Jose Cura nın Gala Konseri

Jose Cura’nın Gala Konseri

Öcenlikle Jose Cura’nın, özgeçmişindeki niteliklerini buraya almak istedim. “Başta Verdi’nin Otello’su ve Saint-Seans’ın Samson’u olmak üzere opera karakterlerini özgün ve güçlü bir şekilde yorumlamasıyla ve çağdaş, yenilikçi konser performanslarıyla tüm dünyada tanınan Jose Cura, aynı anda hem orkestrayı yönetip hem de şarkı söyleyen (hem konserler, hem de kayıtlarda), ve şarkıcılığını ‘yarı yarıya’ konser formatında senfonik yapıtlarla birleştiren ilk sanatçıdır”. İlk önemli özelliği, geleneksel akdeniz ikliminin atmosferinde olan ses rengi ile dikkatimi çekti. Dramatik tenor olarak benzersizliği vardı. Tizleri, orta sesleri ve pesleri ile müzikalitesini özdeşleştiren ender sese sahip. Yorumu insan ruhunu bellekle buluşturan görselliği ve işitselliği ile CD’lerden, televizyon programlarından çok daha değişik özelliklerini bu konserinde ortaya koydu. Sahne üstünlüğü, izleyici ile kurduğu iletişim ve müziksel seslendirişi ile olağanüstü bir dramatik tenordur. Programda okuduğu bütün solo parçaları ile opera sanatında nedenli görkemli bir tenor olduğunu gördük. İkili (düetlerde) yorumlarında eşlik eden sanatçı ile sağladığı uyum, bir örneksel görüntüyü izleyicilere sergiledi. Sözgelimi soprano Feryal Türkoğlu ile düetinde asla öne çıkmadı, müziğin ve yorumladığı parçanın kendine özgü seslendirişi ile gerektiğinde büyük bir eşlikçi olduğunu da kanıtladı. Böylesine bir dramatik tenorun kendisi ile başarılı bir uyum sağlayan Türkoğlu ile sunduğu parçalar bütün opera solistlerine örnek olacak düzeydeydi.

İstanbul müzik severleri ile ilk kez buluşuyordu. Canlı konserinde bir büyük tenorun tüm yaşam öyküsünü özümseyebildiğimi sanıyorum. Her seslendirdiği parçada solist niteliğinin sonsuzluğunu görebiliyorduk. Doğrusu onu, en başarılı operalarından birinde izlemek ayrıca keyif verici olacaktır.

Soprano Feryal Türkoğlu, Jose Cura ile düetinde ve solo parçalarında gerçek başarısını ortaya koydu. Elbetteki, kolay değildi dünya yıldızı ile sahneyi paylaşmak.

Her iki soliste eşlik eden, Mario De Rose yönetimindeki İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestrası’nı (İDOB) üstün başarı ile yönetmesi, konserin olağanüstü başarıya ulaşmasında birincil etkendi. İDOB Orkestrası’nın, ülkemizdeki en başarılı orkestralarından biri olduğunu belirtmeliyim. Yetkin bir şefle her zaman seslendirdikleri yapıtları üst düzeylere taşır. En son örneğini Jose Cura ve Feryal Türkoğlu’nun gala konserinde gördük.

Gala konserinin başarısını anlatmaya çalıştım. Programdaki özellikle Jose Cura’nın seçkilerini okurlarımızla paylaşmak isterim. Orkestra önce girişi ile Leoncavallo’nun “Canio’nun Aryası” ile Aya İrini’deki konserde nasıl bir katkı sağlayacağını gösterdi. Mozart’ın “Electra’nın Aryası”, Verdi’nin “Otello’nun Aryası”. İkinci bölümde, Bizet “Micaela’nın Aryası, Puccini “Cavaradossi’nin Aryası”, “Cavarodossi ve Tosca Düeti”, “Tosca’nın Aryası”, “Cavaradossi’nin Romansı”, Puccini “Manon’un Aryası”, “Des Grieux’nin Romansı”, “Manoon ve Des Grieux Düeti” bu bestecilerin yapıtları seslendirildi. Jose Cura’nın bis’leri uluslararası tenore özgü yorumlardı.

3. Uluslararası İstanbul Opera Festivali’ne damgasını vuran dünyaca ünlü dramatik tenor Jose Cura oldu. 12 Temmuz 2012 Perşembe günü Aya İrini’deki gala konser bir şan şöleni olarak uzun yıllar belleklerde kalacak.

Hayati Asılyazıcı
hayatiasilyazici@yahoo.com
Alıntı: Aydınlık Gazetesi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir