Bir Barok opera örneği Yıldırım Bayezid

Bir Barok opera örneği ‘Yıldırım Bayezid’

Hayati Asılyazıcı

3. Uluslararası İstanbul Opera Festivali, Antonio Vivaldi’nin bir Barok opera örneği olarak gösterimini yaptığı Yıldırım Bayezid Operası ile sona erdi. Librettosunu Agostino Piovene’nin yazdığı, Mehmet Ergüven’in sahneye koyduğu, İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestrası’nı (İDOB) Paolo Villa’nın yönettiği operayı ilgi ile izlediğimi belirtmeliyim. Ülkemizde yanılmıyorsam ikinci kez Barok opera örneğini gördük. İlki yine Mehmet Ergüven tarafından İzmir Devlet Opera Bale’sinde sahlenen Hendel’in Agrepina adlı Barok operasıydı (Mayıs 2012). Mehmet Ergüven’in ilgi alanına girdiğini gördüğüm, Barok operalar dizisinde hangi yapıtların olduğunu, doğrusu ya merak ediyorum. Aslında durağan opera görüntüsü veren Barok operanın sahneleniş ve yorumu bu kez farklıydı. İDOB sanatçıları Barok müziği geleneğinden kurtulup yorumdan gelen durağanlığı aşamadıkları için asıl oyunculuk yorumlarını kendi parçalarına veriyorlardı. Genç opera sanatçıları tarafından oynanmasına karşın, Yıldırım Bayezid yapıtı başarı ile yorumlandı. Bunun asıl nedeni, seslerin iyi seçilmesi ve rollerin belli düzeyin üstünde yorumlanmasıydı.

“Timurlenk” rolünde Kaan Buldular başarısı ve ses rengi ile yeni bir kazanım oldu. İDOB yeni bir kontralto tenoru kazandı. Timurlenk gibi tarihsel bir kişiliği, nitelikli biçimde seslendirmesi ayrıca belirtilmeye değer. “Yıldırım Bayezid’i” bariton Alaaddin Ataseven yorumuyla çizdiği karakterin başarılı ismiydi. Osmanlı tarihinde “Fetret Devri”nin doğmasına neden olan ünlü bir padişahtı. 1402 tarihinde Ankara Meydan Savaşın’da Timurlenk’in ordusuna karşı yenilmişti. Ancak bu yenilgiye kadar ordusunun başında savaşan komutandı. Tutsaklığı uzun sürmez, yüzüğünde taşıdığı zehirle yaşamına son verir. Bu olay da ünlü bir padişahın yenilgi karşısında duyduğu üzüntü nedeniyle intihar etmesinin bir seçkin örneğidir. Yıldırım Bayezid’in kızı rolünde “Asteria” Mezzsoprano Ferda Yetişer, müziksel sesi ile rolüne renkli bir yorum kattı. Trabzon prensesi rolündeki “Irene” de Mezzosoprano Esen Demirci başarılı seslendirişi ile dikkati çekti. Soprano “Idaspe” karakterinde Sevim Zerenaoğlu katkı sağlayan oyunculardan biriydi.

Yıldırım Bayezid yapıtı, Kadıköy Süreyya Operası’nda kollektif bir başarıya imza atan bir çalışma örneğiydi. Sahne tasarımını Nihat Kahraman, kostüm tasarımını Sevda Aksakoğlu, ışık tasarımını Metin Koçtürk’ün yaptıkları çalışmalarıyla, Yıldırım Bayezid Operası’na kollektif bir görsellik kazandırmışlardır. Ayrıca yönetmen yardımcısı Nazlı İktu’nun, hem Mehmet Ergüven’e, hem de Yıldırım Bayezid Operası’nın başarılı bir düzeye gelmesinde katkısı olduğunu söylemeliyim.

2013 yılında düzenlenecek olan, İstanbul uluslararası 4. Opera Festivali’nde gördüğü ilgi nedeniyle Yıldırım Bayezid Barok operası Aya İrini’de yeniden gösterime girecek.

Hayati Asılyazıcı
hayatiasilyazici@yahoo.com
Alıntı: Aydınlık Gazetesi

Not : 22 Temmuz 2012 günlü Aydınlık Gazete’sinde eleştirel bakış başlıklı yazımda sözünü ettiğim “Yıldırım Bayezid” adlı operanın önemli oyuncularından biri olan “Andronicus” rolündeki Elif Tuğba Tekışık ile ilgili değerlendirmem bilgisayar hatası nedeni ile beğenmeme karşın yazımda yer almadığını üzülerek gördüm. Sanatçıdan ve okurlarımdan özür dilerim.

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir