Rosencrantz ve Guildenstern Öldüler, Bernarda Alba nın Evi

Oyunbaz Ocak’ta iki ayrı oyun ile sahnede.
 
Rosencrantz ve Guildenstern Öldüler,

Bernarda Alba nın Evi

 
ROSENCRANTZ VE GUİLDENSTERN ÖLDÜLER
 
Tarih / Saat / Yer : 22 Ocak 2014, 20:30
                                    Moda Sahnesi
 
Süre   : 160 dakika / 2 Perde
 
*Biletler Moda Sahnesi gişesinden alınabilir.
Bilgi için: 
(216) 330 58 00 (Moda Sahnesi)
http://www.modasahnesi.com/
 
BERNARDA ALBA’NIN EVİ
 
Tarih / Saat / Yer :  16 Ocak 2013, 20:30
  İkincikat Karaköy
 
Süre   : 110 dakika / 2 Perde
 
İkincikat Karaköy Bilgi için: (544) 527 25 69
 
(Biletler İkincikat gişesi ve Biletix'te)
 
 
 
“Rosencrantz ve Guildenstern Öldüler”
 
 
 
18. İstanbul Tiyatro Festivali’nde Oyunbaz yorumu ile sahneye taşınan “Rosencrantz ve Guildenstern Öldüler” 22 Ocak’ta seyirci ile buluşacak.
 
Yönetmenliğini Abdullah Cabaluz’un üstlendiği ve Hamit Çalışkan’ın çevirisi temel alınarak Oyunbaz tarafından derlenen oyun, Çağdaş İngiliz Tiyatrosunun dahi isimlerinden Tom Stoppard’a ait.
 
Oyun biletlerine Moda Sahnesi gişelerinden ulaşılabilir.
 
Oyun Üzerine
 
"…çakıl taşı suyun üzerinde,
"özgürce" kayarak ilerliyordu
fırlatıldığını bilmeden.
uzun bir süre ilerledikten sonra
kendi kendine "hah" dedi:
-artık durup suyun altını gezmenin zamanıdır.
halbuki bir doğa kanununa uyduğunun farkında bile değildi dibe doğru süzülürken…"* 
 
Dünya Tiyatro Tarihinin başyapıtlarından Hamlet'in önemsiz iki figürünü merkezine yerleştiren oyun, en basit haliyle "tiyatronun tiyatrosu" olarak tanımlanabilir. Yazgıları Shakespeare tarafından yüzyıllar öncesinde yazılmış iki oyun karakterinin, Hamlet metni içerisinde varolma çabasına şahit oluruz. Ancak, bir tiyatro oyununun parçası olduklarının farkında bile değildirler. Kim olduklarını bilmezler; bir geçmişleri yoktur; bir geleceklerinin olmadığını da er ya da geç anlayacaklardır. Amaçları hakkında ise ancak "diğerlerinin kendilerine aktardığı" kadar fikir sahibidirler.
 
Modern toplumların trajik koşulları düşünüldüğünde "tek başlangıcın doğum, tek sonun ise ölüm olduğu" bir iz sürme macerasına dönüşmüş olan çağdaş insan hayatına salvolar atan oyunun bu iki "küçük" kahramanı, belirsizliğin içinde endişe ve korku ile yaşamaktansa, belirlenmiş bir dünyada özgürlüklerinden ve iradelerinden vazgeçmeyi göze alarak, her replikte mutlak sonlarına doğru adım adım ilerlerler… Hamlet'in trajedisi parodiye, kahramanlarımızın parodisi ise trajediye dönüşür.
 
(*Şiir Tolga Suyolcuoğlu'nun sakin ölüler antolojisi kitabından alınmıştır.)
 
 
“Bernarda Alba’nın Evi”

 
Aslıhan Azeri’nin Bernarda Alba yorumu ile XII. Direklerarası Seyirci Ödülleri "Küçük Salon En İyi Kadın Oyuncu" ödülüne değer görüldüğü “Bernarda Alba’nın Evi” 16 Ocak’ta İkincikat Karaköy’de…
 
Sayısını anımsamadığım kadar çok kez izlediğim çeşitli "Bernarda Alba" yapımları içinde, diyebilirim ki beni en çok etkileyen, en beğendiğim, Cabaluz'un keskin tavırlı yorumu oldu.
Seçkin Selvi (Milliyet Sanat, Aralık 2012)
 
Yönetmenliğini Abdullah Cabaluz’un üstlendiği; A.Turan Oflazoğlu, Hale Toledo ve Caridad Svich çevirilerinden faydalanarak Oyunbaz tarafından derlenen Bernarda Alba’nın Evi, 20. yüzyılının en büyük İspanyol şairlerinden biri olarak kabul edilen Lorca’nın öldürülmeden önce kaleme aldığı son oyun.
 
Oyun Üzerine
İspanya İç Savaşı’nda faşist rejim askerleri tarafından “eşcinsel bir komünist” olduğu gerekçesiyle infaz edilen Lorca, bu oyunda kurguladığı “ev”ile iç savaş öncesi maruz kaldığı toplumsal yapıyı adeta yeniden betimler. Bu kendi içine hapsolmuş yapıda tutkularının peşine düşenler için trajedi kaçınılmazken, arzularını dizginleyebilenler, sustukları sürece, ne kendilerini ne de düzeni tökezletirler. 
 
Evin “erkeğinin” ölümü üzerine sekiz yıl sürecek bir yas ilan eden Bernarda, beş kızını ve kendini ata ocağına hapseder. “Artık kapılardan, pencerelerden hava bile sızmayacaktır içeri”. Çünkü “dedesinin evinde de böyle olmuştur, babasının evinde de”.
 
Babaları ile birlikte diri diri gömülen bu beş “dilsiz kurbağa” için ise susmak ve beklemek dışında bir seçenek yoktur. Ne yapmaları gerektiğini bil(e)mezler,  eyleme geç(e)mezler. Yaşarken yavaş yavaş çürürler.
 
Bernarda Alba'nın Evi, insanın kendi eller
iyle inşa ettiği bir cehennemin tasviridir.

Haber Kaynak:
Tiyatro Oyunbaz
oyunbaz@tiyatroyunbaz.com
http://www.tiyatroyunbaz.com
http://www.twitter.com/TiyatroOyunbaz
http://facebook.com/tiyatro.oyunbaz
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir