ATATÜRK LE VE ATATÜRK SÜZ

ATATÜRK


Mustafa Kemal Atatürk

ATATÜRK’LE   VE   ATATÜRK’SÜZ
 
 
     “Atatürk’le olmak”; O’nun en büyük eseri Cumhuriyet’e sahip çıkmak demektir. Atatürk; Kurtuluş’tan sonra kurduğu Cumhuriyet’le, Türkiye’nin siyasal ve toplumsal varlığını bütün dünyaya açıklamış ve kabul ettirmiştir. Çağdışı kalarak yıkılan bir imparatorluğun küllerinden yarattığı çağdaş Cumhuriyet; bizleri 20. yüzyılın yükselen ülkeleri arasına katmıştır. Atatürk’le birlikte olduğumuz kadar bizler de çağdaş olur, çağımızı yakalarız. Çünkü çağdaşlık; insanın kendi kendisini yönetmesi anlamına gelir ve bu da ancak Cumhuriyet yönetimiyle sağlanabilir. Cumhurun yani halkın, etnik kökeni ne olursa olsun yönetime ortak olmasıdır Cumhuriyet…
 
    “Atatürk’süz olmak”; Cumhuriyet’siz kalmak demektir. Başka türlü dersek Cumhuriyet’i Atatürk’ten soyutlamaya kalkışmak, Atatürk’ü yadsımak demektir. Çünkü Atatürk’le, O’nun kurduğu Cumhuriyet, birbirinden ayrılamaz. Ayrılmaya kalkışılırsa  Atatürk’süz bırakılan Cumhuriyet yıkılır ya da yeniden bir din-devletine dönüşür. Din devleti ise; Ortaçağ’a özgü bir devlet kurumudur; siyasal yönetimde Tanrı’nın yol göstericiliğini tanır ve insanın kendi kendisini yönetmesine karşı çıkar.  İnsan, yeniden kul olur ve yönetimin kölesi durumuna indirgenir. Toplumun ve bireyin kendi kendisinin efendisi olması, ancak Aydınlanma devriminden yola çıkan Cumhuriyet yönetimiyle sağlanabilir.
 
       “Atatürk’le olmak”; kulluktan vatandaşlığa yükselmek demektir. O; din devletinde bir kul ve  padişahın tebaası (kölesi) olan insanımızın önüne  20. yüzyıla yaraşır Cumhuriyet vatandaşı, yani toplumumuzun özgür bireyi olma modelini koymuş, bizlere birer bağımsız kimlik vermiştir. Padişahlık döneminde soyadımız bile yoktu; adımızın, soyadımızın belirlenmesi bile kimliğimizin “onaylanan” ilk adımıdır. Kendimizle buluşmamız demektir.
 
    “Atatürk’süz olmak”; biat kültürüne, yani insanın insana kulluğuna dönüşü demektir.
 
    “Atatürk’le olmak”;  laik olmak demektir. Bunun anlamı; kişinin din duygusunu vicdanında taşıması ve başkalarının din duygularına saygı göstermesi demektir. Aynı biçimde devletin dine karşı belli bir uzaklıkta olması, dinin devlet yönetiminde yer almaması, kullanılmaması anlamını da içerir. Herkes dinsel duygularında özgürdür ancak bunu siyaset alanında kullanmamak laikliğin ön koşuludur ve inanç alanı olan dinin; hiçbir zaman başkalarının üzerinde baskı aracı oluşturmak için kullanılmaması demektir.

     “Atatürk’süz olmak”; O’nun Cumhuriyet’le özdeş kıldığı laiklik ilkesine karşı çıkmak ve dini, siyasete araç kılmak anlamını taşır. Atatürk olmazsa, O’nun Cumhuriyet  ilkeleri de var olamaz: Kaldı ki bu ilkelerden en önemlisi olan laikliğin, Allah’la kul arasındaki aracılarca amacından saptırılıp çıkar (ya da siyasal beklenti) amaçlı kullanılması toplumu dış-iç sömürüye açık kılar. Laiklik  yok edilip, din siyasetle bir araya getirildiğinde, topluma dinsel dogmaların kölesi olma ve diyalektik düşünmeden uzaklaşarak kendi dogmasının (inancının) dışındaki görüşleri yadsıma yolunu açar. Bunun sonu faşizm’dir.
 
    “Atatürk’le olmak”; düşünmek ve akıllı olmak demektir. Birey, ancak düşünme yoluyla dogmatik, saplantılı ve tek yanlı olmaktan kurtulabilir ve aklını çalıştırabilir. Çünkü düşünme, özü gereği diyalektiktir: Doğruyu ve yanlışı insan, bilgilerini sınayarak, onlar üzerinde araştırma, inceleme yaparak, dahası çarpıştırarak ve eleştirerek bulabilir, böylece  yeni olana ulaşabilir.. Bu da bilimselliktir. Bilimsel metodun düşünmeye uygulanışıdır. Atatürk; düşünmeyen ve yalnızca inanan toplulukların, dünyaya, yaşama ve olaylara araştırıcı, gözlemleyici gözlerle bakabilen, doğrularla yanlışları yargılayabilen bir toplum olamayacağını bizlere göstermiştir. Bu yüzden Anadolu’da etnik başkalıklar gösteren toplulukların, “laik ve bilimsel düşünebilen tek bir toplum” olmasını amaçlamıştır ve inanca ağırlık veren ideolojilerden uzak durmuştur. İdeolojiler, saplantı yaratabilir ve tek yanlı bir tutum içine girebilir. Atatürk’le olmak; bu toplumun bireylerini laiklik çerçevesinde bütünleştirerek tek yanlı düşünme biçimlerinden çıkarıp bir arada bilimsel düşünmeye yönelmelerini ve yaşamlarını üretmelerini sağlamaktır.
 
    “Atatürk’süz olmak” ise tam tersine, düşünmekten uzaklaşıp inanca sığınmak, dolayısıyla akılsız olmak demektir. Bu, toplumun etnik kökenlerine de yaslanarak, bilimsel düşünmenin uzlaştırmacılığından çıkıp, inanca dayalı, eleştiriye açık olmayan, kendi gerçeklerine kapanmış bir topluluk durumuna dönmesi anlamını içerir. Toplum tek yanlı inancın egemenliğine ve eleştiriden yoksun bir ideolojinin (Nazizm ya da Rusya’da uygulanan komünizm gibi) yönetimine girdiği durumda, düşünmedışı yoksun kaldığı için gerçekleri göremeyip  güçlü devletlerin sömürüsüne açık bir duruma gelir. Kısacası düşünen beyinler, düşünemeyenleri kullanır ve yutar. Bu; doğanın ve yaşamın gerçek efendisi diyalektiğin en basit yasasıdır: Beyinsizleri toplum yasaları yutar ve yok eder; tıpkı doğadaki güçlünün güçsüzü  nasıl yok ettiğini gösteren Darwin’in evrim yasası gibi… Devrime yaslanan çağdaş toplum yasası, evrimin sosyal ayağıdır: Bireylerini düşünmeye ve üretmeye açık beyinler durumuna getirmek zorunluluğunu vurgular. Düşünemeyen bireyler, toplumlarını çökertirler.

     “Atatürk’le olmak”; ancak çağdaş eğitimle olanaklıdır. Bilimsel ve laik eğitim; toplumsal evrimin önünü açar, çünkü düşünmeden yoksun kulları özgür düşünen bireylere dönüştürür. Atatürk bu nedenle de inancı akıldan ayırdığı gibi eleştirisiz ideolojiyi de yadsır.
 
    “Atatürk&rs
quo;süz olmak”; salt ezberciliğe dayanan dinsel eğitimin toplumu uyutarak yok etmesi ve düşünmeden de eleştiriden de soyutlaması demektir.
 
     “Atatürk’le” sanat; yerelden evrensele yükselir. Toplumunu aydınlatır. Çünkü ancak ayağını toprağına basan sanat dünyaya yüzünü dönebilir. Atatürk’le sanat, toplumun yaşam damarlarını besler: Toprağına elini ayağını dayayan ve  gücünü ondan alan  sanatçılarımız “Atatürk’süz” de ve dolayısıyla yaratısız da değildirler: Tıpkı Nazım Hikmet, Bedri Rahmi Eyuboğlu, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Muhsin Ertuğrul, Güngör Dilmen, Adnan Saygun, Genco Erkal, Müşfik Kenter, Cüneyt Gökçer, Fazıl Say, Hüseyin Haydar gibi…
 
    “Atatürk’süz” sanat; Batı’ya öykünmeden öteye geçmez, evrenseli salt taklitle, Batılıya benzemeye çalışmakla yakalamaya çabalar. Toplumun yaşam damarlarından kopuk sanat, kolu bacağı kesilmiş, takma kafalı bir korkuluğa benzer. “Atatürk’süz” lük yaratısızlıktır: Tıpkı Elif Şafak ya da Orhan Pamuk’un yapıtları gibi… Nobel ödülünü ya da başka ödülleri onlara, olmayan yaratılarından dolayı değil, Batı’ya öykündükleri, küreselleşmeyi kutsadıkları için verirler. 
 
    “Atatürk’le olmak”; emperyalizme ve onun uzantısı küreselleşmeye karşı çıkmaktır. Çünkü küreselleşmenin anlamı, yeniden Osmanlı’nın biat kültürüne dönüp, Batı ülkelerine kul olmaktır ki Atatürk’ün savaş açtığı ve kazandığı durum da budur. O; Cumhuriyet’i, bağımsız ve özgür bir toplumu yaşama geçirmek için kurmuştur. O’nun Batı’dan almak istediği; Aydınlanma Devrimi’nin altın kurallarıdır. Batı’nın kurduğu demokratik düzeni toplumumuza sağlamaktır. Çünkü O’nun istediği; başımıza diktatör kesilmek değil toplumumuzu kalkındırmaktır. O; bunun için Doğu ve Güneydoğu illerimizdeki aşiret kalkışmalarına sert bir biçimde karşılık vermiştir. Cumhuriyet’e karşı çıkamayıp kabul etmek zorunda kalan Batı dünyasının misak-ı milli sınırları içindeki Ağalık düzenini, “dinsiz” dedikleri Cumhuriyet’e karşı  kışkırtan ve yıktırmaya çalışan  Batı’lıların oyununu bozmak için…
 
    “Atatürk’süz  olmak”; bir zamanlar kendi yarattığı  Batı uygarlığının temeli Rönesans’a, bilimsel devrimlere ve Aydınlanma Devrimi’ne sırt dönüp ABD’nin bugün başını çektiği küreselleşmenin hukuksuz sömürü düzenine kucak açan Avrupa’nın peşine takılarak bu düzenden pay almaya kalkışmaktır. Bu amaçla adaleti satmak anlamına da gelir.
 
    “Atatürk’süz” olmak; Osmanlı’nın son dönemine geri dönüp emperyalizme avuç açmak ve ona sığınmak demektir. Kaldı ki Atatürk bu gerçeği ta 20. yüzyılın başında görmüş, manda’yı kabul etmemiş, toplumunun başına geçerek bizleri bu yağmadan kurtarmış, “fikri hür, vicdanı hür” bir ülke yaratmıştır. Adına da Cumhuriyet demiş, bağımsızlığı bu düzenin “şiarı” yapmıştır.

    “Atatürk’le” , Cumhuriyet döneminin bağımsız, özgür, borçsuz, savaşsız ve kalkınan bir ülkenin ilk onbeş yılındaki mutlu, huzurlu, güven dolu günlerine geri döneriz.
 
    “Atatürk’süz” ise; O’na diktatör diyerek bizleri aldatmaya çalışanların ülkeyi bölme aşamasına getirip başımıza nasıl gerçek diktatör kesildiklerini ve “Atatürk’le” olanları hapislere tıktırdıklarını görüp Anıtkabir’lere koşarız. Ama “Atatürk’le olmak”; O’nu geri çağırmakla olası değildir. Ne zaman ki Atatürk’ü ve devrimlerini yüreğimizde duyup beynimizle kavrarız, işte o zaman “Atatürk’süz” kalmayıp “Atatürk’le” birlikte olur, ülkemizi ayağa kaldırırız.
 
   Sonuçta; ya “Atatürk’le” yeniden varoluruz  yada “Atatürk’süz” yokolur gideriz. Seçim bizim…
 
TANSU  BELE
5 KASIM 2012

     TANSU  BELE’NİN  ÖZGEÇMİŞİ
 
     Gerçek adım Filiz Tansu. Yazar adım Tansu Bele. 1944 İstanbul (Arnavutköy/ Kuruçeşme) doğumluyum.  Liseyi İtalyan Ticaret Lisesi ve Ata Koleji’nde okuyup bitirdim. İst. Ün. Ed. Fakültesi Felsefe Bölümü’nü 1972’de bitirdim. Öğretmenlik yapmadım. Yazmayı temel uğraş olarak seçtim. Dedem ve gazeteci yazar Sami Karayel’in yolu bana ışık oldu.
     Yazın dünyasına 1962 yılında şiirle girdim (Kırşehir Gazetesi). İlk öykü ve denemelerim 1984 yılında Sanat Olayı Dergisi’nde yayımlanmaya başladı. Bugüne dek sayısız dergi ve yayın organında öykü, şiir, deneme, inceleme, sosyal konular, dil, felsefe ve kitap tanıtım yazılarım yer aldı. Cumhuriyet Gazetesi bunlardan biridir. Romana ve çocuk yazınına yönelişim, 90’lı yıllardadır. Öykülerimde ve romanlarımda ağırlık, kadın sorunlarındadır. Çocuk kitaplarımda çevre bilincini ve felsefeyi çocuklara tanıtmaya çalıştım. Çocuk kitaplarım, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde Yüksek Lisans tezi olarak işlendi (Hatice Seymen-2010).
    1990’dan bu yana Türk Dili Dergisi’nin sürekli yazarıyım. Bu dergide Türkçe’yle ilgili dilsel sorunları ve kadın sorunlarını konu edinen felsefe bakışaçılı yazılarım yayınlanmak-tadır. Ayrıca denemelerim de  yer almaktadır. Türkiye Yazarlar Sendikası’nda (TYS) iki dönem yönetim kurulu üyeliği yaptım. Sendika’nın Yazarlar dünyası dergisini yönettim.
     1995-1997 yılları arasında İst. Ün. Sosyal Bilimler Kadın Sorunları Araştırma ve Uygu-lama Merkezi’nde master (yüksek lisans) çalışması yaptım. “Cumhuriyet Dönemi Erkek Yazınında Kadın Kimlikleri” başlıklı tezim “Erkek Yazınında Kadın” adıyla kitaplaştı ve T.C. Kültür Bakanlığı 75. Yıl Eser Yarışmaları İnceleme Dalı’nda başarı ödülü kazandı.
     ÇY
DD Çocuk Kulübü’nün çalışmaları kapsamında, ÇYDD şubelerinde ve ilköğretimden üniversiteye dek birçok eğitim kurumunda “Felsefeyi Güncelleştirmek” konulu söyleşiler gerçekleştirdim. Kitap okuma günleri düzenledim. Söyleşilerim kişisel olarak sürmektedir.
     Yayımlanmış 47 yapıtım bulunmaktadır. Öykü, inceleme, araştırma, deneme, roman yapıtları, çocuk ve gençlik romanları, çocuk oyunları üretmekteyim. Çocuk oyunlarım ÇYDD ve okullarda sahnelendi. Lise 3. Felsefe Ders kitabım Talim Terbiye Kurulu’nca onaylandı.
Çalışmalarım sürüyor: Son olarak bu yıl (2012) Türkiye Yazarlar Sendikası(TYS) adına başlatılan “Kadına Yönelik Şiddet” çalışmaları kapsamında TÜYAP’ta basın açıklaması, Kadıköy’den Taksim’e yürüyüş,  birçok gönüllü evinde alan çalışmaları, Marmara Üniversitesi’nde panel (konuşmacıydım), Hayat TV’de konuşma gerçekleştirdik.
 
TANSU  BELE’NİN  ÖDÜLLERİ
 
1984 Sanat Olayı Dergisi Öykü Birinciliği
1991 Türk Hava Kurumu Öykü İkinciliği
1998 Kültür Bakanlığı 75. yıl Eser Yarışmaları İnceleme Dalı Başarı Ödülü
2003 Eyüboğlu Vakfı- Sabahattin Eyuboğlu Deneme Ödülü
 
 
  TANSU  BELE’NİN  YAYIMLANMIŞ  YAPITLARI
 
 
1-   Ah Benim Bir Başıma İstanbul Kadınlığım  (öykü)
                                                    (Edebiyat Gazetesi Yay.) 1990
2-   Ay Geceye Yalnız Doğar  (öykü)
                                                      (Demet Yayıncılık)        1993   
3-   Bircan’ın Günlüğü  (çocuk romanı)
                                                     (Gerçek Sanat Yay.)       1995
4-   Bir Yaz Boyu Akçay’da   (anı-öykü)
                                                      (Gökkuşağı Yay.)          1997
5-   Mişko        (gençlik romanı)
                                                      (Yar  Yay.)                     1998            
6-   Erkek Yazınında Kadın  (master-inceleme)
                                                       (Kaynak Yay.)              1998
7-   Yazdan  Kalan  (Öykü)
                                                (Kültür Bak. Yay.)               1999                                                        
8-   Garip Kızın Öyküsü  (Gençlik romanı)
                                                 (Özyürek  Yay.)                   2000
9-   Bana Işığı Anlat  (Mahmut Makal yaşam öyküsü)
                                                   (Güldikeni  Yay.)               2000
10-  Kadın Yazın Siyasa  (deneme)
                                                    (Pencere Yay.)                   2000
11-  Çoğalacağız Daha  (çocuk oyunu)
                                                  (Özyürek-ÇYDD Yay.)       2002
12-  Ağır Dünya  (deneme)
                                                  (Güldikeni yay.)                  2003
14-  Ülkemin Bütün Çocuklarına (Çocuk oyunu)
                                                    (Esin Yay.)                        2004
15-   Dilden Düşünüşe Uzun Koşu (inceleme)
                                                     (Kum Yay.)                       2004
16-  Çocuklara Bilmeceler 
                                                (Nurdan Yay.)                        2005
17-  Son İstanbullu (öykü)
                                                 (Özyürek  Yay.)                    2005
18-  Kırk Kuş Kırık Kuş (gençlik romanı)
                                                  (Özyürek  Yay.)                   2005
19-  Kararsız Can  (çocuk öykü)                        
                                                   (Özyürek Yay.)                   2005
 
                                                   (2.baskı)                               2008   
 
20-  Gerçeğin Şarkısı (roman)
                                                    (İskele Yay.)                      2005   
 
 
21-  Toprak Ana’nın Ülkesinde  (gençlik romanı)
        
                                                              (Nurdan Yay.)                     2006
 
 22-   Omay’ın Gizemli Yolculuğu (gençlik romanı)
                                                         
                                                                     (Nurdan Yay.)        2006
                                          
 23-   Balıkların Dansı  (ana okulu çocuk)
 
                                                               (Ya-Pa Yay.)                2006
          
24-   Kuzucuk Lili Kırlarda (ana okulu çocuk)
                     
                                                               (Ya-Pa  Yay.)           2006
      
 25-   Kuşlar Yarışıyor (ana okulu çocuk)
         
                                                              (Ya-Pa  Yay.)          2006
          
 26-   Çiloş’un Uçuçları 1  
    (ana okulu  çocuk)
          
                                                            (Ya-Pa  Yay.)          2006
       
 27-    Çiloş’un Uçuçları 2      (ana okulu çocuk)
          
                                                           (Ya-Pa  Yay.)            2006
           
  28-   Gıtgıt Tavuk Tatu  1      (ana okulu çocuk)
          
                                                          (Ya-Pa yay.)                2006
      
   29-   Gıtgıt Tavuk Tatu  2      (ana okulu çocuk)
          
                                                          (Ya-Pa  yay.)              2006
     
    30-   Kelebekler Neden Özgürdür (ana okulu çocuk)
        
                                                           (Ya-Pa  Yay.)           2006    
      
    31-   Ağaçlar  Konuşuyor 1    (ana okulu çocuk)
        
                                                          (Ya-Pa  Yay.)          2006
      
  32-   Ağaçlar  Konuşuyor  2    (ana okulu çocuk)
      
                                                          (Ya-Pa   yay.)          2006
     
   33-   Lise 3. Felsefe Ders  Kitabı (basılıyor)
                                                               (Özyürek Yay.)
     
  34-  Kimliksiz  Yaşar         (gençlik romanı)
        
                                                                  (Nurdan Yay.)    2007
 
   
   35- Laklak Leylek Geliyor  (anaokulu çocuk)
 
                                                        (Ya-Pa  Yay.)              2007
 
  36-Laklak Leyleğin Yeni Yuvası (anaokulu çocuk)
   
                                                         (Ya-Pa Yay.)                2007
 
   37- Laklak Leyleğin Yavruları Nasıl Uçtu?(anaokulu)
 
                                                           (Ya-Pa Yay.)               2007
    
    38-  Laklak Leylekle Guguk Kuşu Gukguk
  
                                                         (anaokulu-Ya-Pa yay.) 2007
    
   39- Laklak Leyleğin Şarkısı 1 (anaokulu çocuk)
  
                     &nb
sp;                                    (Ya-Pa Yay.)               2007
 
    40-  Laklak Leyleğin Şarkısı 2 (anaokulu çocuk)
    
                                                         (Ya-Pa Yay.)             2007
    
    41-  Laklak Leylekle Pelikan Peliş(anaokulu çocuk)
       
                                                               (Ya-Pa Yay.)       2007
     
    42-  Laklak Leylekle Fil Fişo  (anaokulu çocuk)
     
                                                           (Ya-Pa Yay.)           2007                       
     
    43-  Laklak Leylek Hayvanlar Karnavalında   
      
                                                      (anaokulu Ya-Pa Yay.)  2007
    
 
 
      44- Laklak Leyleğin Başına Gelenler
       
                                                       (anaokulu Ya-Pa Yay.)   2007
 
      45- Dilmun’un Akıllı Kedileri (çocuk)
 
                                                      (10 yaş- Özyürek Yayınevi)  2008
 
 
      46- Halide E. Adıvar: Bir Cumhuriyet Kadını (inceleme)
 
                                                     (Siyah-Beyaz Yayınevi)  2010
 
 
 47-Ben Filozof muyum       (çocuk)
                                              (Özyürek Yayınevi) 2010-10-05
 
      
       48.  Sarıyer ve Büyükdere    (anı)
 
                                                    ( Heyamola Yayınları)    2010-11-01
                                                                                                                                                        
              Ayrıca:
 
               Türkiye’nin Ders Kitapları    1991   ÇYDD Yay.
 
               Kadın Gerçeklikleri               1996    Say Yay.
 
               Kadınların Gündemi               1997      Say Yay.
               Düşünceler Sözleşince            2009      Kelime Yay.
               1.Ulusal Çocuk Kitapları sempozyumu 2000 Ankara Ün. Eğitim Bilimleri Fak. Yay.       
              Yaşlılık Sorunları Sempozyumu 2005   İzmir 9 Eylül ün. Yay.
                                     ortak yapıtlarında,  inceleme yazılarım yer aldı.
 
                                               &
nbsp;                                              TANSU  BELE
 
Tel: 0216 315 72 31              0533 468 30 35
e-posta: tansubele @ Hotmail.com
Adres:  Göztepe Soyak Sitesi  Ünalan Mah. Libadiye Cad. Akasya Sokak 33 blok daire 602  
                                                                                        Üsküdar- İst.
 

 

Atatürk görsel:: Faruk Kaşıkçı, yağlı boya

          

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir