1964 yılında Almanya tarafından Afganistan’a verilen ve Afganistan’ın Taliban döneminde bir gencin aslanın kafesine girerek cesaret gösterisi yapıp; bunun bedelini yaşamıyla ödeyen ve daha sonra bu gencin ağabeyi tarafında el bombası atılarak gözü kör olan, ayağı topal olan bu bir deri – bir kemik aslan Mercan’ı hepimiz anımsarız… Televizyonlarda haberlere her çıkışında; yaşamının o son dönemlerinde dikkatle izlediğimiz, çok zor yürüyen, hemen yere yıkılacakmış gibi görünen; Mercan, 2002 yılında öldü. Savaştan sonra gelen “Barış” ki ona da ne kadar barış denir!? Mercanı fazla yaşatamadı.
Genç sanatçı Mehmet Çetinkaya, ilk kişisel sergisi “İÇSEL YOLCULUĞUN GÖRSEL BETİMLEMELERİ” (3- 13 Ekim 2008 tarihinde Barış Manço Kültür Merkezi Kadıköy-İstanbul’da) açtığı kişisel resim sergisinde; "Aslan Mercan" tablosunu sanatseverlere sunarken; ona, serginin bir no.lu tablosu olarak bizleri karşılama görevini de verdi.
Aslan Mercan’ın , şimdi bir sanat eseri olarak, bir tablo olarak; çok uzun yaşayacağını biliyoruz. Onu, sergi duvarında izlerken; sanki unutulmayacağının farkındaymış gibi ve yine aslan bakışlarıyla; ondan korkmamamız gerektiğini, sanatın insanı öldürmediğini, sanat olan yerde ölümün olmayacağını ve asıl; sanat olamayan yerden korkulmasını ve sanatsız kalmanın insanı öldüreceğini fısıldıyor… İlk gördüklerinde “… bu nasıl aslan, bunu kim bu hale soktu" diyenlere; verilecek yanıt: “ O bir tablo, öyküsü Almanya’da başladı, Afganistan’da bitti. Şimdi sanat galerisinin duvarında, sanatın içinde huzurla yaşıyor , yaşamaya devam edecek!…" "Kim bu hale soktu" sorusunun yanıtını da hep birlikte düşünerek bulalım, demeliyiz…
Burada genç sanatçı Mehmet Çetinkaya’ya sonsuz teşekkür ediyoruz; bize gerçek aslanın kim ve ne olduğunu, "Aslan" olmanın nasıl bir şey olduğunu sanatıyla gösterdiği için…
Tevfik Yalçın
Haber Kaynak: Basın, Mercan fotoğraf google web.
**************