"YURTTA BARIŞ, DÜNYADA BARIŞ"
Kemal Atatürk
BU GÜN 1 EYLÜL DÜNYA BARIŞ GÜNÜ!!!…
1939 yılında Nazilerin Polonya'yı işgaliyle başlayan, ardında 52 milyon ölü, milyonlarca yaralı, sakat, harabe haline getirilmiş şehirler, yok edilmeye çalışılan bir kültür, bir anda sonlandırılan nice hayatlar, hayaller, umutlar ile geriye acı ve gözyaşı bırakan, 1945 te son bulan, insanlık tarihinin en acımasız, en kanlı ve en kirli savaşının başladığı gün, yani 1 Eylül; Dünya Barış Günü olarak kabul edildi. "DÜNYA BARIŞ GÜNÜ", böyle kanlı ve acımasızlıkta benzeri görülmemiş bir savaş sonrasında ortaya çıktı… Evet zıt kavramlar her zaman birbirini çağrıştırır. Siyah beyazı, çirkin güzeli, savaş barışı gibi… Ama barışın sağlanması için bu kadar da zıtlık, kötülük, acı, dökülen kanlar ve vahim görüntülerin olması şart mıdır? Yani barışı görmek için savaşı yaşamak bu kadar gerekli midir??
Yine bir kez daha barış sağlamak amacıyla savaşın eşiğine itildiğimiz bu kritik günlerde asıl hatırlanması gerekenin; "Şiddet yoluyla elde edilmeye çalışılan barışın, yalnızca insanların ölümünden, sakat kalmasından ve yerlerinden, yurtlarından edilmesinden başka bir şeye yaramadığı" düşüncesi olması gerekmez mi? Bu amaçla atılacak her bomba, barış ve demokrasi yerine, kan ve gözyaşı getircektir. Masum insanlar, çocuklar ölecek, gelecekleri ve umutları yok olacaktır. "Düşlerinden vurulurken çocuklar, hangi yaşamaktan bahseder ki masallar"…
"Ne savaşlar gördüm kazanan hiç olmadı, ölüm, zulüm, ayrılık ve savaş tacirlerinden başka" diyorlar…
Evet, savaş ilanlarının ardında ekonomik nedenlerin yattığı bir gerçek, ama bu nasıl bir zalimliktir ki, ekonomik kaygıları; toplumları, kültürleri, ülkeleri yok etmekten daha üstün kılıyor. İnsanlar pek çok şeyi öğrenmişler, kuşlar gibi uçmayı, balıklar gibi yüzmeyi. Fakat çok basit bir şeyi, kardeş gibi yaşamayı öğrenememişler diyor Martin Luther King.
"Savaşlar, vatan savunması için olmadığı sürece cinayettir" ve "En kötü barış en haklı savaştan daha iyidir" gerçeğinden hareketle 1 Eylül Dünya Barış Gününde, öncelikle kendi ülkemizde iç barışı korumaya odaklanmalı, dış politikaların baskısıyla yanlış adımlar atmaktan kaçınmalıyız. Burada en büyük rehberimiz; Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ün, "YURTTA BARIŞ, DÜNYADA BARIŞ" sözleri olmalıdır. Kendi ülkemizde ve tüm dünyada, barışa sadece yılın tek bir gününü ayırmak değil, bunu daima hatırlamayı ve daha nice barış içinde geçecek günlerde "1 Eylül Dünya Barış Günü"nü kutlamayı diliyorum.
Sevgilerimle…
MİHRİBAN AVİRAL


Mihriban Aviral
Flüt Sanatçısı
Özgeçmiş
Mihriban Aviral, Ankara Devlet Konservatuarında flüt eğitimine başladı. Başarıyla sürdürdüğü flüt eğitiminin yanı sıra, son beş yıl Kompozisyon bölümüne de devam etti. Devlet sanatçısı Prof. Necil Kazım Akses, Prof. Nevit Kodallı, Prof. Erçıvan Saydam ile Armoni, Füg ve Kompozisyon çalışmaları yapmış olan sanatçı, H.Ü. Ankara Devlet Konservatuarından sınıf atlayarak üstün başarıyla iki bölümden mezun oldu. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası sınavını birincilikle kazanarak orkestraya girdi ve 2005 yılına kadar kesintisiz flüt sanatçısı olarak çalıştı.
Kariyerine, Avusturya-Salzburg Mozarteum Müzik Akademisi, İtalya-Siena Chiggiana Müzik Akademisi ve Macaristan-Budapeşte Müzik Akademisi’nde, “Master Class”, “Perfection” ve “Konser Solistliği” çalışmalarıyla devam etti. Bu çalışmaları sırasında gösterdiği yüksek performans nedeniyle, dünyaca ünlü bu akademilerde, klasik müzik dünyasının önemli isimleri önünde konser verme hakkı kazandı ve büyük takdir toplayarak, adından çok olumlu yorumlarla söz ettirdi.
Mihriban Aviral, konser turneleri için, A.B.D., İngiltere, Almanya, İsviçre, Rusya, Ukrayna, Letonya, Estonya, Sırbistan, Hırvatisvan, Kazakistan, Japonya, Kuzey Kıbrıs, İtalya, Polonya ve İspanya'da bulundu. Sanatçı, senfonik konserlerde, sayısız eserde 1. flüt çaldı ve flüt literatürünün önemli sololarını başarıyla seslendirdi. Yurt içinde ve yurt dışında orkestrayla, oda müziği guruplarıyla ve solo olarak çok sayıda konserler verdi ve yerli/yabancı pek çok orkestra şefinden, seslendirdiği eserlerin yorumları, mükemmel tekniği ve çok etkileyici ses tonu hakkında son derece olumlu kritikler aldı.
Ankara Devlet Konservatuarında flüt eğitiminin üzerine almış olduğu kompozisyon eğitimi ile senfoni orkestraları içinde ayrıcalıklı bir yere sahip Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nda uzun yıllar flüt sanatçısı olarak yer alan Mihriban Aviral, son on yıl içinde “Latin Jazz” müziğe karşı çok ciddi bir eğilim duydu. Dünyada dinleyen herkesi etkileyen bu sihirli müzik, sanatçıyı da çok etkiledi ve latin jazz alanında çok daha ciddi çalışmalar yapabilmek amacıyla orkestrada sürdürdüğü görevinden erken yaşta emekli oldu.
Mesleğinde, başarının ve deneyiminin doruğuna çıkmış bir sanatçı kimliğiyle, Türkiye’deki “ilk latin jazz solo flüt sanatçısı” olma onurunu gururla taşıyarak çalışmalarını bu yönd
e geliştirdi. Akademik klasik müzik eğitimi üzerine, uzun yıllar içinde edindiği birikimleriyle birlikte latin jazz bir araya geldiğinde, ortaya olağan üstü güzellikte bir müzik çıktığı görülmektedir. Sanatçı, gerek virtüözce sergilediği stiliyle, gerekse son derece nitelikli ve kaliteli müziğiyle, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirmiştir. Dünyada bile bu tarz müzik yapan nitelikli bir ya da iki örnek ancak mevcutken, Mihriban Aviral ülkemizde bugüne kadar hiç gerçekleştirilmemiş olan latin jazz tarzında solo flüt çalan önemli bir örnek olarak, “ilk ve tek kişidir”.
e geliştirdi. Akademik klasik müzik eğitimi üzerine, uzun yıllar içinde edindiği birikimleriyle birlikte latin jazz bir araya geldiğinde, ortaya olağan üstü güzellikte bir müzik çıktığı görülmektedir. Sanatçı, gerek virtüözce sergilediği stiliyle, gerekse son derece nitelikli ve kaliteli müziğiyle, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirmiştir. Dünyada bile bu tarz müzik yapan nitelikli bir ya da iki örnek ancak mevcutken, Mihriban Aviral ülkemizde bugüne kadar hiç gerçekleştirilmemiş olan latin jazz tarzında solo flüt çalan önemli bir örnek olarak, “ilk ve tek kişidir”.
Yurt içi ve yurt dışında gerçekleştirdiği latin jazz konserleriyle çok büyük ilgi topladı. 2007 yılında, bir konserini izleyen önemli bir Amerikalı yetkilinin daveti ile, Los Angeles’da büyük bir konser verdi. L.A. Convention Center’de dünyanın çeşitli ülkelerinden, 20 bin kişilik büyük bir izleyici kitlesinin katıldığı bir salonda latin jazz konseri verdi ve izleyiciler tarafından büyük bir coşkuyla karşılanarak dakikalarca ayakta alkışlandı.
Bu güne kadar çeşitli radyo ve televizyon programları ve canlı radyo konserleri de yapan Mihriban Aviral, halen ODTÜ Güzel Sanatlar Fakültesi'nde Flüt öğretmenliğinin yanı sıra, klasik müzik ve latin jazz müziği konserleri vermeye devam etmektedir.
Sanatçı özgeçmişi ve görsel : http://mihribanaviral.com/tr
Sayfa düzeni: Tenise Yalçın evetbenim
tenise@evetbenim.com
Kaynak: Mihriban Aviral facebook sayfası
"Dünya Barış Günü Yazısı" sanatçıdan özel izin alınarak yayınlanmıştır.