KENTER TİYATROSUNDA KURGULANMIŞ BİR KARAKTER Kraliçe Lear Yıldız Kenterin usta yorumuyla sahnede

KENTER TİYATROSU’NDA KURGULANMIŞ BİR KARAKTER
‘Kraliçe Lear’ Yıldız Kenter’in usta yorumuyla sahnede

“Kral Lear”, aslında romantik oyunculuğu korumuş bir tragedyadır. Yükselişini koruyamayan, darbeyle tahtından indirilen, hükümranlığını yitirmiş bir kral anlatılmaktadır. “Kraliçe Lear” ise yok olmanın trajik görüntüsünden çok daha farklıdır. “Kral Lear” tragedyasıyla “Kraliçe Lear” karakteri, Yıldız Kenter’in yorumuyla örtüşebiliyor…

HAYATİ ASILYAZICI

Shakespeare… Shakespeare… Shakespeare…
Dünya tiyatrosunun dâhi yazarı William Shakespeare tiyatro dünyasının efsane yazarıdır. Tragedya ve komedyaların yeri dolmayan yazarı Shakespeare’in efsaneliği, 16. yüzyıldan beri sürüyor. Birçok yazara konu olmuş ve olmakta. Shakespeare’in sonsuzluğunda yeni yazarlar yetişmiş, yetişmekte. Operalara, balelere, sinemalara, edebiyata konu olmuş bir yazar. Yaratıya, yazmaya doyamadan bu dünyadan göçüp gitmiş. Sonsuzluğa göçmesine karşın, eserleriyle insanlık arasındaki ilişkiler, dünya durdukça sürecek.

OLAĞANÜSTÜ BAŞARISININ NEDENİ OYUNCULUK ANLAYIŞI
Shakespeare ve Çehov, benim de doyamadığım iki yazar. Her iki yazarın yaşam ve yaratıları, insanlığa sunulmuş en büyük armağandır.

Kanadalı yazar Eugene Stickland, Shakespeare’in başyapıtlarından biri olan “Kral Lear”i yeniden ele almış ve süzgeçten geçirerek “Kraliçe Lear”e dönüştürmüş. Yazar, söyleminde kusur etmemiş. “Kraliçe Lear”, başlı başına kurgulanmış bir karakter.
Yıldız Kenter “Kraliçe Lear”e bir renk, derinlik katıyor. İzlenebilir oyunculuğu, büyük bir başarıyla “Kraliçe Lear”ı karakter betimlemesiyle çözüyor. İzlenebilirlik sözcüğü, Yıldız Kenter’in ustalığında gelişiyor. Doğallıkla metne yorum katıyor, görsellik ve işitsellik kazandırıyor. Bir master klas örneği. Biliyorum, herkes “Yıldız Kenter bu yaşında bütün bunları nasıl yapıyor, nasıl amuda kalkıyor” sorusuyla beğenilerini belirtecekler. Oysa ben öyle düşünmüyorum. Onun olağanüstü başarısını, her zamanki oyunculuk anlayışına bağlıyorum. Böyle bir başarıyı yinelemeseydi, ben o zaman şaşırırdım.

YAZARIN ANLATTIKLARINI ÇOK DAHA İLERİ TAŞIDI
“Kral Lear”in ve “Gloster”in mutsuz yazgısı, korku ve acıma duygusu uyandırıyordu. İzleyenleri şaşırtıyor, şoke ediyordu. “Kraliçe Lear”ın yorumu, düzlüğe çıkabilecek kraliçeyi betimlerken çok daha özenli ve önemliydi. Yıldız Kenter, yazarın anlattıklarını çok daha ileriye taşıyordu.

Hemen belirtmeliyim, Sedef Şahin Yıldız Kenter’in ortaya çıkardığı, önü açık bir genç öğrenci. Sedef Şahin, bu rolden sonra kendini yeterli bulup eğitim ve öğrenimini yarım bırakmamalı. Bu rolünde başarılıdır ve Yıldız Kenter’le oynamanın ne kadar güç, ne kadar kolay olduğunu anlamıştır diye düşünüyorum.

BAŞARIYI PAYLAŞANLAR
Oyunu güçlendiren, izleyiciyi etkileyen başka öğeler de vardı. Viyolonsel sanatçısı Feride Berin Varol ve Julide Canca Eke, olayın dramatik gücünü artıran ezgilerle ilgi çektiler. Osman Şengezer’in sahne ve özenli giysi tasarımı, Çolpan İlhan atölyesinde başarılı uyarlamaya dönüşmüştü. Oyunu Türkçeleştiren Leyla Kenter Tepedelen, başarılı çevirisiyle oyunu daha öne çıkardı. Işık düzeninde Cem Yılmazer de başarılıydı.

Hayati Asılyazıcı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir