İstanbul Resitalleri kurucusu Kamil Şükun vefat etti

İstanbul Resitalleri kurucusu Mehmet Kamil Şükûn vefat etti
(1948 – 02.04.2015)
"İstanbul Resitalleri kurucusu Kamil Şükûn vefat etti
Kurucumuz, Direktörümüz, Vizyonumuz Kamil Şükûn, bir süredir akciğer kanseri tedavisi gördüğü Maslak Acıbadem Hastanesi'nde dün 2 Nisan 2015 tarihinde hakkın rahmetine kavuşmuştur.
Acımız sonsuzdur."
 
Cenazesi 4 Nisan Cumartesi günü Teşvikiye Camii'nde öğle namazına müteakip Kanlıca mezarlığında defnedilecektir.
 

1948 yılında İstanbul'da doğdu. Gazeteciliğe 1975 yılında Adan dergisinde başladı. Günaydın gazetesi, Ev Dekorasyon, Vizon, Ofis, Gelin dergilerinde çalıştı. 'Kim Kimdir?- Who's Who in Turkey'in Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. Adam Yıllığı kapak fotoğrafı ve en başarılı dergi kapağı ödülüne değer görüldü. Evli ve bir çocuk sahibiydi.

Kamil Şükûn Roportajı

Ekim, 2011
Yazar(lar): Alexandra Ivanoff

Şehrin en prestijli klasik konser organizasyonlarından İstanbul Resitalleri beşinci sezonunu 7 Ekim’de açıyor. Dokuz konserden oluşan sezonlarda her ay ağırlıklı olarak solo piyanistler ve bazen de gitar ve çello ustaları sahne alıyor. ‘Debussy Sezonu’ Fransız piyanist Eric Le Sage’ın Debussy, Beethoven ve Schumann eserlerinden oluşan bu ayki konseriyle açılıyor. Alexandra Ivanoff İstanbul Resitalleri’nin kurucusu Kamil Şükun’la konuştu.
 

Yayıncı ve moda girişimcisi bir alt yapınız olduğunu göz önünde bulundurursak, klasik müzikle uğraşan müzisyenleri temsil etme yolundaki bu atılımı nasıl gerçekleştirdiniz?

1995 yılında, eski plaklardan klasik müzik dinlemeyi seven insanlardan oluşan bir topluluk olan İstanbul Hi-Fi Club’ı kurdum. Bizler kayıt bilimi ile de ilgileniyorduk ve aylık toplantılarımızda bazı donanım karşılaştırmaları yapmaktan keyif alıyorduk. 2005 yılında ise, Vizon’un 10. yıldönümünü kutlamak adına  AKM’de bir resital için İrlandalı büyük piyanist John O’Conor’ı getirilmesinde ir piyano bağımlısı olarak ön ayak olmuştum. Bütün program boyunca sadece Beethoven’dan parçalar çaldı. O kadar harika bir deneyimdi ki, bu benim için bir dönüm noktası oldu. Bunu yeniden yaratmam gerektiğini biliyordum.

 

İstanbul Resitalleri nerede ve ne zaman başladı?

İlk sezonumuz 2007 yılında Maslak TİM Show Center’daydı; daha sonra Harbiye
Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı olarak değiştirdik, ancak burası solo piyano için fazla büyüktü. Ertesi yıl Beşiktaş MKM’deydik ve sonra geçen sezon yeni Fulya Sanat Merkezi’ni kullandık. Bu sezon, konserlerimizi Sakıp Sabancı Müzesi’ndeki The Seed’de sunduğumuz için çok mutluyuz. Girişinden çıkışına kadar konser salonundan daha farklı bir ortamı var. Daha samimi -oturma kapasitesi 400 kişilik-  ve muhteşem bir Boğaz manzarasına sahip. Zaten şu bile iyi bir hamle olduğunu kanıtladı: Bilet ön satışları şimdiye kadarkinin en iyisi, hatta biletler tükendi. Bu, birçok insanın hoşuna gidecek özel bir mekânda özel bir akşam olacak.

 

Piyanoya olan özel ilginiz nereden kaynaklanıyor? Ailenizde piyanist var mı?

Konservatuvar dünyasından bazı akrabalarım vardı, ama hiçbiri ünlü sanatçılar değiller. Benim için piyano, büyük bir esnekliğe sahip önemli bir enstrüman ve birçok farklı şekilde kullanılabilir. Piyanistlere de saygı duyuyorum. Çok çalışıyorlar. Bütün bu sanatçılar hayatlarını müziğe adıyorlar. Her konser öncesinde, heyecandan yüzleri soluklaşır ve kimseyle konuşmak istemezler. Sürekli daha iyi olabilmek için çabalarlar. Bir keresinde, küçük bir dinleyici topluluğuna konser verecek bir piyanist provada sadece bir metronom eşliğinde tuhaf parmak egzersizleri yapmıştı. Bu, asıl resitalde ne yapacağı hakkında endişe duymamıza sebep olmuştu. Ancak, konseri mükemmeldi. Bu da onun çalışma yöntemiydi.

 

Konserler için iyi piyano nereden bulunur İstanbul’da?

Bu şehirde iyi piyano bulmak bir sorun. Konserde kullanılacak piyano zorlu repertuarlara uygun, iyi durumda olan en büyük model bir kuyruklu piyano olmalıdır. 15 milyonu aşkın nüfusa sahip bir kent için yeterli sayıda bu tarz piyano bulunmuyor. Bazen kiralıyoruz, bazen de salondaki piyanoyu kullanıyoruz, ama her iki durumda da bu piyanoların sorunlarıyla baş etmek zorundayız. Şimdi ise, The Seed’deki yeni sezonumuz için, bize Akbank Sanat tarafından ödünç verilen harika bir piyanoyu kullanıyoruz ve bunun için kendilerine müteşekkiriz.

 

İstanbul Resitalleri organizasyonunda yalnız mı çalışıyorsunuz?

Hayır, genel koordinatörüm Nazan Ceylan’la çalışıyorum. Onunla 12 yıl öncesinde, VizonShow’da bana yardım etmesi için yüksek stresle baş edebilen bir halkla ilişkiler elemanı ilanı vermem sonrasında tanışmıştım. O zamandan beri birlikte çalışıyoruz.

 

Sanatçıları nasıl seçiyorsunuz?

Biz şimdi müzik dünyasıyla bir bilgi akışı içindeyiz, bu sayede kimlerin revaçtaolduğunu görüyoruz. Gerçekten bizlerin istikrarlı bir seçme biçimimiz yok; büyü
k salonlarda kimlerin çaldığını görmek için serbestçe etrafımıza bakınır, kayıtlarını dinleriz. Eğer kriterlere uygunlarsa, onları davet ederiz. Dinleyicilerimiz de kendi görüşlerini ve isteklerini bildirirler.

 

Klasik müzik etkinliklerinde moda endüstrisindeki kadar çok para dönmüyor. Yine de pes etmeden organizasyona devam ediyorsunuz, bundaki motivasyonunuz nedir?
Genel olarak, klasik müzik sonsuz bir okyanus gibidir. Birden fazla ömrü doldurabilir. Kutsal bir alan, kutsal bir meditasyondur. Üstesinden gelinmesi gereken sorunlar her zaman vardır, ama biz istikrar üzerine yoğunlaşıyoruz. İstanbul Resitalleri’nin İstanbullular için bir şehir standartı olmasını istiyoruz. Bu anlık bir sahne gösterisi değil, gerçekten esaslı bir şey. Daha çok kaliteli piyanist dinlemek adına bir piyano kültürü oluşturmakla ilgileniyorum. Ayrıca görüyoruz ki, artık şehrin zengin gösterim grubuna dahiliz, ayrıca dinleyicilerimizin seçici ve sadık olmalarından memnuniyet duyuyoruz. Her zaman burada olmak istiyoruz, biz İstanbul için yaratılmışız.


Sayfa düzeni: Tenise Yalçın evetbenim

tenise.yalcin@gmail.com 
Bilgi: İsmail Aksu
Özgeçmiş: http://www.f5haber.com/medyatava/bir-gazeteci-daha-hayatini-kaybetti-haberi-5251741/

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir