HAKAN CİNGÖZ RESİM SERGİSİ

HAKAN CİNGÖZ RESİM SERGİSİ

evin sanat galeriisi

11 Ekim – 1 İKasım 2011

 
Çağdaş Türk figür resminin genç kuşak temsilcilerinden Hakan Cingöz, ikinci kişisel sergisini 11 Ekim 2011 tarihinde Evin Sanat Galerisi’nde açıyor. İlk sergisinin devamı niteliğinde sergide, sanatçının değişik malzemelere yer vermesi ve kendine özgü peyzajları dikkat çekiyor.
 
 Genellikle yakın çevresini resmeden Cingöz, 1970 sonrası doğumlu kuşağın kendini tarif etme biçimi, sıkıntıları, ilişkileri ve yalnızlıkları üzerinde duruyor. Gereksiz yarışların, tuhaf karmaşanın ve legal sömürünün içine çekilip susturulan bir neslin hayatlarından izler resimlerinin temalarını oluşturuyor. Cingöz, kendisinin ve dolayısıyla içinde yer aldığı kuşağın “varoluş” mücadelesini betimlerken;. figürlerin gizledikleri kendi varoluşlarına dair izler, zamanın dışına kayan bir mekan dizilişi içinde irdeleniyor. Zamanı bir nesne gibi kurgulayan Cingöz, umutsuzluk ve şiddet unsurlarını figürlerinin duygusal durumları üzerinden ekspresyonist bir duyumla resmediyor.
 
Cingöz’ün resimlerinde ışığın tuval yüzeyindeki dağılımı dramatik etkiler barındırırken, birincil ışık kaynağı dışında gelişen “ikonik ışık” la aydınlatılan figürler, renkten bağımsız kendi iç oranları içinde resmediliyor. Zaman kavramı; kompozisyon kurgusunda, nesnelerde ve bedenlerde farklı ifadelerle gün yüzüne çıkıyor. İçselleştirdiği dünyayı, samimi yaklaşımıyla daha doğal ve sade biçimlerle resmeden sanatçı, bireye ve kişisel olana verdiği önemle romantik eğilimli olduğunu izleyiciye hissettiriyor.

    

 
Sergi için  hazırlanan kataloğun önsözünde Prof. Kemal İskender, sanatçı için şunları söylüyor: “…Hakan’ın resimsel anlayışı ve üslubunun kökenlerine inecek olursak eğer; portrelerinde görünüş ve benzerliğe ek olarak çeşitli imgeler aracılığıyla psikolojik boyutun da belli bir oranda irdelendiğini görürüz. Çok figürlü kompozisyonlarda ise, ele alınan konunun temasına uygun olarak insanlar arası ilişkiler anlamında ” kurgulanmış” bir dünyanın sergilenmesi öncelikli bir hal alır. Hakan bu bağlamda okunabilir olmasına rağmen açık sonlu (birden fazla yoruma izin veren), edebi bir üslup taslamayan, yalın bir dille hareket etmektedir. Günümüz insanının yaşadığı  –  kaçınılmaz  –  yabancılaşma ya da bir diğer deyişle toplumsal ötekileştirme;  çeşitli psikolojik – toplumsal etkilere karşı kişinin kendi bünyesi çerçevesinde geliştirdiği sığınma alanları,  bu yorum olasılıkları içinde hayli önemli bir rol oynar. Dahası sanatçının resminden kaynaklanan bu yorum olasılıkları sanatçının kendisi içinde geçerlidir…”

 SUNUŞ 

Hakan Cingöz, son yılların Türk Resim ortamında;  sayıları giderek artan genç sanatçı kuşağı temsilcilerinin içinde, daha şimdiden kendine özgü bir resim dili geliştirmeye yönelmiş ender yeteneklerden biri olarak dikkatleri çekmektedir.  Hakan bu bağlamda portreden kompozisyona, konulu anlatım olasılıklarından çeşitli “retorik” yorumlarına kadar değişen bir ilgi alanı boyutunda;  insan figürünü irdelemeyi temel alan bir tutumda hareket ediyor. Anıtsal bir biçim anlayışına dayanan bu yaklaşım, kişiye ve resim dünyasına özgü biçim, geliştirme olasılıkları içinde en zor-güç seçeneklerden birini belki de başlıcasını oluşturur. Çünkü bu yaklaşım;  kolayca hoşa giden “ trük” ya da dokuların ardına sığınmayı;  kendiliğinden ve denetimsiz bir fırça işçiliğine dayanan, rastlantısal başıboşluğu ;  basmakalıp “pentür” tadını ; çalafırça ve anlamsız bir renkçiliği (ki bütün bunlar; özellikle Türkiye’ de ”iyi resmin” en genel geçer nitelikli olma özelliklerinin başında gelmektedir.) gönüllü olarak dışlanmasını ve bağlı olarak da yalnız ve sadece biçimin özü ve yapısı ile hareket etmeyi gerektirir. İşte asıl zor ama bir o kadar da anlamlı olan – salt biçimin kendisine yoğurmayı öngören – böylesi bir arayışı göze almaktır.
 
Hakan’ın resimsel anlayışı ve üslubunun kökenlerine inecek olursak eğer;  portrelerinde görünüş ve benzerliğe ek olarak çeşitli imgeler aracılığıyla psikolojik boyutun da belli bir oranda irdelendiğini görürüz. Çok figürlü kompozisyonlarda ise, ele alınan konunun temasına uygun olarak insanlar arası ilişkiler anlamında ” kurgulanmış” bir dünyanın sergilenmesi öncelikli bir hal alır. Hakan bu bağlamda okunabilir olmasına rağmen açık sonlu (birden fazla yoruma izin veren), edebi bir üslup taslamayan, yalın bir dille hareket etmektedir. Günümüz insanının yaşadığı  –  kaçınılmaz  –  yabancılaşma ya da bir diğer deyişle toplumsal ötekileştirme;  çeşitli psikolojik – toplumsal etkilere karşı kişinin kendi bünyesi çerçevesinde geliştirdiği sığınma alanları,  bu yorum olasılıkları içinde hayli önemli bir rol oynar. Dahası sanatçının resminden kaynaklanan bu yorum olasılıkları sanatçının kendisi içinde geçerli
 
Prof. Kemal İSKENDER
 

Evin Sanat Galerisi
Büyük Bebek Deresi Sokak No:13 Bebek 34342 İstanbul
Tel: 0 212 265 81 58  Faks : 0 212 257 76 75    www@evin-art.com 
*Evin Sanat Galerisi, Pazar hariç hergün 11.00 – 19.00 saatleri arası açıktır. 

Haber kaynak: İleti haber; Eda Çekil eda@evin-art.com 
Haber düzenleme: Tevfik Yalçın evetbenim
bilgi@evetbenim.com


 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir