GECE ve SABAH
Sırtımda taşıdım geceyi
Sabaha kadar,
Çayıma “günaydın” diyen;
Masamda ortancalar,
Serçeler, kargalar, ispinozlar;
Gündüzün kapısını şarkılarla açtılar…
Şimdi çalışma zamanıdır:
Tutalım yarım kalan
İşlerin ucundan,
Yürüyecek çok yol var,
Ekilecek toprak, okunacak kitap
Açın okulların kapısını;
Koşarak gelsin;
Bilgiye susamış çocuklar…
Aydınlık ellerimizde;
Geceye daha çok var,
Yapılacak çok iş var,
İnsanlık adına;
Gidilecek uzun bir yol var…
Tevfik Yalçın
4 Temmuz 2009
Sabah: 06.45
Ziverbey/İSTANBUL
SAYIM
Dün İstanbul’u saydılar;
Bir kişi noksan çıktı…
İşte o zaman anladım;
Beni bırakıp gittiğini,
İşte o zaman anladım;
Seni, İstanbul’dan çok sevdiğimi…
Bugün İstanbul’u yeniden saymışlar;
İki kişi noksan çıkmış…
Tevfik Yalçın
6 Temmuz 2009
UÇURTMA
Uçurtma, gökyüzünden
Bakar yeryüzüne;
Sinek gibi görür insanları,
Diyecek yoktur keyfine…
Çekilince hızla ipi yere;
İner aşağıya başı önde,
Ayaklar altında şaşkın!?.
Yalvarır uçurtmalar tanrısına;
“Bir rüzgar, bir rüzgar!..”
Yükselmek için; yeniden gökyüzüne…
Sen ki gökyüzünde kraldın,
İnsanlara tepeden bakandın,
“Ah uçurtma ah!"
Söylemediler mi sana;
Ölü sayılır uçmayan uçurtma…
Tevfik Yalçın
11 Haziran 2009
Saat: 05.20
Ziverbey/İstanbul