İDOB Orkestrası keman sanatçısı, Armağan Baki Yesügey yaşamını yitirdi

İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestrası sanatçılarından  kemancı Armağan Baki Yesügey yaşamını yitirdi.
                                                                         ARMAĞAN BAKİ YESÜGEY
                                                                                           1950-2018

Armağan Baki Yesügey 4 Şubat 2018 Pazar günü Aksaray Valide Sultan Camii'nde kılınacak ikindi namazının ardından Topkapı Çamlık Mezarlığı'nda son yolculuğuna uğurlanacak.
ÖZGEÇMİŞ
25 Haziran 1950’de doğdu. İstanbul Belediye Konservatuvarı Keman Bölümünü bitirdi.  
İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası ve Radyo Senfoni Orkestrası'da çaldı. 1970'li yıllarda İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestrası'na katıldı. Yine keman sanatçısı olan Mete Yesügey ile evlendi. 2 kızları oldu. Opera, bale, konserler dahil olmak üzere  tüm eserlerde çaldı.

Sayfa düzeni: Tenise Yalçın evetbenim
Bilgi ve görseller: İsmail Hakkı Aksu
İDOB Orkestrası'nın keman sanatçısı Armağan Baki Yesügey'i ailesi, yakınları, dostları, sanatçı arkadaşları sonsuzluğa uğurladılar. 
Yorumlar:

ARMİŞ
Bu sabah Apo aradı " Armağanı kaybettik" dedi. Öylece kalakaldım telefonda. Bir süredir hastanedeydi. Konuşmuştuk. Sabaha karşı öylece gidivermiş. Bir yıldız olmuş, tam kayarken kanatları oluşmuş birden, meleğe dönüşmüş ve uçmuş. Çok mutlu ve nihayet huzur içindeymiş.
Bütün kandırmacaların, illüzyonun bittiği, gerçeğin, sadece sevginin olduğu bir boyuta gidiyor Armağan şimdi. Ölümün en acı yanı, gideni bir daha hiç göremeyecek oluşumuz. Onu daima hissedeceğiz, içimizde yaşatacağız ama göremeyeceğiz. Bulunduğumuz boyut için ille de görmek çok önemli. Burada kalan bizler , sadece özlemiyle, anılarıyla yaşayacağız bundan sonraki günlerimizi. Daimi olarak birlikte olduğu, yaşadığı, en yakınındakiler çok daha büyük bir acı çekiyor sevdikleri gidince. Çünkü umutla bekleşiyorsunuz. İyileşmesi için verilen bunca emeğin mutlaka olumlu bir sonucu olur diye. Bir türlü, beklenen, o yüzleri güldürecek sonuç gelmeyince hayal kırıklıkları başlıyor.
İçin için isyan etsen de, o umut var ya aah o umut, seni hiç bırakmıyor. Zaten sen de onu bırakmıyorsun, bırakamıyorsun. Sımsıkı tutunduğun tek dal o. Umudu bırakmak, sevdiğine ihanetle eş değerde çünkü. Vazgeçmek demek, umut etmeyi bırakmak demek. İnsan sevdiğinden vazgeçebilir mi?
Belki eleleydiniz az önce. Kollarındaydı, karşındaydı, yanındaydı. Dokunuyordun, buradaydı, sıcacık, capcanlı. Konuşuyordunuz belki az önce, gülüyordunuz veya o uyuyordu. Sen nefes alışlarını dinliyordun, takip ediyordun göğsünün iniş çıkışlarını. Şimdi herşey durdu birden.
Uzun süren hastalık dönemlerinde alışıyoruz bu duruma. İyileşmeyi beklerken, en azından durumun daha kötüye gideceğini düşünmek bile istemiyoruz. Aniden herşey bitince çok şaşırıyoruz. Bu kadarını beklemiyorduk çünkü. Hazır değildik. Sevdiğin birinin ölümüne, öleceğini bilsen dahi kendini hazırlayabilir misin?
Monotonluğu bu yüzden sever oldum. Sıkıcı da olsa, alıştığın o yeknesak durum, hayatın devam ettiği anlamına geliyor en azından. Hastane yaşamı bu. Kim bilir neler oldu, neler yaşandı orada. Ama yaşanıyordu değil mi, yani henüz devam ediyordu hayat! Şimdi yok o monotonluk artık. Bitti.
Armiş'im, seni okulun koridorlarında koşarken görüyorum şimdi, kahkahaların kulaklarımda. Bir gün şu bizim beden hocasını ne demiştin de kızdırmıştın anımsamıyorum, o ezik adam seni Çemberlitaş Sineması' na kadar kovalamıştı. Siz önden, biz sizin arkanızdan koşuyoruz. İBK maratonda! Allah'ım ne kadar gülmüştük sana yetişemediği için!
Yemekhanede Hayrettin amcamızın o meşhur aşurelerini yerken içindeki bütün incirleri tek tek ayıklayıp, tabağına yığmalarımızı hatırlıyor musun? Ne kadar çok seversin inciri!
Oradaki büyüklerimiz, hocalarımız, kardeşlerimiz seni karşılarlar şimdi. Selam yollayacağım çok kişi var aslında. Ali Yıldırım, Ali Arslan, Korkmaz, Hakkı, Vedat, Madame Lilly, Piraye Hanım, Hayrettin amca, Emin dayı ilk aklıma gelenler. Unuttuklarımı sen tamamla.
Seni sevgiyle, bir daha hiç göremeyecek olmanın hüznü ve özlemiyle sımsıkı kucaklıyorum. Sevginin ışığında yumuşacık bir yolculuk diliyorum sana benim güzel Armağan ablam, Armiş' im. Güle güle… Daima Sevgiyle… Mürüvvet Atahan…3 Şubat 2018.
Alıntı: https://www.facebook.com/groups/1583812105272237/permalink/1969641316689312/?pnref=story

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir