2. Dünya Savaşı sonrası…

ELEŞTİREL BAKIŞ
hasilyazici@aydinlikgazete.com

HAYATİ ASILYAZICI

2. Dünya Savaşı sonrası…

2. Dünya Savaşı bitiminde Amerika Soğuk Savaş’ı başlattı. Ve bu Soğuk Savaş’ın sonunda Türkiye’de ırkçılık, tuğrancılık olayları giderek güçlendi. Irkçılardan, tuğrancıdan oluşan bir grup, Ankara Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nin Halk Bilimi Bölümü’nü bastı. Bu bölümün başkanı Pertev Naili Boratav'dı. Onunla birlikte sosyolog Niyazi Berkez ve Behice Boran vardı ve bir süre sonra bu kürsü kapatılmak durumunda bırakıldı. Pertev Naili Boratav Fransa'nın Sorbonne Üniversitesi'ne davet edildi ve orada profesör olarak çalışmaya başladı. Halk edebiyatı ve folklor üzerine derslerini ve çalışmalarını yıllarca orada sürdürdü. Niyazi Berkez, Kanada'ya gitmek durumunda kaldı. Behice Boran ise Türkiye'de kalmayı yeğledi. Soğuk Savaş, Türkiye’de 1945'ten Demokrat Parti (DP) iktidara gelinceye kadar (1950) sert rüzgarlarını estirdi ve Amerikan emperyalizminin barış gönüllüleri 2. Dünya Savaşı'nın bitimiyle birlikte pıtırak gibi çoğalmıştı. DP'nin örgütlenmesine büyük katkı sağlıyorlardı. Sovyetler Birliği 2. Dünya Savaşı'nın galibiydi. Savaş döneminden kalma yaralarını sarmaya çalışıyor bir taraftan da çağdaş uygarlık alanında önemli işler başarıyordu. Sanatta, sporda dünyada dikkati çekecek biçimde gelişme gösterdiklerini anımsıyoruz. Türkiye ile Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) arasında savaş boyunca ilişkiler Atatürk dönemindeki gibi sıcaklığını koruyamadı. Çünkü 2. Dünya Savaşı boyunca Almanya'nın geleneksel dostluğu nedeniyle Nazi Almanya’sının da hoşgörüyle karşılandığını biliyoruz. Bu konuya tekrar gelmek üzere 1963 yılına dönüyorum.

Türkiye SSCB ile yeniden kültürel ve dostluk ilişkilerini 1963'lere doğru başlattı, her 2 ülke bu konuda anlaştı. Uzun zaman savaşın bitiminden sonra ülkemize gelemeyen Sovyetler Birliği'nden sanatçılar gelmeye başladı. Bu gelen sanatçılar konser ve dans gösterileri yapıyorlardı. İlk kez 1963 yılında Sovyet Yazarlar Birliği'nden 2. Dünya Savaşı'nı gören, savaşa bizzat katılan 3 yazar geldi: Konstantin Simonov savaşta Komsomol Dergisi'nin cephe muhabirliğini yapmıştı. Pravda Gazetesi'nde “Bekle beni” şiirinin yayımlanmasıyla ülkesinin tüm insanları tarafından tanınmıştı. 2. konuğumuz Türkolog ve yazar Rady Fish'ti. Cephede savaşa katılmış bir yazardı. 3. konuk Başkurdistan asıllı Mustafa Kerim’di. Bu 3'lünün İstanbul'daki konaklamalarını Dışişleri Bakanlığı karşılıyordu ama ağırlama işini Aziz Nesin'in başkanlığında birlikte yönetiyorduk. Basın toplantısından sonra İstanbul'u gezdirme görevi bana verilmişti. Daha sonra K. Simonov'un “Yaşayanlar ve Ölüler”, “İnsan Asker Doğmaz” adlı romanları yayımlandığında büyük ilgi uyandırmıştı. 2. Dünya Savaşı'nı anlatan çok etkili romanlardı. Rady Fish savaş yazılarıyla ünlüydü. Nâzım'ın yakın dostuydu. Türkolog olarak Türk yazarlarını Rus dilinde tanıtan değerli bir çevirmendi de. Daha sonra bu 2 yazar ülkemize birkaç kere gelecekler ve benim evimde konuk olacaklardı. Benim de bunlarla dostluğum böyle başlamıştı. Mustafa Kerim yazar ve şairdi. Güçlü roman, şiir ve tiyatro oyunları bulunmaktadır. Rady Fish, Mevlana üzerine kitap yazmış Rusça yayımlamıştı. Kemal Tahir'in “Devlet Ana” romanını Rusçaya çevirmiş ve roman Sovyetler'de büyük ilgi uyandırmıştı. İlk yapıtlarından biri de “Nâzım'ın Çilesi” adlı Türkçeye çevrilen kitabıydı. Fidel Castro'nun SSCB'de yaptırdığı ve Nâzım Hikmet adlı şilep ünlü şairimizin adını yeniden dünyaya duyurdu. Aynı dönemde Nâzım Hikmet şilebinin Küba'ya verilişinden sonra, Nâzım ile Rady, Castro'nun davetlisi olarak Küba’ya gitmişlerdi. 1965'te, 2 ülke arasındaki ekonomik ve kültürel antlaşmaları yenilemek üzere SSCB Başbakanı Kosigin ülkemize geldi. Bu ziyareti sırasında bir akşam “Kuğu Gölü”nü izlemiş ve Ankara Devlet Opera ve Balesi sanatçılarını çok beğenmişti, sonrasında adına verilen resepsiyonda da temsilin baş dansçısı Meriç Sümen'i Moskova'ya davet etmişti. 1967’de Meriç Sümen, Bolşoy'un konuğu olarak Moskova’ya gitti. Aynı yıl ben de sahne sanatlarını araştırmak ve incelemek üzere SSCB'ye davet edildim. O dönemi de bir sonraki yazımda paylaşacağız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir