“YİRMİ DOKUZUNCU GÜN”
Al, tut ellerimi…
Tut ki;
Özgürlüğümün bu sevinçli gününde,
Paylaşalım sevgiyi…
İnsanca, mutlu…
*
Eğer efendisiysem kendimin,
Sanma ki kolay oldu.
Yüzyıllar boyu ezdi;
Beni, benim gibiler.
Hiç farkımız da yoktu,
Ben insansam o neydi?
Ben, doğmuş; ölecektim.
Ya o, peki o kimdi?
*
“… Kim bilir belki yarın,
Belki yarından yakın
Doğacaktı…” mutlaka,
Özgürlüğü insanın!
Ve sonunda mutluluk, bir ekim sabahında
Uzattı ışığını, aydınlandı vatanım.
Egemenlik; kayıtsız, bu milletin hakkıydı.
Son buldu insanıma, baskısı zorbaların.
*
İşte:
Bu ekim sabahında uzattım ellerimi…
Kula kulluk son buldu, egemen bireyleriz!
Paylaşalım isterim özgürlüğü, sevinci:
Dokuz yüz yirmi üçten, sonsuz ekimlere; biz!..
Al, tut ellerimi…
Tut ki;
Özgürlüğümün bu sevinçli gününde,
Paylaşalım sevgiyi…
İnsanca, mutlu…
*
Eğer efendisiysem kendimin,
Sanma ki kolay oldu.
Yüzyıllar boyu ezdi;
Beni, benim gibiler.
Hiç farkımız da yoktu,
Ben insansam o neydi?
Ben, doğmuş; ölecektim.
Ya o, peki o kimdi?
*
“… Kim bilir belki yarın,
Belki yarından yakın
Doğacaktı…” mutlaka,
Özgürlüğü insanın!
Ve sonunda mutluluk, bir ekim sabahında
Uzattı ışığını, aydınlandı vatanım.
Egemenlik; kayıtsız, bu milletin hakkıydı.
Son buldu insanıma, baskısı zorbaların.
*
İşte:
Bu ekim sabahında uzattım ellerimi…
Kula kulluk son buldu, egemen bireyleriz!
Paylaşalım isterim özgürlüğü, sevinci:
Dokuz yüz yirmi üçten, sonsuz ekimlere; biz!..

https://insanvesanat.wordpress.com/2011/05/16/yirmi-dokuzuncu-gun-gunay-tulun/