığı Brahms’ın Keman Konçertosu LP yapılmıştır. Ayşegül Sarıca ile seslendirdiği Franck, Debussy ve Grieg’in keman-piyano sonatları UPR Classics olarak, Richard Beck ve Armin Jordan yönetiminde Suisse Romande Orkestrası’yla seslendirdiği Brahms ve Bruch Konçertoları Gallo CD’si olarak piyasaya sunulmuştur. Erduran, Elgar’ın Keman Konçertosu’nun Türkiye’deki ilk seslendirisini gerçekleştirmiştir.
Stephane Blet(piyano)
Büyük piyanist ve besteci Stéphane Blet 9 Mart 1969’da, Paris’te doğmuştur. Olağanüstü yeteneğini keşfederek onu 1980’li yıllarda New York’a davet eden ünlü Amerika’lı piyanist Byron Janis’in öğrencisi olan Stéphane Blet, parlak kariyerine 1986 yılında başlamıştır. Théatre des Champs-Elysées ve Salle Gaveau’da dinleyicilerin uzun süre ayakta alkışladıkları çok başarılı resitaller vermiş; Şubat 1987 de salonda bulunanların 30 dakika boyunca “bis” talep ettikleri unutulmaz bir “Liszt Maratonu” ile hafızalara yerleşmiştir. Stéphane Blet Philips, Forlane, RCA, Saphir, Universal ve aXes şirketleriyle Mozart, Beethoven, Chopin, Liszt, Schumann, Mussorgski, Rahmaninov, Skriabin ve kendi eserlerinin stüdyo kaydını gerçekleştirmiş; ayrıca çok sayıda resitalinin canlı yayınlarını kayıt altına almıştır.
1992 yılında Blet kendini sadece uluslararası kariyere değil, ikinci tutkusu olan bestelemeye de adama kararı almıştır. Editions Leduc, Durand-Eschig, Zurfluh, Combre, Martin, Lafitan ve Lemoine yayın evleri tarafında yayınlanan besteleri hızla dikkate değer bir başarı elde etmiş ve sıklıkla önemli uluslararası yarışmalarda zorunlu parçalar olarak seçilmiştir.
1993 yılında Liszt’in dev eseri Faust Senfonisini piyanoya uyarlayarak (Combre/Lemoine Yay.), müzik dünyasında heyecan yaratmıştır. O tarihten sonra, aralarında piyano sonatları, şarkılar, 2 konçerto, keman için parçalar, keman ve piyano için bir sonat ve 12 Türk Rapsodisinin de bulunduğu 300 eser yaratmıştır. Eserlerinin bir bölümü Byron Janis, Cyprien Katsaris, Alexander Paley, İdil Biret gibi ünlüler tarafından çalınmış ve kaydedilmiştir. Stéphane Blet 40 uluslararası piyano yarışmasının jüri başkanı ve “Ulusal Lirik Plak Akademisi’nin” (Académie Nationale du Disque Lyrique) Başkan Yardımcısıdır. “Leyla Gencer Ödülü”nü yaratmıştır.
Türkiye’nin halk müziği konusunda yaptığı özel çalışma nedeniyle, 1996 yılında kendisine Türk Hükümeti tarafından nişan verilmiştir. 1999 yılında Gelişmeyi Teşvik Derneği tarafından gümüş madalyaya layık görülmüş; 2012 yılında ise, dünya sanatına değerli katkıları için Altın Madalya ile ödüllendirilmiştir.
2004 yılında Fransız Ulusal Sanat ve Edebiyat Şeref Ödülleri sıralamasında Şövalye düzeyine yükseltilmiştir.
2007 yılında “Yılın Piyanisti” olarak ACEG Büyük Ödülünü (Sacem) kazandıktan sonra, zamanının büyük bir bölümünü hocalığa adamıştır. 2001-2008 yılları arasında Paris Müzik Okulu’nda (Ecole Normale de Musique de Paris) ders vermiş olup, dünyanın bir çok yerinde ustalık sınıfları yapmaktadır.
Stéphane Blet aynı zamanda Chopin’in Mazurka’larının yorum sanatı üzerine bir denemenin yazarı, Leduc yayınlarında çıkan, kendi adını taşıyan bir piyano hocalığı kitabı ve 12 kadar müzikolojik çalışma yazmıştır.
Ünlü Fransız dergisi Marianne Stéphane Blet’i “Klavyenin Kralı” olarak tanımlamıştır.
GFA FLÜT MASTERCLASS
Bulent Evcil (Flüt) RaffaeleTrevisani (Flüt) Philip Moll (Piyano)
4 Ağustos – 11 Ağustos
Bülent Evcil (flüt)
1968’de İstanbul’da doğdu. Flüt egitimine 1980 yılında M.S.Ü Devlet konservatuarında prof. Mükerrem Berk ile başladı ve 1988’de mezun oldu. Aynı yıl İstanbul Filarmoni vakfının bursu ile eğitimine Brüksel Kraliyet konservatuarında Marc Grauwels ile devam etti. 1992 yılında flüt dalında “Diplome Superieur avec Grande Distinction” (üstün başarı ile flüt yüksek diploması) aldı.
Oda müziğinde ise “premiere prix” (birincilik ödülü) alarak mezun oldu. 1994 yılında Heidelberg-Mannheim Müzik yüksek okulunda çalışmalarına Jean-Michel Tanguy ile devam etti. 1996’da “Künstlerishe Ausbildung” (sanatta yeterlilik) diplomasını pekiyi derece ile alarak mezun oldu. Yarışmalarda kazandığı ödüller: “Wolfgang Hoffmann” nefesli çalgılar yarışmasında 2.lik. “Sir James Galway”in 1992 yılında Dublin’de düzenlediği flüt seminerindeki “Best Performer” (en iyi yorumcu) yarışmasında 2.lik. Bu ödül ona 1992-99 yılları arasında ünlü İrlandalı flüt virtüozu “Sir James Galway”in öğrencisi olma fırsatını sağladı. “Sir Galway” tarafından neslinin en iyi flütçülerinden biri olarak tanımlanan sanatçı, “Sir Galway’in” davetleri ile birçok seçkin konserde yer aldı.
Raffaele Trevisani (flüt)
Flüt virtüözü Raffaele Trevisani dinleyiciler ve eleştirmenlerden sürekli olarak stili ve müzikalitesi hakkında övgüler almaktadır. Sir James Galway’in çok az sayıdaki öğrencilerinden biri olmuş ve yıllarca onunla çalışmış, Jean Pierre Rampal, Julius Baker ve Maxence Larrieu’nun takdirlerini kazanmıştır.
Sir James Galway onun hakkındaki düşüncelerini “Raffaele güzel tonu, mükemmel tekniği ve kendini müziğe adamış kişiliğiyle günümüzün en iyi flütçülerinden biridir” diyerek ifade etmiştir. Milan’lı olan Trevisani solistik kariyerine Veneti Solistleri’yle İtalya ve dünya çapında verdikleri çok sayıdaki konser serisiyle başlamıştır.
Veneto ve Padova Oda Orkestrası, Milano I Pomeriggi Musicali, Scala Solistleri Oda Orkestrası, Stuttgart Arcata Oda Orkestrası, Bielefelder Filarmoni Orkestrası, Sao Paulo Oda Orkestrası do Estado Orkestrası, Santo Andre Senfoni Orkestrası, Cantelli Orkestrası, İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası ve Moskova Oda Orkestrası gibi pek çok orkestrayla solist olarak konserler vermiştir.
Raffaele Trevisani Japonya, ABD, Kanada, Güney Amerika, Rusya, Italya, Avrupa, Türkiye, Slovenya ve İsrail’de pek çok önemli konser salonunda konser vermiştir.
Stresa Settimane Musicali, Turin Settembre Musica, Uluslararası St. Petersburg Sarayları Müzik Festivali, Rheingau Müzik Festivali, Campos de Jordao Müzik Festivali gibi pek çok tanınmış ve önemli müzik festivaline katılmıştır.
Brezilya’da Santo Andre Senfoni Orkestrası’yla birlikte İtalyan besteci Carlo Galante’nin kendisi için bestelediği Concerto dell’Aria’nın dünyada ilk seslendirilişini, 2004 yılında Orchestra of Teatro Lirico di Cagliari ile birlikte Alberto Colla’nın flüt ve yaylı orkestra için Quasi una Romanza adlı eserinin ilk seslendirilişini, Güney Afrika Oda Orkestrası’yla “Özgürlüğün Onuncu Yılı” kutlamaları kapsamında Pretoria Devlet Tiyatrosu’nda Hendrik Hofmayr’ın Flüt ve Keman için bestelediği konçertonun ilk seslendirilişini ve ayrıca Haifa, Tel Aviv ve Kudüs’te İsrail Yaylı Topluluğu’yla Stephen Yip’in bestelemiş olduğu Flüt Konçertosu’nun ilk seslendirilişini yaptı.
İtalyan RAI, Alman SDR, Japon NHK, İngiliz BBC, Rus ve Brezilya televizyonlarında yaptığı kayıtların yanı sıra ve New York’ta kendisi için hazırlanan “Amerika’daki İtalyan” programında özel röportajlar ve canlı konserler yaptı.
Delos’ta ayrıca Moskova Oda Orkestrası’yla İtalyan Flüt Konçertoları’yla flüt ve piyano için Virtuoso Flute cd kayıtlarını yaptı. Yakın zaman önce Delos tarafından Moskova Oda Orkestrası’yla Mercadante Flüt Konçertoları CD’si yayınlanmıştır.
Maxence Larrieu ve İtalyan Televizyonu için Sir James Galway’le çalmak için davet edilmiştir. Sanatçı halen Milan Uluslararası Müzik Akademisi’nda flüt öğretmenidir ve her ikisi de 14 karat altın olan Muramatsu ve Powell marka flütlerle çalmaktadır.
Philip Moll (piyano)
ABD’nin Şikago kentinde doğan Phillip Moll, 1970 yılından beri Berlin’de yaşamaktadır. Harvard Üniversitesinde İngilizce ve Teksas Üniversitesinde Müzik bölümünden diploma alan Moll, bir sonraki yıl Münih’teki Müzik Yüksek Okuluna geçti ve 1978 yılına kadar repetitör olarak çalışacağı Berlin’deki Alman Operasında göreve başladı.
O zamandan beri Kathleen Battle, Håkan Hågegard, Jessye Norman, Kurt Moll, James Galway, Kyung Wha Chung, Anne-Sophie Mutter, Akiko Suwanai ve Kolya Blacher gibi çok farklı müzisyenle eşlikçi ve topluluk piyanisti olarak çalıştı.
Sanatçı, Berlin Filarmoni, Alman Senfoni Orkestraları, RIAS Oda Korosu ve Berlin Radyo Korosu gibi sayısız Berlinli toplulukla icralarda bulunmuş, kayıtlar yapmıştır. Yıllarca ABD, Avrupa ve Uzak Doğu’da konserler vermekle beraber Berlin Filarmoni Orkestrası, İngiliz Oda Orkestrası, Saint John’s Smith Square ve Filarmoni Kammermusik Kollegium ile de solist olarak sahne almıştır.
KUMDA GİTAR
Derek Gripper – Erdem Sökmen – Erkan Oğur – Hasan Meten – Marek Pasieczny – Pierre Bensusan – Redmond O’Toole
20 – 27 Temmuz
Derek Gripper
Güney Afrikalı Derek Gripper altı yaşındayken müzik eğitimine kemanla başladı. On üç yıl klasik müzik okuduktan sonra ilham kaynağını daha uzaklarda aramaya başladı. Arayışında Hindistan’a gelip ülkenin güneyindeki geleneksel karnatik müziği okumaya başladı.
Döndükten sonra gitara odaklayarak bu çalgı için yeni yollar bulmaya çalıştı. Olivier Messiaen’ın çok katmanlı müziğe, Steve Reich’in Afrika’dan etkilenmiş yapısallığı kadar da J.S.Bach’ın müziğin gitar için uyarlamalarına ilgi duymuşken Cape Town caz trompetçi Alex van Heerden ile tanışınca yaptığı araştırmaları Güney Afrika’nın müziğinde yeni yollar bulmak için kullanılabileceğini anladı.
Güney Afrika müziğinin manzarasını yeniden biçimleyen birçok çığır açan albümler özellikle/ekseriyetle Alex van Heerden ile yaptığı düşsel Sagtevlei albümünden sonra Derek başka bestecilerin müziğini icraatlarına dahil etmeye başladı. Gripper’in “zamanımızın Heitor Villa Lobos’u” dediği Brezilyalı Egberto Gismonti’nin müziğine duyduğu heyecanından, müzisiyenin gitar müziğini uyarlama projesi doğdu. Derek Gripper’in Egberto Gismonti’nin müziğinin kaydı olan The Sound of Water adlı albüm 2012’de Güney Afrika Müzik Ödülü için yılın en iyi klasik ve enstrümantal albümü için aday gösterilmişti. 2009’da Derek’e Batı Afrika’da çalınan 21 telli bir arp-lavta olan kora hediye edildi.
Geleneksel Mali kora bestelerini öğrenerek çalgının çalma tekniklerini araştırmaya başladıktan iki yıl sonra büyük bir buluş yaptı: Ispanyol rönesans lavta (vihuela)’nın basit dokusal dilini kullanarak büyük Mali kora sanatçısı Toumani Diabate’nin olağanüstü karmaşık kora bestelerini, orijinal icraların tek bir notasını atlamadan altı telli gitarda çalmayı başardı. Derek Gripper’in Afrika’nın kimi en büyük müzisiyenlerin eserlerinin uyarlamalarını temel alarak bir Afrika klasik gitar repertuarı yaratma projesi giderek büyüyen üstün bir Afrika Gitar uyarlamaları derlemesine dönüşüp gitara yeni ve heyecan verici hayat kattı. 2012 yılında Derek Gripper’in solo gitar için Mali müziği kaydı olan “One Night on Earth: Music from the Strings of Mali” (“Yeryüzünde bir Gece: Mali’nin Tellerinin Müziği”) çıktı.
Derek Gripper Hollanda, Danimarka, İngiltere ve İrlanda, İsveç Almanya, İsviçre, Brezilya, Hindistan, Namibiya, Zimbabve ve Güney Afrika’nın her yerinde solo konserler verdi. Xhosa icon Madosini, tabla ustadı Udai Mazumdar, Güney Afrikalı trompetçi/besteci Alex van Heerden, Güney Afrikalı kontrbasçı Brydon Bolton, spontane çello ve performans sanatçısı Francois LeRoux (TheHa!Man), Güney Afrikalı trompetçi Marcus Wyatt, Galler gitarcı Gerard Cousins, ve İrlandalı sekiz telli gitarcısı rRedmond O’Toole. Derek Gripper eğitilmiş bir Montessori öğretmenidir. 2006 yılından beri Montessori yöntemleri temelli bir gitar eğitim yöntemi geliştirmekteydi. Montessori Gitar Metodu artık atölyelerde, kitaplarda ve, nota ile eğitici malzemelerin özgün dizilerinde sunulmaktadır.
Erdem Sökmen
Türkiyenin kuşkusuz en iyi gitaristlerinden Erdem Sökmen,icracılığın yanısıra iyi bir de eğitmendir.
1957 yılında İstanbul’da doğdu.İlk gitar derslerine Raffi Arslanyan ile başladı. Gitar çalışmalarını sürdürürken Okan Demiriş’ten solfej ve armoni dersleri aldı.Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda kompozisyon bölümü sınavlarını kazanarak kompozisyon eğitimine başladı. 1978 yılında gitar bölümü açılınca bu bölümde de eğitim gördü.Bu dönemde Carlo Domeniconi, Cengiz Tanç,İlhan Usmanbaş,Cemal Reşit Rey ve Ertan Birol ile çalıştı.1982 de Armoni-Kontrapunt, 1984 yılında da Gitar bölümlerinden mezun oldu.
1986 yılında İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda klasik gitar bölümünü başlattı. Aynı kurumda sanatta yeterlilik ünvanını aldı.1989 yılında Leo Brouwer’ın İstanbul’da düzenlediği masterclass’a aktif olarak katılarak övgülerini aldı.
Eğitimciliğinin yanısıra caz müziği ile de ilgilenerek Passiflora adlı grubuyla konserler vermektedir.Aynı zamanda diğer müzik türlerinde de bir çok sanatçının sahne ve albüm çalışmalarında da yer almıştır.Halen İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda sanatçı öğretim elemanı olarak çalışmalarını sürdürmektedir.
Erkan Oğur
Müziğe 4 yaşından itibaren keman, bağlama, flüt ve cümbüş çalarak başladı. Onu Halk Müziği icrası konusunda teşvik eden ilkokul müzik öğretmeni “İlkokulu bitirdiğinde, bizim yöreden çalmadığı saz kalmamıştı.” diyor. Gitar çalışında Jimi Hendrix‘in bazı etkileri olmuştur. 1976’da perdesiz gitarı icat etti. Liseyi Ankara’da tamamladı. Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü ile başladığı üniversite hayatına Münih Üniversitesi Fizik Mühendisliği’nde okuyarak devam etti. Müzisyen olmaya karar verdikten sonra eğitim görmek için Türkiye’ye döndü. İstanbul Devlet Konservatuarı Müzik Teorisi bölümünden mezun oldu.
Çalışmalarında ağırlıklı olarak kopuz ya da dede bağlama, ud,e-bow, perdesiz gitar, klasik gitar, elektro gitarı ve sesini kullandı. Bunlar dışında birçok enstrümanı da albümlerinde başarılı bir şekilde çalmıştır. En son Telvin Trio ile birlikte çıkardığı iki cd’lik Telvin albümünde doğaçlama caz denemeleri yapmıştır. Fretless albümü çıktığı yıl Avrupa’da yılın yaratıcı albümü seçilmiştir. Bir Ömürlük Misafiralbümü olarak Türkiye’de daha sonra yayınlanmıştır. Türk müziğine icracı ve yorumcu olarak devasa katkılar yapmıştır. Perdesiz gitar ve perdesiz bağlamayı geliştiren kişi olarak dünya müzik literatüründe yerini almıştır. Oğur, 1984 yılında MFÖ grubunun “Ele Güne Karşı Yapayalnız” albümünde yer alan “Güllerin İçinden” şarkısına perdesiz gitarıyla eşlik etmiştir.
Müzik yaşamı boyunca pek çok müzisyene ilham kaynağı olduğu gibi bağlama ustalarına da işlerini yaparken adeta sufle vermiştir. “İnsanın, salt yaşantısı ve yapıp ettiklerinin doğayla uyumlu olduğu müddetçe başarıya erişme şansı vardır.” diyerek hayattaki duruşu hakkında ipucu vermiştir. Öyle ki Kemal Eroğlu meslek hayatını Erkan Oğur’u tanıdıktan önce ve sonra olarak ikiye ayırmaktadır.
Marek Pasieczny
Ödüllü gitarist ve besteci Marek Pasieczny (*1980) etkin çağdaş gitar bestecilerinden biri olarak bilinmektedir. Pasieczny, ikisi Glasgow Kraliyet Konservaturarından (beste ve icra üzerine yüksek şeref derecesiyle) diğeri de Polonya Wroclaw “Karol Lipinski” Müzik Akademisi’nden (yorumculukta yüksek şeref derecesiyle) olmak üzere üç farklı müzik yüksek lisansı mezunudur. 2010 yılında Pasieczny Avustralya’da icra ve beste üzerine çift dallı doktrora eğitimine başlamış ve 2012 yılında Avrupa’ya dönerek doktorasını Guildford İlgiltere’de bulunan Surrey University’de sürdürmüştür. Aynı zamanda üniversitede beste ve orkestrasyon dallarında okutman olarak da çalışmaktadır.
Besteci, gitarist, okutman ve hakem olarak Pasieczny, Arjantin, Uruguay, Brezilya, Bolivya, Şili, Kolombiya, Meksika, ABD, Kanada, Almanya, İsviçre, İspanya, İngiltere, Hırvatistan, Hollanda, Fransa Japonya olmak üzere farklı projeler kapsamında birçok birçok festivalde yer aldı.
Eserlerinin prömiyerleri, Polonya Varşova’da Lutoslawski Hall, Birleşik Krallık Londra’da Royal Albert Hall ve Wigmore Hall, ABD New York’da Carnegie Hall, Birleşik Krallık Canterbury’de Canterbury Katedrali’nde, Çin Şangay’da He Luting Hall ve He Lv Ting Hall gibi yerlerde gerçekleşti. 2012 yılında Pasieczny bir D’Addario sanatçısı oldu.
Pierre Bensusan
Winner of the Independent Music Award, in the Live Performance Album category for his latest triple live album “Encore” (2014), “Rose d’Or” of the Montreux Festival for his first album, “Près de Paris” (Switzerland, 1976), “Best World Music Guitar Player ” by the readers of Guitar Player Magazine (USA, 2008), Pierre Bensusan is recognized as one of the premier musicians of our time.
If “World Music” is music that pays tribute to the spirit of a collection of human beings through distinct rhythms, traditional instruments and harmonic colors, French-Algerian guitarist, singer and composer Pierre Bensusan can be recognized as one of the most eloquent and world musicians today.
Born in Oran, French-Algeria, in 1957, when France was decolonizing its Empire, Pierre Bensusan’s family moved to Paris when he was 4. He began formal studies on piano at the age of 7 and at 11 taught himself guitar. Influenced in those early days by the folk revival blooming in Britain, France and North America, Bensusan began first to explore his own diverse musical heritage and then moved to the horizons beyond.
At 17 he signed his first recording contract, and one year later his first album “Pres de Paris” won the Grand Prix du Disque upon his debut at the Montreux Festival in Switzerland.
Described by the L.A. Times as “one of the most unique and brilliant acoustic guitar veterans in the world music scene today”, Pierre’s name became synonymous with contemporary acoustic guitar genius, long before the terms New Age, New Acoustic Music or World Music were invented. He has the ability to make a single guitar sound like an entire band as he brings the audience on a mesmerizing musical journey. And yet, Bensusan is more than what any musician or music lover expects from a guitarist. He is a composer as well as a bilingual and a brave improvisational vocalist, melding whistles and resonant low notes with something like his own scat technique.
There is a sense of something both playful and serious in his work, an unparalleled sense of freedom in his compositions and his improvisations. His “manner” of playing defies classification – crossing world, classical, jazz, traditional, folk and more. None can be isolated as simply “Brazilian”, “Arabic” or “French”; rather, they represent our world in its current state, a world sharing itself, fusing cultures together in ways we have never experienced. A great embassador of peace. Not to be missed!
Redmond O'Toole
Redmond O’Toole is recognised as one of the most distinctive and original guitarists of his generation. He was the first to adopt Paul Galbraith’s ‘Brahms guitar’. This groundbreaking instrument and technique uses an 8-string guitar in the position of a cello. He has performed at major concert halls and events throughout Europe such as Passau International Guitar Festival, Germany, Irish National Concert Hall, Royal Dublin Society Concert Hall and Hallein Guitar Festival, Austria . He has performed as soloist with orchestras such as BBC Ulster and the Irish Baroque and has toured extensively as guitarist for legendary Irish group ‘The Chieftains’. He teaches at the Royal Irish Academy of Music in Dublin.
O’Toole is an important ambassador for the classical guitar in Ireland and has given concerts the length and breadth of his country. He has performed for two Irish Presidents and was part of the televised concert for Queen Elizabeth’s historic visit to Ireland in 2011. He is a member of the critically acclaimed Dublin Guitar Quartet.
Recent projects include collaborations with world renowned cellist, Raphael Wallfisch, the Vanbrugh String Quartet.and Soprano Kim Sheehan. Redmond has had a duo for many years with violiinist Elizabeth Cooney. He has also performed with many different and varying ensembles such as Crash Ensemble, The Callino Quartet and the UFO Orchestra amongst others. In 2012 Redmond set up Music Generation Wicklow: part of a national music education programme funded by U2 and the Ireland Funds. O’Toole was coordinator for the initial 18 months of the programme,
O’Toole’s principal teacher was Oscar Ghiglia with whom he studied privately in Athens, Greece and at the Accademia Chigiana in Siena (under scholarship). Prior to that he studied at DIT Conservatory of Music and Drama in Dublin. During his time at DIT he won an unprecedented number of awards for guitar, most notably the RDS Music Bursary ( Ireland’s largest Music Prize ). In 2008 he was the recipient of an Irish Arts Council Bursary which supported intensive periods of study over a three-year period with lutenist Nigel North at the Jacobs School of Music, Indiana.
Redmond has to date recorded three CDs ; ‘Movements’ and ‘Baroque’ for German label Bornheim Klassik and ‘October on Achill’ for VGO recordings (San Francisco). He has premiered numerous contemporary works by composers by Nico Muhly, Kevin Volans, Marc Melitts and Ian Wilson amongst others.
Redmond is from the Seaside town of Bray in County Wicklow where he now lives. He has previously lived in Frankfurt and London and is married to contemporary dancer and educator Antje Schneider O’Toole.
– Son Başvuru tarihi: 15 Haziran
– Başvuru için: BasvuruFormu 2016 indirip, info@gumuslukfestival.org
Sayfa düzeni: Tenise Yalçın evetbenim
İçerik: GFA/ Eren Levendoğlu