Gümüşlük Festivali Kapanış Konseri

Gümüşlük’te festival “Koyunbaba”yla son buldu

 

Let’s Bodrum! 10. Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivali, İtalyan gitarist Carlo Domeniconi ve Güney Afrikalı gitarist Derek Gripper’ın, Kempinski Barbaros Bay sponsorluğunda gerçekleştirdikleri konserle son buldu.

 

Bodrum Klasik Müzik Derneği tarafından organize edilen festival, bu yıl da Piyanist Eren Levendoğlu’nun sanat yönetmenliğinde ve Devlet Sanatçısı Piyanist Gülsin Onay’ın sanat danışmanlığında gerçekleştirildi. 15 binin üzerinde klasik müzikseverin canlı olarak izlediği festivalde konserlerin yanı sıra 2. Ahmed Adnan Saygun Uluslararası Piyano Yarışması ve 3 ayrı dalda yapılan masterclasslar bir ay boyunca sanatseverler tarafından ilgiyle izlendi. 

 

Onuncu yılında daha fazla izleyiciyle buluşmak ve daha yüksek standartlarda performanslara hizmet verebilmek için Gümüşlük’ün tarihi mekânlarından 2500 yıllık Koyunbaba Antik Taş Ocağına taşınan festival, olağanüstü konserlere ev sahipliği yaptı. Festivalin son gününde gerçekleşen Carlo Domeniconi – Derek Gripper konseri ise görülmeye değerdi. Türkiye’de 1977–80 yılları arasında eğitimci olarak görev yapan Carlo Domeniconi, 1980’li yılların ortasında Gümüşlük’e yerleşmiş ve bir dönem burada yaşamıştı. Eski dostlarıyla da bir araya gelen İtalyan gitarist, Derek Gripper’ın ardından sahne aldığı konserde, 1985’te bestelediği “Koyunbaba” adlı eseri de seslendirdi. 

 

Konser Gripper’la başladı, Domeniconi ile devam etti  

Dünya müziğinden birçok tınıyı kendi müzikal yapısında barındıran Gripper, Güney Afrika müziğinin manzarasını yeniden biçimleyen, birçok çığır açan albüme imza atmış bir sanatçı. Özellikle olağanüstü karmaşık geleneksel Mali kora bestelerini altı telli gitara eksiksiz adapte etmesiyle dikkat çeken Gripper’ın, Egberto Gismonti’nin müziğinin kaydı olan The Sound of Water adlı albümle 2012’de Güney Afrika Müzik Ödülüne yılın en iyi klasik ve enstrümantal albümü için aday gösterilmişti. 

 

2500 yıllık tarihi mekânda, festivalin son konser etkinliğinde iki gitarist arka arkaya sahne aldı. İlk olarak sahneye gelen Güney Afrikalı gitarist Derek Gripper, seyircinin karşısına oldukça renkli ve sıra dışı bir repertuvarla çıktı. Derek Gripper ilk olarak Amadu Bansang Jobarteh’ın “Alfa Yaya” adlı eserini seslendirdi. Sanatçı daha sonra sırayla şu eserlere yer verdi; “Chamber Music /Joni”, Ballake Sissko and Derek Gripper; “Jarabi”, Toumani Diabate; “Tubaka”, Toumani Diabate; “Selva Amazonica /Danca Das Cabecas”, Egberto Gismonti; “Sete Aneis”, Egberto Gismonti; “‘56”, Ali Farka Toure. 

 

Koyunbaba, Çin’de çok seviliyor

Programın ikinci yarısında sahneye gelen Carlo Domeniconi ise şu eserleri seslendirdi; “Trilogie”, “Gita” ve “Koyunbaba”. Domeniconi’nin konserde son olarak seslendirdi “Koyunbaba” eseri izleyiciler tarafından büyük beğeniyle karşılandı. Sanatçı performansının ardından ayakta alkışlandı. Carlo Domeniconi “Koyunbaba” eserini dünyanın dört bir yanında seslendirmiş ve her zaman büyük övgü ve coşkulu eleştiriler almıştı. Norveç’ten Arjantin’e, Japonya’dan Çin’e çok farklı kültürden dinleyiciyi etkileyen eser, Çin’de klasik gitarcıların son yıllarda en fazla çaldığı eser olarak dikkat çekiyor. Festivalin kapanış konserinin etkinlik sponsorluğunu ise Kempinski Barbaros Bay üstlendi.

 

“Gitar kaderim, Anadolu esin kaynağım”

Festival dostlarından Ali Can Polat’ın, Carlo Domeniconi ile yaptığı röportajda, sanatçı, batılı olmasına karşın Türkiye’de kendisini hiç yabancı gibi hissetmediğini, bu coğrafyanın herkesi kendisine çeken ve birleştiren bir yapısı olduğunu söylüyor. İtalyan müzisyen, “Gitar kaderim, Anadolu esin kaynağım” diyor. Gitar için 300’ün üzerinde solo eser, 20’nin üzerinde konçerto yazan Carlo Domeniconi “Anadolu, hem Doğu’ya hem de Batı’ya açık bir coğr
afya. Türk Halk Müziği ve Klasik Türk Müziği müthiş bir ses hazinesi; gitarcı için bağlama ve ut büyüleyici tınılar içeriyor. Anadolu’da müthiş bir zenginlik var. Bu zenginlikten çok yararlandım ve örneğin İstanbul’da “Orta Şekerli Gitar Konçertosu”nu böyle yazmıştım” diyor.
 

 

Derek Gripper

 

Güney Afrikalı Derek Gripper altı yaşındayken müzik eğitimine kemanla başladı. On üç yıl klasik müzik okuduktan sonra ilham kaynağını daha uzaklarda aramaya başladı. Bu arayış onu geleneksel karnatik müziği eğitimini aldığı Hindistan’ın güneyine getirdi. Ülkesine döndükten sonra burada edindiği tecrübeyi gitarla sentezleyerek yeni açılımlar aradı. Olivier Messiaen’ın çok katmanlı müziği, Steve Reich’in Afrika’dan etkilenmiş yapısallığı ve bir o kadar da J.S.Bach’ın müziğinin gitar için uyarlamalarına ilgi duyduğu sırada Cape Town’lı caz trompetçisi Alex van Heerden ile tanışınca, yaptığı araştırmaları Güney Afrika’nın müziğinde yeni yollar bulmak için kullanılabileceğini anladı.

Güney Afrika müziğinin manzarasını yeniden biçimleyen, birçok çığır açan albümleri; özellikle de Alex van Heerden ile yaptığı düşsel Sagtevlei albümünden sonra Derek, başka bestecilerin müziğini icraatlarına dâhil etmeye başladı. Gripper’in “Zamanımızın Heitor Villa Lobos’u” dediği Brezilyalı Egberto Gismonti’nin müziğine duyduğu heyecandan, müzisyenin gitar müziğini uyarlama projesi doğdu. Derek Gripper’in Egberto Gismonti’nin müziğinin kaydı olan The Sound of Water adlı albüm 2012’de Güney Afrika Müzik Ödülüne yılın en iyi klasik ve enstrümantal albümü için aday gösterildi.

2009’da Derek’e Batı Afrika’da çalınan 21 telli bir arp-lavta olan kora hediye edildi. Geleneksel Mali kora bestelerini öğrenerek bu enstrümanın çalma tekniklerini araştırmaya başladıktan iki yıl sonra büyük bir buluş yaptı: İspanyol Rönesans lavtasının (vihuela) basit dokusal dilini kullanarak büyük Mali kora sanatçısı Toumani Diabate’nin olağanüstü karmaşık kora bestelerini, orijinal icraların tek bir notasını atlamadan altı telli gitarda çalmayı başardı. Derek Gripper’in Afrika’nın kimi en büyük müzisiyenlerin eserlerinin uyarlamalarını temel alarak bir Afrika klasik gitar repertuarı yaratma projesi giderek büyüyen üstün bir Afrika Gitar uyarlamaları derlemesine dönüşüp, gitara yeni ve heyecan verici bir hayat kattı. 2012 yılında Derek Gripper’in solo gitar için Mali müziği kaydı olan “One Night on Earth: Music from the Strings of Mali” çıktı.

Derek Gripper, eğitimli bir Montessori öğretmenidir. 2006 yılından beri Montessori yöntemini temel alan bir gitar eğitim yöntemi geliştirmektedir. Montessori Gitar Metodu artık atölyelerde, kitaplarda ve nota ile eğitici malzemelerin özgün dizilerinde sunulmaktadır.

 

Sayfa Düzeni: Tenise Yalçın evetbenim
tenise@evetbenim.com
Kaynak: Eren Levendoğlu/ Uluslararası Gümüşlük Klasik Müzik Festivali – http://www.gumuslukfestival.org