Seçim Sorunu Çözer mi?
Engin Demirkollu Sarıkartal
Ayni şartlar ve endişeler altında yapılacak seçimlerle;
Türkiye’mizin sorunlarını çözebilecek bir iktidara kavuşabilecek miyiz?
Her seçim öncesi, oy ve milletvekili hesabı yapılır..Sadece partiler değil, oy verenler olarak bizler de oturur bu hesabı yapar, üstüne bir de tartışırız birbirimizle.. Sonunda konu seçim sisteminin hileli olduğuna, bunun yanı sıra siyasi partiler ve seçim yasasının adaletsizliğine dayanır..” Şu şehirde şu kadar az oyla 1 milletvekili seçilirken, öteki şehirde kaç misli oyla ancak 1 milletvekili seçilebiliyor” diye detaylara girer ve tüm bu adaletsizliklerde bir suçlu ararız…Herkesin kendisine göre bir suçlusu vardır elbet.. Kimi sistemi suçlar, kimi siyasi partileri. Bu hararetli konuşmalar ve hesaplamalar her seçim öncesi yapılır ve oylar açıklandıktan sonra, bir sonraki seçim tarihine kadar herkes tarafından unutulur.
En büyük adaletsizlik, seçim sisteminden önce, siyasi partiler ve seçim yasasından kaynaklanmakta ve bu herkes tarafından bilinmektedir..Ne hikmetse yasadan yakınan partiler eğer, meclise girmişlerse, bu yakındıkları ve eleştirdikleri yasayı, 4 yıl boyunca hiç ele almazlar. Seçim öncesi alınması gereken tedbirler, atılması gereken adımlar bir tarafa bırakılır…Ayrıca, bunca hilenin döndüğü Seçsis Sisteminden vazgeçilmesi konusunda da, gereken iradeyi göstermezler…Ne de olsa daha önlerinde 4 uzun yıl vardır, bir ara bu konuyu da, meclise taşırız diye beklemeye alırlar…
% 10 barajına takılıp Türkiye Millet Meclisi’ne giremeyen partilerden, daha çok ses çıkması gerekirken onlar da, bu konuya yeteri kadar önem vermezler..Tabi ki arada sırada meclisin içinden ve dışından bazı cılız sesler duyulur ama, hiç biri bu konuyu ciddiye alıp yüksek sesle muhalefet yapmaz..Bu suskunlukta, iktidar partisi tarafından sistemin ve yasanın değiştirilmesini beklemek mümkün mü?…
Eskilerin söylediği bir söz vardır.” Eşek bile ayni çukura, bir kere düşermiş “..Biz düştüğümüz çukurdan bir türlü çıkamıyoruz ki !..
Peki, sadece bütün suç ve ataletsizlik siyasi partiler ve vekillerde mi?...Onları meclise taşıyan, bu adaletsiz yasayı ve hileli seçim sistemini bile bile, sandığa gidip oy veren bizler, masum muyuz?..Kendi irademizle verdiğimiz oyun, başka bir partinin hanesine yazılıp yazılmadığından emin olmadan, oy veren bizlerde hiç kabahat yok mu?….
Biz de, siyasetçilerin yaptığı gibi, oyumuzu verdikten sonra televizyonun karşına geçip seçim sonuçlarını bekliyor ve hayal kırıklığı yaşamıyor muyuz?.. Her seferinde ayni şeyi yapıp, başarılı sonuçlar almayı bekliyor, bu arada partilerimizin başarısızlığını da, seçim sistemi ve yasasına yükleyerek kendimizi teselli ediyoruz …
Aslına bakarsak bizler yani, oy verenler bu düzenden en çok zarar görenler değil miyiz?.. Son 13 yıldır hiç arzu etmediğimiz bir iktidar tarafından yönetilmek zorunda kalıyor, fakirleşiyor giderek laik eğitimden, ahlaktan, cumhuriyet değerlerinden, milli tarihimizden ve kültürümüzden koparılıyoruz…
Bu yaşam tarzından en çok şikayet eden de bizler değil miyiz?.. Partilerimize hesap soramayanlar olarak, iktidardan hesap sormayı nasıl başaracağız ?..Biz önce kendi partilerimize hesap sormayı öğrenmek zorundayız ..
“ Ey Chp, Ey Mhp, Ey meclis dışındaki siyasi partiler;
Biz bu adaletsiz siyasi parti ve seçim yasası ile Seçsis Sisteminden büyük rahatsızlık duyuyoruz ve zarar görüyoruz..Meclis içinde veya dışında olmanız fark etmez, bir araya gelin ve bu adaletsizliği ortadan kaldırın !.” dedik mi?…Oy verdiğimiz veya üyesi olduğumuz partilerimizi, yaşadığımız şehrin milletvekillerini kitleler halinde uyardık mı?…
Ağaçlar kesilmesin diye öne atılırken, hayvan hakları için seslerimizi yükseltirken, kadına şiddete hayır derken ya da, Sessiz Çığlıklarda adalet ararken nasıl tek yürek olabiliyorsak, bu yasanın değişmesi içinde ayni iradeyi göstermek zorundayız !..
Bizleri bile bile ayni çukura itenlerin, bu sistemden şikayetleri yok. Tam tersi, onları 3 dönem boyunca iktidarda tutan bu sistemdir. 07 Haziran 2015 de yeni bir seçim var..Çok büyük değişiklik olmayacağı ortada..Çıkan sonuçlar Türkiye’mizin sorunlarını çözebilecek mi? Hep birlikte göreceğiz..
08 Hazirandan itibaren, bunca yıldır ülkemize zarar veren bu yasa ile uygulanan hileli sistemin değiştirilmesi için, çalışmalara başlamayı teklif ediyorum. Değiştirmek istiyorsak gelin önce kendi davranışlarımızı değiştirelim. Oylarımızla meclise gönderdiğimiz vekillerimizi ve parti yöneticilerimizi yüksek sesle uyaralım.
“ Biz artık; susan, her yaptığınızı kabul eden, başarısız da olsanız sizleri bağrına basan, tıpış tıpış oy vermeye giden seçmen değiliz..Çünkü bu tür davranışlarla bugüne kadar hep kendimize ve ülkemize zarar verdik. İtildiğimiz çukurdan çıkmak ve bir daha, ne o çukura ne de, başka bir çukura düşmek istemiyoruz “ diyelim !…..
Engin Demirkollu Sarıkartal
20 Mayıs 2015
ALINTI:
Ulusalyol