Fazıl Say "İlk Şarkılar" Karaözü'nde
06.09.2014 Cumartesi, saat: 17:30
Kayseri
Besteci ve piyanistimiz Fazıl Say, 6 Eylül Cumartesi günü Kayseri’nin Karaözü köyünde bir konser verecek. Halk müziği geleneğinin güçlü olduğu bu köydeki Fikret Otyam Kültürevi’nin davetini hiç düşünmeden kabul ettiğini söyleyen Fazıl Say, Âşık Veysel’in Karaözü üzerine söylediği bir dörtlüğü hatırlattı: Memleket içinde metin Kar’özü / Tatlıdır sohbeti, bilirler sözü / Attıkları adım Atatürk izi / Adâbı erkânı boldur Kar’özü.
Bestecimiz, konserin geniş bir bölümünde, Serenad Bağcan’ın söylediği şarkılara piyanosuyla eşlik edecek. Konser sonrası ayrıca, edebiyatımızın ebedi yazar ve şairleri Orhan Kemal, Orhan Veli ve Oktay Rıfat’ın yüzüncü doğum yılı dolayısıyla Fikret Otyam, Işık Öğütçü, Karaözü’nden Fâris Kılıç ve Nâzım Kılıç anma konuşmaları yapacak.
Haber görsel: Burcu Bilgin: https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10152468586334160&set=gm.10152196710676191&type=1&theater
Görseller: Taner Zadsan( facebook/Fazıl Say Sayfası'ndan alıntıdır. https://www.facebook.com/photo.php?fbid=10204149779638494&set=pcb.10204150092926326&type=1&theater)
Karaözü Kasabası'nın Tarihi:
Karaözü Kasabası, coğrafi konumu itibariyle Kayseri, Sivas ve Yozgat illerinin kesiştiği noktadadır. İç Anadolu Bölgesinin, orta Kızılırmak bölümünde, Kayseri ili sınırları içinde olup bağlı olduğu ilçe Sarıoğlan’dır.
Karaözü’de, Kızılırmak üzerinde, tarihi çok eskilere dayanan Şahruh köprüsü vardır. Şahruh köprüsü, Orta Anadolu’nun göç yolunun üzerinde bulunmaktadır. Karaözü’de bulunan eski köprünün de aynı hat üzerinde olmasından buranın merkez olduğu anlaşılmaktadır.
Karaözü; hem geçiş noktası üzerinde bulunması, hem önemli bir köprüsü olması, hem de su kaynaklarının bolluğu nedeniyle tarihin her döneminde önem kazanmıştır.
Karaözü halkı Oğuz boyu Türklerinden olup önce Kars-Ardahan’a yerleşmişlerdir. Karaözülüler Kars ve Ardahan’da bir kısım akrabalarını bırakarak daha ileriki tarihlerde Malatya’nın Hekimhan ilçesi çevresine yerleşmişler ve Ardahan Köyü’nü kurmuşlardır. Zamanla çeşitli sebepler yüzünden bir kısmı bölünerek 1790-1800 yıllarında tarihi Şahruh Köprüsü’nün bulunduğu Karaözü köyüne gelmişlerdir. Bu köye ilk yerleşenlere Hüsneliler denirmiş. Hüsneliler, baharın (ilkbahar) köprüden yaylaya giden güzün (sonbahar) geri dönen göçerlerin baskınına uğrar ve yağmalanırlarmış. Hüsneliler, köyün köprübaşında göç yolu üzerinde olması ve sürekli baskınlara uğramaları nedeniyle, 1700 lü yılların sonuna doğru köyü terk etmişler.
Bu günkü devam eden neslin dedeleri, Karaözü’ye Malatya / Hekimhan’a bağlı Ardahan, Başak, Çırzı ve Güvenç’ten gelmişler ve Hüsneliler tarafından terk edilen sahipsiz evlere yerleşmişlerdir. Karaözü’nün kuruluş tarihi yaklaşık 1799 yılı olarak tahmin edilmektedir. Bundan sonra Maraş-Hotan’dan, Acır’dan, Çorum’dan gelenlerle birleşerek köyü baskınlardan korumuş ve yerleşmişlerdir. İlk yerleşimler iki büyük çeşme olan Memiş’in pınarı ve Tohum pınarı etrafına olmuştur.
Osmanlının son dönemlerine, 1842’lere kadar yerleşik hayat yoktur. Göçebe gezgin yaşam devam etmektedir. Göçebe yaşam sürdürenler, güzün Konya ovasına, baharında Şarkışla yaylasına sürüleri ile göç ederlerken Karaözü’den geçerler. Binlerce koyunla geçerken çevredeki yiyecekleri yiyip, çevreyi yağmalar ve ekinleri talan ederler. Ne bulurlarsa alıp götürürler. Bu dönem zarfında göçebe hayat
ı yaşayanlar ve eşkıyalar huzur vermez Karaözülülere.
ı yaşayanlar ve eşkıyalar huzur vermez Karaözülülere.
Karaözü’ye gelen sülalelerin bazılarından birer ikişer kardeşler, köyden geçen göçerlerin talan etmeleri ve silahlı çetelerin köyleri basmaları sonucunda kendilerini koruyamaz ve bu nedenle her şeyini bırakarak göç ederler. Kardeşlerin biri giderken, kayalıkların içinde barınan ve kendisini saklayabilen diğerleri Karaözü’de kalmışlardır. Yurtlarını terk eden Karaözülülerin pek çoğu Çorum’un köyleri olan Gökçam, Körücek, Kuşsaray’ı kurmuşlar ve bu köylerde yaşamaya devam etmişlerdir. Kuşsaray, Gökçam ve Körücek köyünde yaşayan ailelerden bazıları ile kanbağımız buradan gelmektedir.
Karaözülülerden bir kısmının göçtüğü o günlerde (1842); padişah Zorunlu İskân Fermanı çıkartır. Böylece yerleşik hayata geçilir. Karaözülünün burada yaşamaya devam edebilmesinin nedeni padişahın iskân fermanını çıkarması sonucu yerleşik hayata geçilmesiyle göçlerin durmuş olmasıdır. Artık Şahruh Köprüsü göç yolu üzerinde değildir. Yerleşik hayata geçilmesi nedeniyle göç edenlerin sayısı azalır. Baskınlar da azalmıştır. Yerleşik hayata geçildikten sonra yer değiştirmeleri zordur ve kardeşin biri Karaözü’dedir, diğerleri gittikleri yerlerde kalırlar. Zorunlu iskâna başkaldıranlar idam edilir.
Göç etmeyip Karaözü’de kalanlar ve göç ettikleri yeri beğenmeyerek geri dönenler bu yasadan yararlanarak artık yerleşik hayata geçerler. Palaları (büyük, uzun, enli bıçak) vardır. Birde ağızdan dolma tek tüfek bulmuşlardır. Bu tüfeğe Karabina derler. Amaçları Karaözü’yü korumaktır. Yerleşik hayata geçildikten sonra Şahruh’tan geçmeye çalışan göçerlerin sayıları az olduğu için Şahruh’tan geçirmezler, geçmez ederler.
Karaözü’nün eteklerine kurulduğu ve sırtını dayadığı tepenin üzerinde eskiden var olan kale temellerine rastlanmıştır. Bu kale Orta Anadolu’nun merkezi kalelerinden biridir. Kale Bizanslılara aittir. Kaledekiler içme suyunu kalenin yanındaki yerden tünel ile inerek aşağıdan alırlarmış. Ancak iki kişinin gidebileceği bir tünel varmış. Açıktan su almaya gidemezlermiş çünkü görünürlerse sefer düzenleyen diğer milletlerin saldırılarına uğrarlarmış.
O zamanlar Şahruh köprüsü yokmuş. Şahruh köprüsünün yaklaşık 500 metre (Sivasa doğru) yukarısındaki eski köprü varmış. Şu an yıkık olan eski köprüye (Kızılırmak köprüsü) ait olan köprü ayağı hala durmaktadır. Eski köprünün Bizanslılar tarafından üstü ahşap, altı taş ile yapılmış olduğu ve eskiden göç yolunun oradan geçtiği düşünülüyor. Daha sonraları tepenin üzerindeki Bizanslılara ait yıkılan kalenin taşı sökülüp götürülerek Şahruh köprüsü yapılmış. Şahruh köprüsü incelendiğinde yer yer sütün başlıkları ve ayaklar kullanıldığı görülür. Şahruh Köprüsü, Karaözü için çok önemlidir. Korkuluk taşları arasında bulunan “Kulunç Taşı’na” sırt verilerek dilek tutulduğu ve bu dileklerin gerçekleştiğine inanılır (Karaözü / Tarihimiz / Şahruh Köprüsü’nün tarihi kısmında Şahruh Köprüsü ile ilgili bilgiler mevcuttur)
Karaözü’de sükûnet sağlandıktan Daha sonraki tarihlerde, çevre köylerden tek tek gelip yerleşenler olur.
Yerleşik hayata geçtikten sonra, sular kanallara alınarak sulu tarıma geçilmiştir. Hayvan beslemeye, bağ ve bahçe işleri ile uğraşmaya başlanmış, değirmenler yapılmıştır.
Köy odası gerektiğine karar verilmiş ve inşaatına başlanılan köy odası binası 1928 yılında tamamlanmıştır.
Karaözü’de 1929 yılında İlk okul eğitim ve öğretime başlamıştır. İlk okul 1929 yılında şimdiki sağlık ocağının yerinde açıldı. Sonra yeni binasına taşındı.
Eğitimi ciddiye alan Karaözü 1928 yılında köy odası olarak yaptırılan binayı daha sonra genişleterek 1930 yılında beş sınıflı ilkokula çevirir. 1930 yılının yaz aylarında okula yeni derslikler ilave etmek için güdük (kalın ağaç gövdesi) gereklidir. Bunun için caminin sonradan yapılan ek avludaki güdüklerini sökerler ve okula taşırlar.
Daha sonraki yıllarda Karaözlüler toplanırlar ve yeni bir okul gerektiğine ve okul için en uygun yerin mezarlık olduğuna karar verirler. Herkes kendisine ait mezarı yeni mezarlığa taşır. Bütün köylüler ellerinden geldiği kadar maddi ve manevi okul yapımına yardımcı olurlar. Sütlerini, yoğurtlarını satıp toplanan parayı valiye verirler. Günlük işlerini bitiren dedeler, babalar, analar, bacılar ve çocuklar; çakıl, kum, harç, tuğla, kiremit taşımak için okul yapılan yere giderler. Okul inşaatında çalışan ustalara günlerce yemek taşırlar. Sonunda Devlet ve halk yardımlaşması ile 1957 yılında yeni bir okul yaptırır ve bu binayı ortaöğretime devrederler. Ortaokul olarak hizmet veren bu bina 1978 yılından sonra lise olarak ta kullanılmıştır. Lisemize, 08 Ekim 1996 günü 9.uncu Ana Jet Üs 192 Filo Komutanlığında görevli iken Şehit olan, Hava Pilot Yüzbaşı Nail Erdoğan’ın ismi verilmiştir.
1998 yılında sekiz yıllık zorunlu eğitimin başlaması ile ilkokul ve ortaokul birleştirilmiş ve ilköğretime dönülmüştür. Bu günkü ilköğretim binası 2001 Şubat ayında hizmete girmiş ve okulumuza daha sonra Hakkari’nin Çayırlı Karakolu’nda vatani görevini yaparken 04/07/1996 tarihinde şehit olan Er Mustafa Toçuoğlu’nun adı verilmiştir. 2001-2002 eğitim-öğretim yılında anasınıfı açılmıştır.
Karaözülüler kuruluşlarından beri okumaya büyük önem vermişler, aralarından yetişen molla, hoca lakaplarını alan okuryazarlarının sayesinde okuma, yazma öğrenmişlerdir. Okuma yazma biliyor olmaları nedeniyle I.Dünya Savaşı’nda ve Kurtuluş Savaşı’nda yüzbaşı, teğmen (mülazım), baş çavuş, bölük emini olarak görev yapanlar çoktur. Pek çoğu savaşlarda şehit olmuş bir kısmı ise gazi olarak köylerine dönmüşlerdir.
Pazarören köy enstitüsü 1940 yılında açılmış ve Karaözü bu okula ilk yıl 17 öğrenciyollamıştır. Daha sonra Pamukpınar ve Hasanoğlan köy enstitüleri de a&ccedi
l;ılmış olup Karaözünün bu okullardan toplam mezun sayısı 61’dir.
l;ılmış olup Karaözünün bu okullardan toplam mezun sayısı 61’dir.
Karaözü’ de bulunan okullara çevre köy ve beldelerden öğrenciler gelmektedir. Okur yazar oranının yüksek olması nedeniyle eğitim ve kültür düzeyi yüksektir ve bununla iftihar edilmektedir. Karaözü eğitime çok önem vermiş olup yaptığı yatırımın semeresini doktor, avukat, müfettiş, öğretmen, subay, polis vb. evlat yetiştirerek görmüştür.
Kasabalılar tarafından kurulan dernekler vasıtasıyla kitaplar ve dergiler yayınlamışlardır. Bunlardan biri de Karaözü Kültür Derneği’nin çıkardığı “Şahruh” isimli dergidir.
1952 yılında köy için gerekli olduğuna karar verilmiş ve Kooperatif kurulmuştur.
Karaözü, idari yönetim bakımından 1953’e kadar Sivas’ın Şarkışla ilçesine bağlı kalmıştır. 1953 yılına kadar Şarkışla’ya bağlı olan Karaözü, bu tarihten sonra Sivas’ın Gemerek ilçesine bağlanmış ve 1978 yılına kadar Gemerek ilçesine bağlı kalmıştır.
1957 yılında Karaözü köyünün nüfusu 2000 i aşmış ve kasaba statüsü kazanmıştır. Bundan sonra kasaba elektriğe ve suya kavuşmuştur.
Karaözü kasabası; 1978 yılında yapılan halk oylamasıyla, Kayseri ili Sarıoğlan ilçesine bağlanmıştır. İl değiştirmenin en büyük sebebi; Kayseri ilinin Sivas’a göre daha yakın olması ve Kayseri’nin ekonomik (ticaret, sanayi) açıdan daha gelişmiş olmasıdır.
1989 yılında belediye yeni hizmet binasını yaptırmış, bugüne kadar bu binada hizmet vermiş ve hizmet etmeye de devam etmektedir.
2008 yılında Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonucu, iktidarın nüfusu 2000'in altındaki beldelerin kapatılması yönündeki uygulamaları, aynı durumda olan diğer belediyeler gibi Karaözü için de sorun oluşturmuş, Karaözü'nün belediyelikten düşmesi söz konusu olmuştur. Dönemin belediye başkanı Çakır GENÇ gerekli süre içerisinde hukuki mücadeleyi başlatmış, bu mücadele sonucunda Danıştay'ın 30.12.2009 tarihinde verdiği kararla Karaözü belediye olarak kalmıştır.
Karaözü’nün; Gazipaşa ve Mustafa Kemal Paşa olmak üzere iki mahallesi vardır. Çevresinde iki kasaba ve sekiz köy bulunur.
Alıntı: http://www.karaozu.com/pages/karaoezue/karaoezue-tarihi.php
Karaözü’nün; Gazipaşa ve Mustafa Kemal Paşa olmak üzere iki mahallesi vardır. Çevresinde iki kasaba ve sekiz köy bulunur.
Alıntı: http://www.karaozu.com/pages/karaoezue/karaoezue-tarihi.php
Sayfa düzeni: Tenise Yalçın evetbenim
tenise@evetbenim.com
Görseller: Taner Zadsan
İleti Haber: Karaozu Times karaozutimes@gmail.com