İSTANBUL DEVLET OPERA VE BALESİ TÜRKİYE DE BİR İLKİ GERÇEKLEŞTİRDİ

 

 

İSTANBUL DEVLET OPERA VE BALESİ TÜRKİYE DE BİR İLKİ GERÇEKLEŞTİRDİ


 

 




İsmail Hakkı Aksu 

    İstanbul Devlet Opera ve Balesi, Kadıköy Süreyya Sahnesinde, 2010-11 sezonunun yeni oyunu olan G. Rossini’nin Sevil Berberi operasının prömiyerini 6 Kasım 2010 Cumartesi günü Kadıköy Süreyya sahnesinde gerçekleştirdi. Ne idi bu ilk diye düşünebilirsiniz. Sevil Berberi Türkiye’de ilk kez 1949 yılında, o zamanlar tek operamız olan Ankara’da seslendirilmişti. O tarihten bu güne kadar, oyunda Rosina’yı seslendiren kadın sanatçıların ses tonları hep koloratür soprano olmuştur. Oysa ki Rossini, orijinal partisyonunu Rosina rolü için mezzosoprano olarak bestelemiştir.  Türkiye’de oynanan tüm Sevil Berberi temsillerinde hep koloratür sopranoların oynamalarının nedeni ise teknik açıdan, mezzosopranoların tiz seslerde zorlanmalarından kaynaklanmaktaydı. Bu yüzden mezzosopranolar Rosina rölünü, koloratürlere bırakmıştı. İşte İDOB bu yılki yeni eseri olan Sevil Berberi’nde Rosina’nı gerçek sesine kavuşturmuş oldu. Yönetim bununla da yetinmedi, her türlü izleyicinin de beğeni ve alışkanlıklarına yanıt verebilmek için, Rosina rolünü hem koloratür, hem de mezzolara oynatarak, çift taraflı ilklere imza atmış oldu.

    Flavio Trevisan’ın sahnelediği eserin orkestra şefliğini Vladimir Lungu, koro şefliğini Mikhail Iskrov, dekor ve kostüm tasarımlarını İsmail Dede, ışık tasarımın ise Metin Koçtürk gerçekleştirmiştir. İtalyan rejisör Trevisan, oyunun mizansenlerinde seyircinin olumlu ilgisini çekecek düzenlemeler yapmıştı. İDOB’un ilki olarak Rosina rolünün her iki kadın sesini de birlikte, arzuya göre farklı günlerde sunduğu seçeneklerde, mezzosoprano Nesrin Gönüldağ ile soprano N. Deniz Boran dönüşümlü oynamaktadırlar. Prömiyer’de Nesrin Gönüldağ, olağanüstü bir performans göstermiş, tizlerinde, sahnesine sahip olduğu kadar bir başarıya imza atmıştır. Yine aynı şekilde tenor Caner Akın kont rolüyle Türk Opera sahnelerinin iyi tenorları arasındaki yerini iyice perçinlemiştir. Caner Akgün de ne denli başarılı bir Figaro olabileceğini herkese göstermiş oldu. Bartolo’nun kastsız oyuncusu olan A. İhsan Onat, sahnesiyle sesiyle olağanüstü başarılıydı. Don Basilio’da oynayan bas Suat Arıkan’ın da bir ilki vardı, o da Arıkan’ın Süreyya’daki ilk temsili. Uzun zamandır sahnelerden uzak kalan sanatçı, gerek sahne deneyimi, gerekse sesine olan hakimiyeti ile olağanüstü bir başarı gösterdi. Berta’ı seslendiren Banu Ergün de kısacık aryasıyla ne denli başarılı olduğunu aldığı alkışlarla göstermiş oldu.

    Dekor ve kostüm tasarımlarında İsmail Dede, bize eserin konusunun geçtiği Sevil kenti dekoru ve dönemin kostümleri ile görsel şölen yarattı. Işık tasarımcısı Metin Koçtürk de bu mekanı uyumlu ışıklandırması ile beğeni topladı.

    Rossini Menüsü’nden sonra, Sevil Berberi ile soprano ve mezzosoprano seçenekleri ile izleyicilerine iki ayrı menü sunuyor.

    Konusu 18. yy’da Sevil kentinde geçen oyunda, genç ve yakışıklı Kont Almaviva’nın, yaşlı Dr. Bartolo’nun himayesinde olup, onunla evlenme niyetindeki Rosina’ya aşık olmuş, kendisine gönül işlerinde yardımcı olan berber Figaro arasında geçen ‘’opera buffa’’ türündeki gülünçlü opera 2 perde olarak Kadıköy Süreyya sahnesinde oynanmaktadır. Oyunun diğer kastları ise dönüşümlü olarak, Figaro’da Murat Güney, Alp Köksal, Kont’ta Ahmet Baykara, Don Basilio’da Kenan Dağaşan, Gökhan Ürben, Berta’da Nursel Dinler, Neslişah Pekin oynamaktadırlar.

 

 

İsmail Hakkı Aksu

İsmail Hakkı Aksu: Öz geçmiş                                                                                                         

01.01.1950 yılında Ordu Perşembe’de doğdum. Perşembe’de başladığım İlköğretimimi Eyüp İslambey, ortaöğretimimi Eyüp Lisesi Orta Bölümü, liseyi de Pertevniyal Lisesi’nde tamamladım.
1975 yılında, İstanbul Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu ( bu günkü M.Ü. Güzel Sanatlar Fakültesi) Dekoratif Resim Bölümünden başarı ile mezun oldum. 1.5 yıl askerlik hizmetimden sonra, 1978 de sınavla Dekoratör, Ressam olarak girdiğim İstanbul Devlet Opera ve Balesinde halen çalışmaktayım.
Birçok yerlerde yağlı boya, sulu boya ve fotoğraf sergileri açtım, yarışmalara katıldım, ödüller aldım. İlk ödülüm, öğrenci iken, Türkiye İş Bankasının Ankara’daki Genel Müdürlük binası için yaptığım vitray çalışmasıdır. Bu benim için hepsinden önemlidir. Devlet operasında ve birçok özel tiyatrolarda dekor kostüm çalışmaları yaptım.
Doğum yerim olan Ordu Perşembe ( eski adı Vona) Ermeni ustaların yaptığı ve yıkılmaya yüz tutmuş olan eski Vona Evlerinin fotoğraflarını çektim, yağlı ve suluboya resimlerini yaptım ve birçok şehirde sergiledim. Bu çalışmalarımdan haberdar olan Kültür ve Turizm Bakanlığı, bu evlerle ilgilendi, koruma altına almaya karar verdi ve beni de bilirkişi olarak görevlendirdi. Halen çalışmalar devam etmektedir. Ayrıca yine Ordu Perşembe Yason Burnunda bulunan eski kilisenin de fotoğraf ve resimlerini yapıp sergiledim, bu kilise de restore edilip, müze olarak ve konser salonu olarak hizmete açılmıştır.

İletişim:
İş: İstanbul Devlet Opera ve Balesi, Opera Han Kat: Taksim / İstanbul
Ev: Dikilitaş, Emirhan Cad. Barbaros Sok. Güvenç Apt. 14/4 Beşiktaş 34349 İstanbul
Tel: 0212 2617109

E-posta: i_haksu@yahoo.com.tr   ihaksu@gmail.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir