Viva Verdi

Viva Verdi

4. Uluslararası İstanbul Opera Festivali’nin, önemli eksikliklerine karşın devam etmesi olumlu bir olay. Bu eksikliklerin başında, ulusal opera ile festivalin sürmesidir. Her yıl dış ülkelerden gelen opera gösterileri arasında ilgi çekici örnekler vardı. Bu yıl yok. Nedeni açık. Uluslararası düzeyde opera topluluklarını konuk edecek bütçe gerektirir. Bu nedenle Denizbank’ın sponsorluğunda 6 operamızı izleyebiliyoruz. Bütün bu eksikliklere karşın, izleyici kitlesi sanata ve operaya ‘evet’ diyor. Cumhuriyet aydınlanmasının başında gelen opera sanatının ilgi görmesi, bir opera geleneğinin ülkemizdeki varlığından kaynaklanıyor.

 1 Temmuz 2013 günü; Aya İrini’de bu festivali uluslararası düzeye taşıyabilecek bir gala konseri izledik. “Viva Verdi’’ başlıklı gala konser; Verdi’nin doğumunun 200. yılına yakışır düzeydeydi. İstanbul Devlet Opera ve Balesi (İDOB) Orkestrasının Şefi Roberto Abbado’ydu. Opera repartuarına hâkim şef Abbado, çok kısa sürede yapmış olduğu prova ile İDOB Orkestrası’nın ne kadar başarılı olduğunu yöneterek gördü. Salonu dolduran izleyici topluluğu başarının üstünlüğüne tanık oldu. Yüksek tempolu yorumu ile şefin başarısını elbette ki yadsıyamayız. Bu yüksek tempo başarısından ötürü orkestrayı uluslararası düzeye taşıdı.

Dünya opera repartuarının çok önemli ve önde gelen bestecilerinden Verdi’ye armağan edilen bu gala konser, besteciye değer nitelikteydi. Solist sanatçıların yorumladıkları birçok opera aryasını, orkestra ilk kez seslendiriyordu. Buna karşın, şef ve orkestranın uyumu olağanüstü düzeydeydi.

 Programın ilk parçası Otello operasından “Uragano/Esultate! L’orgoglio musulmano’’da, İDOB korosunun üstün yorumunun eşliğinde ünlü tenor Marco Berti’nin yorumu çok güzeldi. Otello’nun 2. parçasında soprano Davinia Rodriguez, Marco Berti ikilisinin uyumlu ve çok başarılı yorumlarını dinledik. “Gia nella notte densa”, düetin özgün parçası buydu. Verdi’nin Otello operasından 3. arya’da dramatik sesli bariton Marco Vratogna müzikal yorumuyla dikkati çekti. Gerçi 4 solistin sesleri ve yorumları ayrıcalıklı nitelikte ve müzikaldi. Verdi, emperyalizme karşıydı; devrimciydi. Operalarında bunu ortaya koymuştur. “La Battaglia di Legnano” savaşı bunun bir örneğidir. Bu 4 perdelik operanın uvertürünü, orkestra evrensel düzeyde seslendirdi.

***
Verdi’nin en güzel operalarından biri olan Luisa Miller’in “Quanda le sere,al placido” adlı parçasını Stefano Secco büyük bir başarıyla seslendirdi. La Traviata operasının prelüdü, şef ve orkestranın ortaklaşa başarısıydı. Traviata’dan “ Estrano-Ah, forse ui-Sempre libera” düeti Davinia Rodrıguez, Stefano Secco’nun görseli ve işitseli olan bir ses gösterisiydi.

 Programın 2. bölümünde “La Forza Del Destino’’ (kaderin gücü) parçası yer alıyordu. Bu festivalin açılış yapıtı olan Rigoletto operasından bir prelüd ve üç arya seslendirildi. 1. ve 2. parçalar Stefano Secco ve Marco Vratogna tarafından başarıyla seslendirildi. Bunlardan 3. parçada yer alan “Tutte le feste al tempio.. Si, vendetta..’’yı Davinia Rodriguez ve Marco Vratogna ikilisi olağa-

nüstü bir başarıyla yorumladı. Simon Boccanegra aryasını, Stefano Secco başarısını bir kat daha katladı. II Travatore’nin çingeneler korosu (İDOB korosu) tarafından olağanüstü güzellikte seslendirildi. Travatore’den son aryayı tenor Berti kendine özgü biçimde söyledi. Kapanışı, orkestra Verdi’nin “Verspri Siciliani” uvertürü aynı başarı ile tamamladı.

Hayati Asılyazıcı

hayatiasilyazici@yahoo.com

Alıntı: Aydınlık Gazetesi
Son Güncelleme: Perşembe, 04 Temmuz 2013 22:33

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir