Lütfen Kızımla Evlenir misiniz?

“Lütfen Kızımla Evlenir misiniz?”

Tevfik Yalçın

Hayır evlenmem! Daha doğrusu evlenemem…  Çünkü evliyim ve iki kızım var üstüne üstlük.  Sorunuza “evet evlenirim” desem!? Kızınız benimle evlenmez, bu durumda… Onun için “Hayır evlenmem” dememin gerekçesi bu…

Evlilik, önce sosyolojik ve yasal bir olgu. Sevgili olmak, ileri boyutta arkadaş olmak, birisi uğruna “yanıp tutuşmak” devletin umurunda olmaz.  Evlenmenin töresel ve törensel, parasal, yasal, ayrılı-gayrılı, jandarmalı-polisli, ihtiyaç olanı, kısaca birçok biçimi vardır. Nişanlanalım derseniz: Devlet; “Medeni Kanun: Madde 118 – Nişanlılık; evlilik vaadi ile olur.” Diyerek karşınıza dikilir.  Tüm bunların üstesinden gelinemezse;  kızlar evde kalır;” kız kurusu olur”, oğlanlar “tohuma kaçar”; adına ne derseniz “o” olur.

Evlenenler bu işi nasıl başarıyor? Sorusuna yanıt: “Vallahi ne siz sorun, ne biz anlatalım!” Bu da; orta halli bir yanıt olur.

“Lütfen Kızımla Evlenir misiniz?” oyununun konusu;

“ Eşini kaybetmiş ve tüm gayesi gözlerini kapatmadan önce kızını evlendirmek olan bir anne ve hayatın sıradanlığına kendini bırakmış mutsuz, umutsuz bir kadın. Ismarlama evliliklerin dayatılmasıyla kendisine karşı daha da hırçın davranan kızıyla annesinin komik öyküsünün anlatıldığı oyun, aynı zamanda “evlilik” meselesinin toplumsal hayattaki yerini de komik bir dille sorgulayıp bu noktadaki çarpıklıkları gözler önüne seriyor.” Olarak açıklanıyor.

Muzaffer İzgü’nün yazdığı "Lütfen Kızımla Evlenir misiniz?" adlı oyunun yönetmeni Mutlu Güney. oyunun yönetmen yardımcılığı Ahmet Dizdaroğlu, dekor tasarımı Suat Şeylan,  kostüm tasarımı Mihriban Oran, ışık tasarımı Serhat Akın, müzik Nurettin Özşuca, koreografi Ercan Kazbek, üstlenmiş.
 
Oyunda; Hanife Şahin, Hülya Çelik Kalebayır, Ali Ersin Yenar, Ahmet Dizdaroğlu ve Mustafa Lebip Gökhan, bu oyunda rol alan sanatçılar.

Oyunun dekoru bu oyuna çok uygun tasarlanmış, günümüz orta halli vatandaş evi. Bu dekorda yenilik adına karanlık bilinçaltı saçmalıklar yok. Sahnede siz de olsanız bu oyunda çok rahat oynarsınız. Dekor böylesine oyunculara yardımcı oluyor.

Oyunun yönetmeni Mutlu Güney, bu uygun dekor içinde oyunu çok iyi bir yaklaşım ve kurgulamayla; fazla abartmadan, sanki işi akarına bırakmış gibi ve her tabloda, her sahnede değil de oyunun bütününe imzasını atmış. Belki de bu yaklaşım: Bir oyunu sahneye koyan yönetmen için; yaşanan dönemi, dönemin insan karakterlerini, duygusal yapısını, karşılıklı ilişkileri iyi araştırıp, nerede durmasını bilmekten geçmektedir. Dekor tasarımı konusunda da Suar Şeylan’ı da kutluyorum.

Nedense bu yaklaşımdan uzaklaşılan; yeterliliği belirleyemeyen ve yetersizliğinde yeterlilik arayan oyunlarla karşılaşıyoruz. Bu oyunları bir eleştiri olarak yazmıyorsak adlarını saymanın da anlamı yok.  Ancak bu konunun son yıllarda çok sık rastladığımız bir durum olduğunu belirtmeliyim. Tiyatromuzun geldiği teknik, teknolojik, yazılım ve insan kaynağı dikkate alındığında; sözünü ettiğimiz yanlışlara düşülmesi; biz seyircileri oldukça rahatsız etmektedir…

Oyuncuları nasıl anladığımıza gelince: Anne rolünde Hanife Şahin; oldukça başarılı. Kızı Nurhayat’ı oynayan Hülya Çelik Kalebayır’ı ne denli sahnede bıktırdıysa; biz seyirciler de oyun süresice kızına olan bağlılığı, onu evlendirmek isteğinin nasıl sonuçlanacağını merakla izledik. Başarılı bir ikili. Özellikle anne rolünü oynayan Hanife Şahin’i, tiyatro ödül jürilerindeki seçici bireylerin ve eleştirmenlerin dikkatlerine sunmadan geçemeyeceğim.

Oyunda Ahmet Dizdaroğlu’nu beğendiğimi ve etkilendiğimi, Ali Ersin Yenar’ın bu rolde performansının uygun olduğunu söyleyebilirim.  M.Lebip Gökhan’ın, üstlendiği roldeki karakterlerinin hiç de yabana atılmayacak, çok daha iyi oynanması gerektiği inancındayım.

Oyunun müziği abartısız ancak çok işlevli. Oyun süresince yinelenmesine karşın; oldukça doğal. Oyunda müzik açısından söylenecek en önemli nokta; Müziğin oyunun içinde yaşıyor olması. Bu beni çok mutlu etti.

Oyunun konusu; gerek gençler, gerekse anne-babalar ve aile büyükleri için yaşantımızda karşılaşacağımız bir konu. Bizlerin, toplumumuzun konusu. Her ne kadar oyundaki sergilemeye gülsek de gerçek yaşamda içimizi acıtan, çözmekte oldukça zorlandığımız bir konu. “Lütfen Kızımla Evlenir misiniz” oyun olarak izlenmeli, konu olarak da düşünülmeli. Kısaca; Tiyatro da bu demek değil mi?

“Lütfen Kızımla Evlenir misiniz?” Sorusuna “Bir düşüneyim” diyebilirsiniz…

Ben burada bu güzel oyuna emeği geçen, başta yönetim yetkilileri olmak üzere; tüm sanatçı ve teknik ekibe, Basın Ve Halkla İlişkiler Birimine; Devlet Tiyatroları’nın kurumsal kimliği önünde; sonsuz teşekkür ediyorum…

Saygılarımla,

Tevfik Yalçın
evetbenim@gmail.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir