CHOPİN CAZLA BULUŞTU

CHOPİN CAZLA BULUŞTU

      Hayati Asılyazıcı

     Bilindiği gibi, 2010 Chopin yılı… Dünyaca ünlü Polonyalı besteci, Frédérick Chopin (1810-1849), aynı ünü ülkelerarası bilinen bir piyano virtüözüdür. Chopin yılı nedeniyle dünyanın çoğu ülkelerinde bestecinin adına ya da yapıtlarından oluşan konserler verilmekte, resitaller düzenlenmektedir. Yaklaşık iki yıl önce piyano sanatçımız İdil Biret’in başlayıp tamamladığı “Bütün Eserleriyle Chopin” cd’leri tamamlandı. Bununla İdil Biret Chopin ödülünü kazandı. İdil Biret Chopin’in tüm yapıtlarını albüm halinde hazırladı. Kuşkusuz, Chopin bir efsaneydi müzik dünyasında. Genç yaşta yaşamını yitirmesine karşın, bıraktığı yapıtlar ölümsüz bestelerdir.

     Polonya’da sanatın her dalında olduğu gibi, cazda da birikimli ve donanımlı  sanatçılar yetişmektedir. Caz, Polonya’da yaygındır ve inanılmaz caz sanatçıları arasında, dünya çapında değerler tanıdım. Polonya, cazın ülkesi olarak ülkemizde yeterince bilinmeyebilir. Oysa Polonya cazını kırk yıldan bu yana tanırım.

     Geçtiğimiz hafta, İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin bahçesinde bir caz konseri dinledik. Baştan sonuna kadar doyurucu bir caz konserine tanık olduk. Chopin cazla buluştu… Caz konserinin yorumcuları; piyanist Andrzej Jagodzinski, kontrbasta Adam Cegielski, davulda ise Czeslaw "Maly" Bartkowski üçlüsünün inanılmaz şölenine tanık olduk. Sanatçıların her biri kendi çalgılarında çok başarılıydılar. Üçlünün, cazın inceliklerini bilen, yorumlarında Chopin ve müziğiyle buluşmalarında, caza dönüşen yorumları, kendi alanlarına katkı sağlıyordu.

     Chopin’deki sonsuzluk, müziğindeki derinlik, cazla buluştuğunda, yine aynı  güzelliği bulabiliyorsunuz. Ancak, gerçek Chopin müziğini bilenler için, cazcıların yorumu kuşkusuz sonsuzluğa taşıyor insanı.

     Daha ilk parçanın seslendirilişinde; Prelüd, Mi minör, Op. 28, No. 4 bir başlangıç olarak ne kadar derin bir cazla karşı karşıya olduğumuzu gördük. Etüt, La minör, Op. 10, No. 2’de cazla Chopin örtüşmesi özel ve güzeldi. Chopin’in Mazurka’sı ayırt edici ve benzersizdir. Mazurka, Fa minör, Op. 68, No. 4 artık doruğa tırmanıştı. Öylesine güzel, öylesine etkiliydi. Chopin’i yurdundan ayıran devrimci ruhunu en çok özlemle besleyen yapıtları arasında bulunan Polonez, Do minör, Op. 40, No. 2 ile Polonya ve özleminin cazla ne kadar etkili ve güzel olduğunu duyumsadık. Her şey olağanüstüydü. Etüt, Si minör, Op. 25, No. 10, Sonat, Si bemol minör, Op. 35, No. 2 dinlediğimiz diğer yapıtlardı. Piyano, kontrbas ve davul ulusaldan evrensele uzanan üçlü caz ustası “İstanbul Caz Festivali”nde caz severler için görülesi bir grup…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir