ALGI KAPILARI, 13 Eylül – 13 Ekim tarihleri arasında The Marmara Pera’da
Cep Sanat Galerisi, 13 Eylül – 13 Ekim tarihleri arasında “Algı Kapıları” adlı sergi ile, Ahmet SARI, Barış CİHANOĞLU, Cemal Gürsel SOYEL, Erdinç BABAT, Gürbüz Doğan EKŞİOĞLU, Nadide ACAR KARACA, Nurdan İSKENDER, Seyit Mehmet BUÇUKOĞLU, Semih ZEKİ ve Takayoshi SAKABE ile Çağdaş Sanatın birbirinden bağımsız sanatçılarının çalışmalarını The Marmara Pera’da bir araya getiriyor.
“ALGI KAPILARI” SERGİSİ
Cep Sanat Galerisi, 13 Eylül – 13 Ekim tarihleri arasında
The Marmara Pera
Bir takım yanılsamaların, kavramların içeriğini yuttuğu bir ortamda görsellik, kuşkusuz içi boş bir kavramdır. Gözlerimiz açıkken bazı şeyleri görebiliriz, peki ya kapalıyken gördüklerimiz? Van Gogh’un gördüğü iskemle ile kendi gördüğümüz arasındaki fark, algının olağanüstü gerçek bir sembolü müdür? Öte yandan kadın modellerine elmaya benzemelerini söyleyen Cezanne’in tam olarak aradığı, elbette Platon’un idealarından farklı bir şey değildi.
Duygular, duyular, içgörüler ve hayallerin özel olduğunu, bunların sembollerle ve ikincil ellerin aracılığı olmadan iletilemeyeceğini söyleyen Aldous Huxley, bu serginin ismine ilham veren ve serginin oluşmasına neden olan “Algi Kapıları” adli kitabında, gördüklerimizle algıladıklarımız arasındaki sınırlara değiniyor ve sözcükler seslendirilse bile, tam olarak hiçbir şeyi anlatmadıklarını, gönderme yaptıkları şeylerin, birbirini dışlayan deneyim dünyası olduğunu savunuyor. Buna göre, görsel, sezgisel veya müzikal bir deha olarak doğmamışsak, L. Da Vinci’yi ya da Beethoven’i tam olarak anlamamız olanaksızdır.
Diğer taraftan, sanat gerçekten de insanlığın anadili ise ve görevi (ille de görevi olması gerekiyorsa) J.Baudrillard’in söylediğinin aksine “dünyayı, bize verildiği sekliyle-anlaşılmaz-iade etmek” değil, tam tersi, onu son derece anlaşılır kılmaktır.
İşte tam da bu noktada bir araya gelen sanatçılar, kendilerine ait bir dil kullanıyor: Hiçbir abartıya gerek duyulmadan son derece anlaşılır ve okunabilir olmayı hedefleyen bir dildir bu. Kuskusuz sadece görme ile ilgilenilmiyor; bu yolla işitmek, konuşmak ve her türlü algının kapılarını da zorlamak amaçlanıyor.
Nesnel gerçeklik aleminde öznel bir deneyim yasayan sanatçılar bu deneyimi izleyiciyle de paylaşmak istiyor. Algi Kapıları ile birlikte varoluş da sorgulanıyor. Geriye yine de ve her zaman tek bir soru kalıyor: gerçeklik nedir?
Sergi, 13 Eylül – 13 Ekim 2012 Tarihleri arasında ‘The Marmara Pera’ da görülebilir.
“ALGI KAPILARI” Sergisi
13 Eylül – 13 Ekim 2012
The Marmara Pera
Meşrutiyet Cad. Tepebaşı – Beyoğlu / ISTANBUL 34430
İletişim;
C e p S a n a t G a l e r i s i
www.cepsanatgalerisi.com
info@cepsanatgalerisi.com
T+90 212 292 00 38
PERCEPTION GATES is at The Marmara Pera between 13 September and 13 October
Cep Art Gallery, brings together the Works of the independent artists of the contemporary art; Ahmet SARI, Barış CİHANOĞLU, Cemal Gürsel SOYEL, Erdinç BABAT, Gürbüz Doğan EKŞİOĞLU, Nadide ACAR KARACA, Nurdan İSKENDER, Seyit Mehmet BUÇUKOĞLU, Semih ZEKİ andTakayoshi SAKABE at The Marmara Pera with the exhibition so called “ Perception Gates” between 13 September and 13 October.
“PERCEPTION GATES”
In an atmosphere where the contents of some illusions and concepts are swallowed, visuality is absolutely a hollow concept. We can see some of the things while our eyes open, but what about when they are closed? The difference between the chair that Van Gogh sees and the chair we see; is this phenomenal and real of the perception? On the other hand the exact thing that Cezanne was searching while he was telling his women models to resemble an apple was not so different from Plato’s ideas!
Aldous Huxley who says that emotions, sensations, insights and dreams are special and tells us without the mediation of any symbols and second hands these things cannot be transmitted and he mentions about the borders between what we see and what we perceive and even if the words are vocalized, defends that they don’t tell anything entirely and are mutually exclusive experience world with the dispatching things in his book “The Doors of Perception”; which is the source of inspiration of the name and reason of the manifestation of this exhibition. Accordingly, if we were not born as visual, intuitive or musical genius, it is impossible to understand completely L. Da Vinci or Beethoven.
On the other hand, if art is the mother tongue of mankind and if its mission (if there should be a mission necessarily), on the contrary of J. Baudrillard’ saying, is not “return the world back as it is given to us – as incomprehensible –”, in direct contradiction its mission is to make it extremely comprehensible.
The artists who are gathered exactly on that point of view use their individual language: this is a language which aims to be comprehensible and decipherable utterly without any need of exaggeration. Without any doubt it is not only dealed with vision; by this way it is aimed to force hearing and talking and all kind of perception …
The artists who are living their own subjective experiences in an objective actual world want to share this experience with the spectators. With the “Perception Gates”, the existence is also interrogated. And there is a question what is the rest behind again and always is: What is realty?
The Exhibition can be visited at the Marmara Pera between 13 September and 13 October.
Exhibition “PERCEPTION GATES”
13 September – 13 October
The Marmara Pera
Meşrutiyet Cad. Tepebaşı – Beyoğlu / ISTANBUL 34430
Contact us:
C E P A R T G A L L E R Y
www.cepsanatgalerisi.com
info@cepsanatgalerisi.c
om
T+90 212 292 00 38