Kadın Sığınağı 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için

Yerelden evrensele giden bir oyun

Kadın Sığınağı

8 Mart Dünya Kadınlar Günü için

Hayati Asılyazıcı

 

Karl Marks’ın “Dünya işçileri birleşiniz” özdeyişini değiştiriyor ve “Dünya kadınları birleşin” diyorum. Bu bir utku ne var ki, 21. yüzyıldaki kadın portresinin görüntüsü bu. Bakınız, ülkemiz kadınları için türban ayırt edici bir nesne. Dünya kadınları birleşecek; Suudi kadınlarla, bizim türbanlılar birleşmeye karşı çıkacak. Bu bir varsayım belki, gerçeğe yakın ama…

Bütün bunları, Tuncer Cücenoğlu’nun “Kadın Sığınağı” adlı oyununu gördükten sonra düşünmeye başladım. “Kadın Sığınağı”, İstanbul Devlet Tiyatrosu”nda Serpil Tamur’un, evrensel çizgiye taşıyan yorumuyla, aynı düzeyi koruyan oyunculukla oynanmaktadır. Ulusaldan evrensele giden bir çizgide dünya kadınlarına görsellik katan bir oyun anlayışıyla sergilenmektedir. Tuncer Cücenoğlu öteden beri kadın sorunlarıyla ilgilenen bir yazardır. “Kadıncıklar” onun ilk çalışmasıydı. Avrupa sahnelerinde özellikle Rusya Federasyonu ve Türk Cumhuriyetleri’nde sergilenmekte olan “Çığ” oyunu da bu konunun ayrıcalıklı bir göstergesidir. “Kadın Sığınağı” adından da anlaşılacağı gibi ulusal tiyatromuzun evrensele yolladığı bir oyun olarak görülüyor. Dünyanın her yerinde var olan, gelişmiş/az gelişmiş ya da ilkel toplumlarda her zaman ezilen ve horlanan kadınlara sesleniyor bu oyun. Toplumumuzda Atatürk ilkeleriyle birlikte Cumhuriyet aydınlanmasına büyük katkılar sağlayan kadınlarımız, ne yazık ki ezilmekten, dayak yemekten, taciz edilmekten kendilerini kurtaramamışlardır. Bu bir toplumsal suçtur. Cumhuriyet kadınına seçme ve seçilme hakkı tanınmıştır. Seçme ve seçilme hakkına sahip Türk kadınlarının durumu, dövülen, ezilen, taciz edilen dünya kadınından çok daha ileri düzeydedir çünkü bizde bir de töre belası diye bir olay vardır. Kadını ‘hiç’ sayan töre gereği kadını ölüme götüren yasadışı bir beladır bu.

Serpil Tamur’un sahneye koyduğu oyunun dekor ve giysisi Şirin Dağtekin Yenen’e, ışık tasarımı Ayhan Güldağları’na ait. Yeşim Alış’ın dans düzeni oyunun görselliğine ve bütünlüğüne katkı sağlamaktadır. Oyuncular inanılması güç kompozisyonlarla konunun getirdiği bütün kadın sorunlarını gözler önüne seriyor. Bu başarılı oyunculardan söz edecek olursak: Başta Defne Yalnız, Fatma Öney olmak üzerekolektif oyunun bütün inceliklerini sergileyen Öykü Başar, Tuğçe Şartekin Karasu, Ayla Baki, Müge Arıcılar, Gamze Yapar Şendil, Melek Gökçer, Şule Gezgöç, Şenay Kösem ve Hayat Olcay oyunculuklarıyla inandırıcı bir kadın sığınağı oluşturuyorlar.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir