Hasan Ali Yücel i Anarken

Hasan Ali Yücel`i Anarken

Türkiye Cumhuriyeti`ni kuranlar,onu koruyacak nesilllerin “fikri hür, irfanı, hür, vicdanı hür” olarak yetişmeleri için ellerinden geleni yapmışlardı. Çünkü gelecek nesillere sunulacak olan çağdaş eğitim ülkenin geleceğini belirleyeceğini biliyorlardı. Bu düşünceden hareket edenler ülkede eğitim savaşını başlatmışlardı. İşte bu savaşın öncülerinden birisi de Hasan Ali Yücel`dir. Hasan Ali Yücel, Cumhuriyetimizin tartışmasız bir Milli Eğitim Bakanı`dır. Yalnız eğitim alanında değil, kültür alanında da unutulmayacak büyük hizmetleri olmuştur. Ayrıca Türk aydınlanma devrimi`nde dünya klasiklerinin Türkçe`ye çevrilmesinde önemli payı vardır. 64 yıllık yaşamını bir eğitimci, düşünür ve politikacı olarak geçirmiş ve bizlere sayısız eserler bırakarak 25 Şubat 1961 yılında aramızdan ayrılmıştı. Bütün eğitim kurumlarının çağdaş bir düzeye kavuşmasında büyük emeği geçen bu değerli insanı ölümünün 51`inci yılında anıyoruz. Işıklar içinde içinde yatsın. Işıklar içinde yatsın derken de, bugünkü eğitimin düşürüldüğü durumda acaba, ışıklar mı karanlıklar içinde mi yatıyor diye de düşünüyorum!.. Hasan Ali Yücel, Milli Eğitim Bakanı olarak başardıklarının odağında Köy Enstitüleri vardır. Köy Enstitüleri`ne verdiği önemden dolayı günah keçisi olmuştur. Fakat kendisine yapılan bu haksızlığa tek başına göğüs germiştir. Ne yazıktır ki, ne partisi ne de İsmet İnönü kendisini desteklemiştir. Milli Şef, 1946 seçimlerinden sonra bakanlıktan çekilmeye zorladı ve Hasan Ali Yücel`in yerine Köy Enstitüleri`nin dibini kazıyan Reşat Şemsettin Sirer` i atadı. Bu evsanefi Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel`in, zor günlerini şu anı çok iyi anlatıyor. …Fransa`ya gitmek isteyen kızını karşısına alır ve şöyle der: “Gördüğün gibi zar zor geçiniyoruz. Eğer Paris`e gidersen sana para yollayamam. Gittiğin gün aç kalacaksın. Göze alıyor musun? Kızı “Alıyorum” der. Kızının yola çıkacağı gün, Karaköy`de bakırcılarda kızına bir kahve değirmeni alır. Bu hediye kızının evlenmesi hediyesi olacaktı.” Ve bu kişi Türkiye Cumhuriyeti`nin efsanevi Milli Eğitim Bakanı idi!.. Efsanevi Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel`in tek, ama tek suçu toplumu çağdaş eğitime hazırlamaktı. Boşuna yazmamış bu şiiri oğlu Can Yücel: “Ben hayatta en çok babamı sevdim.” Evet, Türk ulusu da onu çok sevmişti!

Dr. Yüksel Cavlak

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir