YENİ SALON, PERDELERİNİ ÖZAKMAN IN ESERİYLE AÇTI

YENİ SALON, PERDELERİNİ ÖZAKMAN’IN ESERİYLE AÇTI

Devlet Tiyatrosu’nda ‘Töre’ tragedyası

Özakman, hangi gelenek ve göreneklere sahip çıkacağımızı, tiyatroda ilk düşündüren yazar olmuştur. Sağlam kurgulu, olağanüstü bir yapıttır “Töre”. Seçilmesi, zamanlaması nedeniyle güncel. Oyuncular kendi kompozisyonlarını başarıyla çiziyorlardı. Ancak oyunun yönetmeni Gürzumar, üç oyuncunun yorumuna göz yummamalıydı…

HAYATİ ASILYAZICI

Devlet Tiyatroları, 60. kuruluş yılında 60 yerli oyunla repertuvarını açıkladı.

Türk yazarların özellikle ödenekli tiyatroların repertuvarında bir dönem için olması gereken ağırlığı, oyunların yüzde 60’ında yapıtlarına yer verilmesidir. Böyle bir yaklaşım, yeni ve genç yazarların da yetişmesini sağlar. 2009-2010 tiyatro dönemi oyun yazarlarımıza geniş olanaklar getiriyor…

YENİ SALON, PERDELERİNİ “TÖRE”YLE AÇTI

Küçükçekmece Belediyesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın işbirliğiyle, İstanbul Devlet Tiyatrosu yeni bir tiyatro salonu kazandı. Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay, açılış gecesinde yaptığı konuşmada, tiyatro salonunun aynı zamanda kültür merkezi görevi de üstlendiğini belirtti. Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, bakanlığının ikinci yılı dolarken tam 16 yeni tiyatro salonu ya da binası açıldığı bilgisini verdi. Gerçekten sevindirici bir tiyatro olayı…

Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Lemi Bilgin de, yeni dönemdeki çalışmalının özelliklerini ve hedeflerini açıkladı; bölge tiyatroları niteliğinde yurt geneline yayılmanın gerekliliğini vurguladı. Bölge tiyatroları, Muhsin Ertuğrul’un en büyük özlemlerinden biriydi.

ÖZAKMAN’IN YAPITLARI DERS OLARAK OKUTULMALI

Yeni salon, İstanbul Devlet Tiyatrosu’nun sergilediği Turgut Özakman’ın “Töre” adlı oyunuyla perdelerini açtı.

Turgut Özakman, Cumhuriyet Tiyatrosu’na, özellikle oyun yazarlığına damgasını vuran bir yazar. Yazdığı her oyun, araştırma ve inceleme konusu yapılması gereken yapıtlardır.

Hocaların konservatuvarda başarılı oyunları ders olarak okutmalarını öneriyorum. Sahnelenen oyunun yazarına kaç öğretim üyesi ilgi göstermektedir? Başarılı yapımların toplu olarak görülmesi, tiyatro öğrencilerine yarar sağlar ve iyi bir oyunu görme olanağı sağlanmış. Ne var ki, bunu yapan bir öğretim üyesini (tiyatroda) göremedim.

GÜRZUMAR, ÜÇ OYUNCUNUN YORUMUNA GÖZ YUMMAMALIYDI

Özakman’ın “Töre” adlı çağdaş tragedyasını, İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda Şakir Gürzumar sahneye koydu. Sertel Çetiner’in sahne tasarımı, Nalan Alaylı’nın giysi tasarımları oyuna katkı sağlıyordu.

İyi bir oyunculuk çizgisini “Töre”ye kadar taşımış olan Nurşim Demir’in, “Nene” rolünde kompozisyonu başarılıydı; ancak tonlamaları ve takılmaları yadırgattı. Gerçi, özellikle şan ya da opera türlerinde ‘trak’ denen takılmalar görülebiliyor.

Macit Sonkan, “Kara Hasan” rolünde kompozisyonu iyi çiziyordu ama özellikle ana’sıyla diyaloglarında fazla öfkeli ama üst perdeden (bağırarak) konuşması, saygı sınırını bozuyordu. “Delikanlı”yı oynayan Burak Altay’ın, İstanbul üstüne fazla şova kaçması yanlıştı. Abartıya kaçması, yeteneğini gölgeledi. Bu üç oyuncunun yorumuna, Gürzumar göz yummamalıydı. Kaldı ki, bu oyunu birkaç kez sahneye koymuş bir yönetmendir.

“Hala” rolünde Zeliha Güney, “Ana”da Güneş Hayat, “kız” rolünde Yasemin Atasu, “Oğul”da Serkan Altıntaş, “Zühre”de Selin Tekman, “Büyük gelin” Gözde Okur, “Küçük gelin” Özlem Taş, “Yeğen” karakterinde Ezgi Coşkun kendi kompozisyonlarını başarıyla çiziyorlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir