İSTANBUL UN KADIKÖY ÜNDE KABARE ZEVKİ: BİZE BİR HALLER OLDU


 

İSTANBUL’UN KADIKÖY’ÜNDE KABARE ZEVKİ: “BİZE BİR HALLER OLDU”

Ali Erdoğan Kabare Dev Aynası
 

   


Üstün Akmen

 
2001 yılında kurulan Ali Erdoğan Kabare Dev Aynası topluluğu her türlü güncel sorunu ince bir alayla, iğneleyici, yerici, taşlayıcı bir tutumla ele alıp toplum eleştirisine yönelen tutumunu 2012-2013 sezonunda da Ali Erdoğan (1964)’ın yazıp yönettiği “Bize Bir Haller Oldu” ile sürdürüyor. Özellikle siyasal ve toplumsal konularda yoğunlaşan “Bize Bir Haller Oldu” dansla açılıyor;  skeçler monolog ve diyaloglarla sürüyor. 
 
EN “BABA” OLGU
Otuz yıldır sahnede olan Ali Erdoğan, hiç kuşkum yok ki karşıtlıklar arasındaki bağlantıyı vurucu olarak kullanmasını iyi bilen bir oyuncu. On iki yıldır kabare türü üzerinde ısrarla ve inatla durması, bin bir meşakkatle topluluğunun devamını sağlaması (bana sorarsanız) her türlü takdirin üzerinde değerlendirilmesi gereken bir olgu.
 
DEV AYNASI
Ali Erdoğan Kabare Dev Aynası, insanlara her oyununda ayna tutuyor, insanlar kendilerini tutulan bu aynada görüyor. Bu ayna bilinen sıradan ayna değil elbette. Bu ayna insanlara kendilerini dev aynasında gösteriyor. “Dev aynası” deyince, Ali Erdoğan’ın tuttuğu ayna, devler için üretilmiş bir ayna değil elbette! Ali Erdoğan, bu aynada insanların kendilerini dev aynasında gördükleri zamanlarda, başlarının nasıl beladan kurtulamayacağını gösteriyor. Yetinmiyor, dev aynasında görülenlerin, hayatı paylaştıkları insanlar tarafından nasıl göründüklerini de örnekliyor.
 
KOMİK UNSUR
“Bize Bir Haller Oldu” on bir skeçten oluşmakta. Bu on bir skeçte, konular arasındaki bağlantıların kurulduğunu, uygun tercihin yapılarak görünen komik gerçeklerin altındaki dramatik yan olmayı gösteren tercihin gerçekleştirildiğini söylemem mümkün değil. Oyunun komedi unsuruna olan etkisinin de bütünüyle planlandığını söyleyemem. Oyun öncesi çalışmalarda fiziksel yaklaşımların saptandığını, fiziksel zorlamanın ve skeçlerle olan ilişkilerin de kurulup sahnede uygulandığını hatır için dahi olsa diyemem. Gelgelelim, Ali Erdoğan’ın fiziksel yapısının bir öğesi durumunda olan mimiklerini olayların bütünleyicisi olarak kullandığının altını çizmeden de geçemem. Ali Erdoğan, olayları ciddiyetle algılayıp ciddi yönlere mizahi açıdan eğiliyor, seyirciye ulaştırmaya çalıştığı ciddiyet seyircinin aklında olayın komik unsurlarıyla gelişebiliyor.
 
“Daha ne olsun, ne istiyorsun be birader” derseniz, Ali Erdoğan Kabare Dev Aynası’nın, önümüzdeki sezonlarda (bana göre) tek bir konu üzerinde odaklanan, her skeçte ardı ardına sökülen eserleri repertuarına alması daha iyi olur gibime geliyor.
 
Sibel Erkan ve Merdan Kardan’da tiyatrocu gömleği olduğunu da söylemeden geçmemem gerekiyor.  

Üstün Akmen
akmen@evrensel.net
EVRENSEL GAZETESİ

    

 
 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir