4.Uluslararası İstanbul Opera Festivali sona erdi

BASIN BÜLTENİ           09 TEMMUZ 2013
Tüm temsilleri kapalı gişe oynayan 4. Uluslararası İstanbul Opera Festivali sona erdi
Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü tarafından, DenizBank’ın katkılarıyla düzenlenen 4. Uluslararası İstanbul Opera Festivali, izleyicilere muhteşem bir sanat şöleni yaşatarak, sanatseverlerin yoğun ilgisi ile sona erdi. Festival’in kapanış temsili ise 4. Murat’la oldu. 
Ülkemizde opera ve bale sanatlarını toplumun tüm kesimlerinin yararına sunmak misyonuyla faaliyetlerini sürdüren Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’nün, Türkiye’nin kültür sanat yaşamına destek vermek amacıyla hareket eden DenizBank’ın ana sponsorluğunda organize ettiği 4. Uluslararası İstanbul Opera Festivali, 8 Temmuz 2013 tarihindeki 4. Murat temsiliyle sona erdi. Dördüncü yılında yine İstanbul’un tarihi mekânlarında, Türk-Osmanlı kültüründen etkilenerek bestelenmiş seçkin opera eserlerinden oluşan programıyla izleyicilerine muhteşem bir sanat şöleni yaşatan festival, sanatseverlerden yoğun ilgi gördü. 
25 Haziran 2013’de, Haliç Kongre Merkezi’nde, G. Verdi’nin “Rigoletto” Operası ile açılışı yapılan 4.Uluslararası İstanbul Opera Festivali; Süreyya Operası’nda “Yıldırım Bayezit”, Bahçeşehir Kültür ve Sanat Merkezi’nde “Lale Çılgınlığı”, Topkapı Sarayı’nda “Saraydan Kız Kaçırma” ve “IV. Murat”   temsilleriyle İstanbul’un marka değerinde fark yaratan bir organizasyona imza attı.  
2010 yılında Avrupa Kültür Başkenti seçilen İstanbul’a yakışan zengin bir programla, dört yıldır sanatseverler ile buluşan Festival, gerçekleştirdiği prodüksiyonlarla İstanbul’un tarihi mekânlarının nabzını tutuyor.  Bu yıl da muhteşem opera eserleri, gala konseri ve konuk yabancı sanatçıların katılımıyla sanatseverlerden tam not alan 4. Uluslararası İstanbul Opera Festivali; Ankara, İstanbul, Antalya ve Samsun Devlet Opera ve Balesi yapımlarının yanı sıra, “Viva Verdi”Gala Gecesi ile dünya yıldızlarına ev sahipliği yaparak, seyircilere sürprizlerle dolu bir gece yaşattı.  
Yabancı konuklar festivale renk kattı
Dünya sahnelerinde canlandırdığı ve seslendirdiği başarılı “Gilda” rolüye tanınan ünlü Rus konuk sanatçı, soprano Ekaterina Siurina ve yine dünya sanat arenasında sesinin çarpıcı renginin yanı sıra rollerinin tiyatral altyapısını da sahneye taşımasıyla tanınan, ünlü İsviçreli soprano Christiane Boesiger, Saraydan Kız Kaçırma operasında Konstanze rolüyle Festival’e performanslarıyla renk katan yabancı konuk sanatçılardandı.
Viva Verdi Gala Konserinde aynı sahneyi paylaşan ünlü konuk sanatçılar; soprano Davinia Rodriguez, tenorlar, Stefano Secco ve Marco Berti ile bariton Marco Vratogna, dünyaca ünlü şef Roberto Abbado eşliğinde Aya İrini’nin muhteşem akustiğinde sanatseverlerle buluştu. Türk opera sanatçıları ile aynı sahneyi paylaşmanın mutluluğunu yaşadıklarını ve Türk sanatseverlerden gelen yoğun ilgi karşısında büyük gurur duyduklarını belirten yabancı konuk sanatçılar, performanslarıyla 4. Uluslararası İstanbul Opera Festivali’ne renk kattılar.
4. Uluslararası İstanbul Opera Festivali boyunca, İstanbul’un dört bir yanında sahnelenen temsilleriyle sanatseverlere muhteşem geceler yaşatan, kentin tarihi mekânlarını sanatla canlandıran bu organizasyonun gelecek yıllarda da gerçekleşeceği müjdesi, seyirciden büyük ilgi ve beğeni gördü. 
Bilgi için:
Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü
Başak Atalay / Tel: 0312 231 85 99 / Mobil: 0532 225 90 93 / bbasakatalay@gmail.com
Bersay İletişim Danışmanlığı
Gül Mumcu Mutlay / Tel: 0212 337 51 79 / Mobil: 0532 251 83 30 / gulm@bersay.com.tr
Rasim Yılmaz / Tel: 0212 337 51 49 / Mobil: 0554 289 49 01 / rasim.yilmaz@bersay.com.tr
 

IV.Murat
07.07.2013 Pazar, saat: 21:00
08.07.2013 Pazartesi, saat: 21:00

Samsun Devlet Opera ve Balesi

Topkapı Sarayı

 


Opera, 3 perde
Okan Demiriş

Libretto: A. Turan Oflazoğlu
Orkestra Şefi: Tolga Taviş
Sahneye Koyan: Gürçil Çeliktaş
Dekor Tasarım: Kaan Güreşçi
Kostüm Tasarımı: Nursun Ünlü
Koro Şefi: Mikhail İskrov
Işık Tasarımı: O.Murat Yılmaz
Koreograf: Nilgün Bilsel Demireller
 
Sanatçılar:
Sultan IV. Murat: Tevfik Rodos
Kösem Sultan: Sema Cal Günsoy
Sadrazam Topal Recep Paşa: Hasan Çelik
Nef’i: Ari Edirne / Barış Yanç
Silahtar: Özer Öndeş
Bostancıbaşı: Çağdaş Dursun
Sadrazam Kara Mustafa Paşa: M.Orçun Gün
Bekri Mustafa: Özgür Aslan
Dilfigar: Zerrin Karslı / Sezgi Elhüseyni
Hafız Paşa: Özgür Aslan
İhtiyar Bilgin: S.Erdem Kapusuz
İstanbullu: Gürkan Sezgin
Çığırtkan: Eren Ateşoğlu
Cellat Kara Ali: M.Ozan Türkoğlu
Korrepetitörler: Malahat Ismayilova / Nona Tsutskiridze
Reji Asistanları: Duygu Aslan- Aslı Onaç
Kondüvit: Ufuk G. Küçük
Suflöz: Ülkü Akçakavak
 
Samsun Devlet Opera ve Balesi Orkestra ve Korosu
Konzertmeister: Bela Nagy
 
Konu:
BİRİNCİ PERDE 
Yeniçeri ve Sipahilerden oluşan asiler, Topal Recep Paşa'nın himayesinde, Hüsrev Paşa'nın azledilmesini bahane ederek Topkapı Sarayı'nı basarlar ve Sultan Murat'ı ayak divanına çağırırlar, çünkü Sultanla yüz yüze görüşmek istemektedirler. Padişah gelir. Babü's Saade önüne kurulan tahta oturur. Asiler, devletin ileri gelenlerinden, Şeyhülislam Yahya Efendi, Defterdar Mustafa Paşa, Yeniçeri Ağası, Hasan Halife, padişahın nedimelerinden Musa Çelebi ile Sadrazam Hafız Paşa'nın kendilerine teslim edilmesini isterler. IV. Murat, Hafız Paşa'yı görevden alır ama öldürülmesine razı olmaz, üzülür ve 'Kullarım vazgeçin, veremem O’nu' aryasını söyler, O’nu asilere teslim etmez. Ayaklanmanın elebaşısı Topal Recep Paşa, zorbaların baskısıyla sadrazam yapılır. Şair Nefi, Sultan Murat'ın artık yumruğunu indirmesi gerektiğini tatlı bir düet'le söyler. Murat kendini hazırlamaktadır. Padişah'ın annesi Kösem Sultan ise Recep Paşa ile işbirliği yapmakta, Murat da bunu bilmektedir. Kösem Sultan, oğlunun başına bir kötülük gelsin  istemez. Ana ve oğul birbirlerine karşı bağlılıklarını ifade eden lirik ve dramatik partilerin üst üste duyulmasından oluşan zarif bir düet söylerler. Bir gün asiler yine basarlar sarayı ve yine Hafız Paşa'yı isterler. Padişah kaçmasını söyler eski sadrazamına. Paşa, Padişahı güç durumda bırakmamak için kaçmayı kabul etmez. Çocuklarını Padişaha teslim ederek zorbaların üstüne yürür, kendini feda eder. Murat, asilerden öcünü alabilmesi için kendisine güç vermesini diler Tanrıdan. 'Tanrım güç ver bana'.
 
İKİNCİ PERDE 
Zorbaların elebaşısı Recep Paşa, Kösem Sultan'la Sultan Murat'ın tahttan indirilmesini görüşür. Kösem buna razıdır, ama Murat'ın yerine, kendisinden doğma, şehzade Kasım'ın tahta geçmesini şart koşar. O ise geleneğe göre en büyük şehzade olan Beyazıt'ın damadı olduğunu, bunun için kaygılanmaması gerektiğini söyler ve bu işe razı eder Kösem'i. Murat'a sadık bir kadın olan Dilfigar bu tertibi Padişaha haber verir. Murat, Recep Paşa'yı boğdurur, ölüsünü bir çuvala koydurup sarayın kapısına, Recep'in adamlarının önüne attırır. Murat annesini de hareme hapseder. Kösem Sultan çeşitli sebepler göstererek serbest bırakılmak için Silahtar vasıtasıyla Padişaha haber yollamak ister. Silahtar ise buyruğun kesin olduğunu bildirir. Kösem Sultan, oğluna Cihan Saltanatı sağladığını ve O’na iktidar verdiğini düşünür, haremdeki odasında aryasını söyler, 'Benim gecemden doğan yıldızın'. Murat bu kez kendisi bir ayak divanı düzenler, yeniçerilerden, sipahilerden, bilginlerden ve halktan temsilciler çağırır saraya, onlarla  devletin içine düştüğü kargaşayı tartışır. Kuran'dan örnekler getirerek yanlışlıkları gösterir. Hepsini etkisi altına aldıktan sonra, kuracağı düzene karşı gelenin başını topuzuyla ezeceğini söyler.
 
ÜÇÜNCÜ PERDE
Murat, Revan Kalesi’ni fethedince, çığırtkan, Murat´ın buyruğunu bildirir: Herkes ölçülü bir biçimde eğlenecek, bu zaferi kutlayacaktır. İstanbul´da yangın çıkar, bunun üzerine Murat tütün ve içkiyi yasaklar, kahvehanelerle meyhaneleri kapatır. Murat, Nef´i ye de hicvetmeyi yasaklar ama şair bundan vazgeçemeyeceğini söyler. Şair Nef´i başına gelecekleri tahmin ederek Padişaha ölüm aryasını söyler: 'Bütün çağlar koklar benim açtırdığım gülü' ve Murat sevgili şairini cellâda teslim eder. İstanbul halkı gizli içmektedir. Murat kılık değiştirir, ünlü içkici Bekri Mustafa'nın meyhanesine gelir, yanında cellât da vardır; ama Bekri Mustafa'yı öldürtmez, Fener Patriği'ni, Moskova ile gizlice mektuplaştığı için idam ettirir. Derken sefere çıkar, kaç yıldır İran Şahı’nın elinde bulunan Bağdat'ı kurtarır. İstanbul'a döndüğünde, sağlığı bozulmuştur. Bir Venedik seferi tasarlamaktadır. Hekimler yasakladığı halde içki içer. Fenalaşır. Hayaller görmeye başlar, zorbaların sarayı bastıklarını sanır. Gücünün yavaş yavaş tükendiğini, çok acı çektiğini belirtir ve ölüm aryasını söyler 'Ah çektiğim acı.' Uzun zamandır tasarladığı Venedik seferinin buyruğunu Sadrazam Kara Mustafa Paşa'ya iletirken ölür. Son sözü Venedik seferidir.
 

IV.MURAT Operası'ndan Görsel Seçkiler
 


Samsun Devlet Opera ve Balesi Orkestrası


Samsun Devlet Opera ve Balesi Orkestrası, Konzertmaister: Bela Nagy


Samsun Devlet Opera ve Balesi Orkestrası, Şef Tolga Taviş

Oradaydım. Tenise Yalçın/ 08.07.2013 Topkapı Sarayı 


 

 

Fatih Sultan Mehmed tarafından 1478’de yaptırılan Topkapı Sarayı, Sultan Abdülmecid’in Dolmabahçe Sarayı’nı yaptırmasına kadar yaklaşık 380 sene Devletin idare merkezi ve Osmanlı sultanlarının resmi ikametgahı olmuştur. Kuruluş yıllarında yaklaşık 700.000 m.² lik bir alanda yer alan Saray’ın bugünkü alanı 80.000 m.² dir.
Topkapı Sarayı, Saray halkının Dolmabahçe, Yıldız ve diğer saraylarda yaşamaya başlaması ile birlikte boşaltılmıştır. Padişahlar tarafından terk edildikten sonra da içinde birçok görevlinin yaşadığı Topkapı Sarayı önemini hiç kaybetmemiştir. Saray zaman zaman onarılmıştır. Ramazan ayında padişah ve ailesi tarafından ziyaret edilen Mukaddes Emanetler Dairesi’nin her yıl bakımının yapılmasına ayrı bir özen gösterilmiştir.
Topkapı Sarayı’nın ilk defa, adeta bir müzeymiş gibi ziyarete açılması Sultan Abdülmecid (1839-1861) dönemine rastlar. O dönemin İngiliz elçisine Topkapı Sarayı Hazinesi’ndeki eşyalar gösterilir. Bundan sonra Topkapı Sarayı Hazinesi’ndeki eski eserleri yabancılara göstermek gelenek haline gelir ve Sultan Abdülaziz (1861-1876) zamanında, ampir üslupta camekanlı vitrinler yaptırılır, Hazine’deki eski eserler bu vitrinler içinde yabancılara gösterilmeğe başlanır. Sultan II. Abdülhamid (1876-1909) tahttan indirildiği sıralarda Topkapı Sarayı Hazine-i Hümâyûn’un Pazar ve Salı günleri olmak üzere halkın ziyaretine açılması düşünülmüşse de bu gerçekleşememiştir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle 3 Nisan 1924 tarihinde halkın ziyaretine açılmak üzere İstanbul Âsâr-ı Atika Müzeleri Müdürlüğü’ne bağlanan Topkapı Sarayı önce Hazine Kethüdalığı, sonra Hazine Müdüriyeti adıyla hizmet vermeye başlamış ve nihayet Topkapı Sarayı Müzesi Müdürlüğü adıyla hizmet vermeye devam etmektedir.
1924 yılında bazı ufak onarımlar yapılarak, ziyaretçilerin gezebilmeleri için gereken idari önlemler de alındıktan sonra, Topkapı Sarayı, 9 Ekim 1924 tarihinde Müze olarak ziyarete açılmıştır. O tarihte ziyarete açılan bölümler Kubbealtı, Arz Odası, Mecidiye Köşkü, Hekimbaşı Odası, Mustafa Paşa Köşkü ve Bağdad Köşkü’dür.

 

Sayfa Düzeni: Tenise Yalçın evetbenim
tenise@evetbenim.com
Kaynak: http://www.istanbuloperafestival.gov.tr/

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir