HANDE SONER
Hayati Asılyazıcı
İstanbul Devlet Opera ve Balesi solisti Hande Soner Caddebostan Kültür Merkezi’nde (CKM) başarılı bir konser verdi.
Konser iki önemli bölümden oluşuyordu. Birinci bölümde, F.Chopin’den “Prelüd No.4 Mi minör” , G. Rossini’nin “Semiramide, Semiramide arya, Bel raggio lusinghier” bu iki besteciyi dinlediğimde bu konserin ne kadar sağlıklı ve başarılı bir düzeyde seyredeceğini anladım. Seçtiği parçaların Hande Soner’in ses rengine ve ses biçemine (uslup) uygun olduğunu gördüm. Sopranomuzun lirizmini, G. Puccini’nin “Gianni Schicchi, Lauretta arya, O mio babbino caro, La Boheme, Musetta arya, Quando me’n vo’ ” yapıtlarıyla inanılmaz güzellikte bir verismo ile örtüştüğüne tanık oldum. Ayrıca J.Hisaishi’nin “Hana-Bi” ve V. Bellini’nin “I Capuleti e i Montecchi, Giulietta arya, Oh! Quante volte” besteleri ile özgül ağırlıklı yorumunu zevkle dinledik. A. Glasunow’un “Chant Du Menestrel Op.71” parçasında Slaviyen yaklaşımlı yorumu ilgi çekiciydi. V. Lobos’un “No.5” yapıtı ikinci bölüm ile bağlantı kuracağının simgesi gibiydi.
Soprano Hande Soner’in opera eğitimi ve solist sanatçı olarak başarı ile geçirdiği evreleri kısaca hatırlatacak olursak; Bu evrelerin ilki konservatuarı bitirdiği yıl olan 1997’de başlar. Mart 1998’de G.F.Haendel’in “Messiah Oratoryosu’ndaki solo parçasında nitelikli yorumu adeta geleceğini belirliyordu: Sesi, sonoritesi, volümü bir soprano için aranılan özelliklerdi.
Hande Soner, Mart 1999’da Yapı Kredi Sanat Festivali kapsamında Leyla Gencer şan seminerine aktif olarak katıldı. Aralık 1999’da Zürih’de 20 Jahre Kleines Zurcher Ensemble Orkestrası ile üç seri konser verdi.
Bu yükselişi 2000 yılında İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nde solist sanatçı olarak göreve başlaması ile birlikte birçok operada başarılı roller oynamaya başladı. Bu çalışmaların ürünü olarak yurt dışındaki konserlere katıldığını izliyoruz. Örneğin 2002’de Uluslararası Belvedere Şan Yarışması’nda Prof. Verena Keller’in verdiği burs ile Frankfurt şehrinde çeşitli opera master class çalışmalarına katıldı ve üç konser verdi. İstanbul Devlet Operası’nda izlediğim solist rollerdeki başarılı oyunu ve yorumunu çok iyi anımsıyorum: Die Fledermaus (Rosalinda), Don Giovanni (Zerlinda), Deli Dumrul (Deli Dumrul’un karısı), Ali Baba ve Kırk Haramiler (Nurcihan), L’elisir d’amore(Adina), Belisario (Irene), Don Pasquale (Normina), La Boheme (Mimi), Figaro’nun Düğünü (Kontes), İnsan Sesi (Soprano), Şen Dul (Hana Glawari)
Konserin ikinci bölümünde, F. Morena Torroba “ La Petenera” ve I. Albeniz “Espana Preludio” yapıtlarıyla, bir şan konserinde ilk kez Hande Soner İspanya’ya özgü müzikli tiyatronun kaynağı olan Zarzuela’yı büyük bir başarı ile seslendirdi.
Ayrıca diğer özenle seçip yorumladığı besteciler ve yapıtları şunlardır: L. Delibes “Les Filles De Cadix”, M. De Falla “El Pano moruno”, A. E. Ginastre “Cancion al arbol”, F. J. Obradors “El Vito”, I. Albeniz “Tango, Suite Espagnole No.1 Granada, Espana Preludio”, F. Lehar “Giuditta, Meine Lippen sie küssen so heiss, Die Lustige Witve, Vilja arya”.
