İdil Biret ve Rahmaninov
İdil Biret ve Rahmaninov Yeni yılın ilk konserini, İdil Biret'ten dinledik (3 Ocak 2014). İtalyan şef Stefano Mazzoleni'nin yönettiği İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası (İDSO) eşliğinde Rahmaninov'un
(Op. Re minor 30)
3 nolu Piyano Konçertosunu olağanüstü başarıyla yorumladı. Dünyanın birçok ülkelerinde ünlü piyano sanatçılarının çekinge koyarak seslendirmekten kaçındıkları ya da korktukları için Rahmaninov'un 3 nolu Piyano Konçertosu çok az çalınmaktadır. İdil Biret'in Rahmaninov'un 3. Konçertosu'nu CD'den dinlemiştim. Yorumunun Uluslararası düzeyde olduğunu biliyordum. Ayrıca, Rusya'daki orkestra yöneticileri Rahmaninov'un piyano konçertolarını İdil Biret ile CD yapmak istediklerini bana söylemişlerdi. Bu konçertoyu Emil Gilels ile Richter dinlemiştim. Başka Rus piyanistlerinin seslendirdiklerini de anımsamıyordum. SSCB dağıldıktan sonra "bizde Rahmaninov'u yorumlayacak şu sırada yetkin piyanistler henüz yok, onun için İdil Biret'i istiyoruz. O, iyi bir Rahmaninov yorumcusudur" diye isteklerini yinelemişlerdi. Bu konuya Biret'le ilgili anılar ve izlenimlerimde söz edecektim. Konserde Rahmaninov 3'ü seslendirdiği için bu yazıma almayı yeğledim.
Rahmaninov'tan kendi konçertolarının tümünü CD'den dinlemiştim.Gilels ve Richter'in yorumlarını da biliyordum. Tanıdığım uzman müzik insanlarından İdil hakkında aldığım bu övgüden sonra Leningrad Flarmoni (St. Petersburg Flarmoni) sponsor bulamadığı için İdil ile CD yapmayı gerçekleştiremedi. İdil Biret görkemli biçimde yorumladığı Rahmaninov 3. Piyano Konçertosunu Zorlu Center'ın büyük salonunda dinleme olanağını bulduk. Tempolu, teknik ve müzikal yorum gerektiren konçertonun sanatçısı ancak İdil Biret gibi soluklu olunca başarılı olur. Bu konserin en büyük özelliği karmaşık bir program olmasına karşın şef Stefano Mazzoleni'nin başarıyla orkestrayı yönetmesidir. Orkestranın solist Biret'e başarıyla eşlik etmesi, şef ile bütünleşmesi üzerinde durulmaya değer nitelikteydi. 58 dakikalık bu konçertoyu İdil Biret'in olağanüstü başarıyla seslendirmesi çok sesli müziğimizin ulusal simgesi haline gelen sanatçımızla özdeşleşiyordu. Zoltan Kodaly'nin Galanta Dansları başka bir dünyayı betimleyen bir müzik parçasıydı. Arkasından modern müziğin büyük ustalarından İgor Stravinsky geldi. Ateşkuşu Bale Suiti (1919 Versiyonu – 1 Giriş, 2 Ateşkuşu'nun Dansı, 3 Ateşkuşu'nun Çeşitlemeleri, 4 Prenseslerin Dansı, 5 Kral Kaşçey'in Cehennem Dansı, 6 Ninni, 7 Final) çok bilinen buna karşın müziğinin yorumu güçlüklerle dolu olan Stravinsky'nin ünlü yapıtını orkestra büyük bir başarıyla seslendirdi.
Yeni yılın bu ilk konseri anılarda ve belleklerde kalacak düzeydeydi.
Hayati Asılyazıcı
Alıntı: Aydınlık Gazetesi 8 Ocak 2014
Görsel: İdil Biret http://www.idilbiret.eu/tr