GÜ İletişim Fakültesi’nin uygulama topluluklarından Reklam Atölyesi’ne üye 40 öğrenci, danışmanlıklarını da yapan öğretim görevlisi Barbaros Gürçay’ın yanı sıra Prof. Dr. Özlen Özgen ve Doç. Dr. Ruhdan Uzun’un da katılımıyla Allianoi’ye destek verdiler.
23 Nisan günü yaklaşık 10 saatlik bir yolculuğun ardından, Bergama Ovası’nda yer alan Allianoi kazı alanına ulaşan Gazililer, koruma görevlisinin eşliğinde alanı gezdiler. Buradaki izlenimlerini fotoğrafların yanı sıra belgesel film çekerek de üretime dönüştüren öğrenciler, önceden hazırladıkları “Allianoi Boğulmasın” pankartını açarak, bu eşsiz kültür mirasının yok olmasına karşı tepkilerini gösterdiler.
Öğretim Görevlisi Barbaros Gürçay; “Yaşamın ve uygarlıkların kaynağı olan suların, Türkiye’de uygarlıkları yuttuklarını, bu bağlamda Allianoi’nin de Hasankeyf’le birlikte sırasını beklediğini” söyledi. “Şu ana kadar Allianoi’nin kurtarılmasına yönelik hiçbir doyurucu adımın atılmadığını” belirten Gürçay “Kurtarma kazılarının da durdurulduğunu” vurguladı. Allianoi’yi gösteren yol tabelasının bile bulunmadığını söyleyen Gürçay, bu eşsiz kültür mirası unutturulmaya mı çalışılıyor diye sordu. Gazi İletişimli öğrenciler ise açtıkları pankartla birlikte “Allianoi boğulmasın” diye bağırdılar.
Ege’den Gazililer Geçti!
Reklam Atölyesi’nin düzenlediği “Ege Kültür Gezisi ve Atölye Çalışmaları” başlıklı projenin ilk ayağını oluşturan Allianoi’den sonra Bergama’ya geçen ve Akropol ile Asklepion’u gezerek çekimler yapan Gazililer, aynı akşam Kuşadası’na geçtiler.
Üç gün süren gezi boyunca yaklaşık 1750 km yol kat eden Gazililer; Allianoi, Bergama, Çandarlı, Kuşadası, Efes, Meryemana, Selçuk, Saint Jean Bazilikası, Şirince, Pamukkale ve Hieropolis’i gezerek çeşitli atölye çalışmaları gerçekleştirdiler.
İletişim Fakültelerinde Bir İlk!
Reklam Atölyesi’nin düzenlediği “Ege Kültür Gezisi ve Atölye Çalışmaları” başlıklı projenin İletişim fakülteleri açısından bir ilk olduğunu vurgulayan Öğretim Görevlisi Barbaros Gürçay; üç gün boyunca öğrencilerin hem gerçek anlamda kültür gezisi yaptıklarını hem de atölye çalışmaları sayesinde belgesel film, fotoğraf, radyo programı, tv haberleri, gezi yazıları gibi çeşitli üretimlerde bulunduklarını söyledi.
“Ege Kültür Gezisi ve Atölye Çalışmaları”na katılan öğrenciler ise hem çok eğlendiklerini hem de birçok üretim gerçekleştirdiklerini söyleyerek bu türden projelerin sık sık yapılmasını istediler.
(BASIN BÜLTENİ)
İletişim tel: Barbaros Gürçay (0535 4283564)
Bergama’nın 18 km kuzey doğusunda, Bergama – İvrindi karayolunun 25.km,sinde bulunmaktadır. Yortanlı Barajının suları altında kalacak olan bu yerde Bergama Müzesinin 1997 yılında yapmış olduğu araştırmalar Roma köprüsünün çevresinde yoğunlaştırılmıştır.Bazı kalıntılarla karşılaşılınca da Trakya Üniversitesi öğretim üyelerinden Yrd.Doç.Dr.Ahmet Yaraş burada kazı çalışmalarına başlamıştır.
Başlangıçta ortaya çıkan kalıntıların kent mi, Asklepios kültü ile ilgili bir yerleşim mi, yoksa M.S II.yüzyılda yararlanılmış termal mi olduğu kesinlik kazanamamıştır. Allianoi antik bir kent olsaydı başta Strabon olmak üzere Pausanias ile Plinius gibi antik çağ tarihçilerinin buradan söz etmemeleri mümkün değildi. En azından buradaki bazı siyasi olaylardan söz edilirdi. Ayrıca kazılarda kent isminin geçtiği sikke veya stellere rastlanabilirdi. Ayrıca kazılarda antik kentlerin vazgeçilmez yönetim yapılarına ait izlerle karşılaşılırdı. Allionai’nin Asklepios Sağlık Yurdu olduğunun düşünülmesi iddiası da yerinde değildir. Yunan mitolojisinde hekim tanrı olarak bilinen Asklepios’un en ünlü kült merkezleri Pergamon’da, Yunanistan’da Epidaros’da, Korinth’de ve Kos adasında bulunmaktadır. Alliano’nin Bergama’ya yakınlığı göz önüne alındığında, birbirine çok yakın bir yerde iki asklepionun yapılmış olması da olanaksızdır. Ayrıca Allionai’de Pergamon’da olduğu gibi Asklepios Mabedi, Tiyatrosu, yuvarlak binası ve sunaklar bulunmamaktadır. Pergamon Asklepios kazılarında karşılaşılan adak taşları, idoller, cerrahi aletler ve hastaların tanrıya sundukları hediyelerden hiçbirisi Allianoi’de bulunmamıştır. Burada bulunan ve Asklepios’un iddia edilen heykel başının tanrıya ait olup olmadığı da tartışmalıdır. Asklepios, Zeus, Poseidon, Satry ve Nehir Tanrılarının heykel ve büstlerinde eğer atribüleri bulunmuyorsa onları birbirlerinden ayırabilmek çok güçtür.
Allionai’nin ismine yalnızca Hadrianotheraili (Balıkesir) P.Aellius Aristides’in gezi notlarında rastlanmıştır. P.Aellius Aristides Roma Çağında yaşamış, hakkında yeterli bir bilgimiz olmayan b
ir kişidir. Burada kazı yapan Ahmet Yaraş, Onu Atina ve Pergamon’da öğrenim görmüş, deniz aşırı geziler yapmış ve sonra da Smyrna’ya yerleşmiş, hastalık hastası bir kişi olarak tanıtmaktadır. P.Aellius Aristides, Hadrianotherai’den Pergamon’a gelirken yolda hastalanmış ve Allionai denilen yerdeki sıcak sudan yararlanarak sağlığına kavuştuğunu notlarında belirtmiştir.
Allionai’nin bulunduğu yerde Çaltıönü Köyü’nün güneyindeki vadide Bergama Müzesi 1994 yılında bir araştırma yapmıştır. Hisartepe’nin eteklerine kadar uzanan bu alanda başlayan bu kazılarda yöreye ışık tutabilecek verilere ulaşılamamıştır. Bunun üzerine Paşa Ilıcası Tesisleri, Ilıca yapısı ve M.S.II.Yüzyıla tarihlenen Roma köprüsünün bulunduğu yerde araştırmalar yoğunlaştırılmış ve bazı yerleşim izleriyle karşılaşılmıştır. Bunun üzerine Trakya Üniversitesi öğretim üyelerinden Yrd.Doç.Dr.Ahmet Yaraş’ın 2000 Yılında başlattığı kazılarda kuzeydoğu-güneybatı yönlerine uzanan duvar kalıntıları, mozaik döşemeler, tuğla zeminler, havuz, su kanalları, Geç Bizans dönemine tarihlenen mezarlar, pişmiş topraktan, camdan, kemikten yapılmış küçük buluntular ile metal objeler ortaya çıkarılmıştır. Allionai’de yoğunlaşan kazılarda kuzey-güney, doğu-batı doğrultularında sütunlu iki cadde ile karşılaşılmıştır. Bunlardan kuzey-güney yönündeki caddenin 8 m. Genişliğinde, 35 m. Uzunluğunda; doğu-batı caddesinin ise 6 m. Genişliğinde, 21 m. Uzunluğunda olduğu görülmüştür. Ayrıca bu alana anıtsal bir kapı ile girilmektedir. Buradaki hamam ve diğer yapılarla birlikte 9706 m2’lik bir alanın yapılanmaya açık olduğu görülmüştür. Roma Dönemine tarihlenen bu kalıntıların altında daha eski çağlara ait yapıların olabileceği düşünülmüş ve çalışmalara bu yönde hız verilmiştir. Ne var ki Roma öncesi dönemlere ait kalıntı veya buluntularla karşılaşılamamıştır. Ahmet Yaraş, kazı alanını daha da genişletmiş, İlya Çayına kadar uzanan 110 metrelik bir su kanalını ortaya çıkarmıştır. Stoa üzerinden akan yağmur sularının toplandığı ana kanalın, kenarlardaki ızgaralı daha küçük kanallara ayrıldığı görülmüştür. Burada son derece mükemmel yapılmış bir su dağıtım sistemi ile karşılaşılmıştır. Arazi eğimine uydurulan bu sistem ortadaki sütunlu cadde ve avluya açılan yapılarla bağlantılıdır.
Batı Anadolu’nun oldukça iyi korunmuş Eksedra tipindeki Nympheumlarından birisi burada ortaya çıkarılmıştır. Yaklaşık 8,50×10,50 metre ölçüsünde yarım daire planlı Nympheum oldukça görkemlidir. Cadde üzerindeki hamamın daha önceki tarihlere ait olduğu sanılmaktadır. Ahmet Yaraş, geç dönemlerde kapatılmış olan pencere ve girişlere işaret ederek, Propileion’un altındaki yarım tonoz örtülü geçidin Batı Anadolu’daki ilk alt geçit olma olasılığı üzerinde durmuştur. Allionai’de ilerleyen kazıların doğu-batı doğrultusunda genişlemesinin sonucunda yeni yapı temelleri ile karşılaşılmıştır. Ana caddenin doğu ucunda 19×21 metre ölçüsünde bir kilisenin bulunması Allianoi’de Erken Bizans Döneminde insanların yaşadığını göstermektedir. M.Ö.V-XII.Yüzyıllar arasında bölgenin yaşama açık olduğu, bu dönemlere ait mezarların bulunmasından anlaşılmaktadır. Kilise öncesi dönemlere ait kalıntıların olabileceği varsayımı üzerinde durulmuş ve çalışmalara bu yönde devam edilmişse de bunu kanıtlayacak kalıntılarla karşılaşılamamıştır.
Kuzey-güney, doğu-batı yönlerinde uzanan caddelerin her iki yanındaki sütunlu stoalar iki basamak üzerinde olup, düzgün postementleri olduğu da kenet izlerinden anlaşılmaktadır. Stoanın tabanı oldukça düzgün plak taşlardan ve sıkıştırılmış topraktandır. Buradaki birbirleriyle bağlantılı dükkanların, şarap imalathaneleri ve keramik atölyeleri olduğu anlaşılmıştır.Bunların yanı sıra son derece mükemmel kanalları olan latrinler de onları tamamlamıştır. Doğu-batı, kuzey-doğu doğrultusundaki caddelerin güney ve batı sınırlarını oluşturan evlerin kalıntıları ile açıldıkları küçük sokaklar da dikkati çekmektedir.
Allionai’de ortaya çıkarılan mimari yapıların yanı sıra iki erkek heykeli, iki kadın başı ve çeşitli büyüklüklerde heykel parçaları da ele geçmiştir. Buradaki en önemli buluntu hamam nişi içerisindeki 1,50 metre yüksekliğinde bir kadın heykelidir. İlk anda Aphrodite’ye ait olduğu sanılan bu heykelin bir benzeri İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde bulunmaktadır. Gerçekte bu heykel bir Nymphe’ye aittir. Bu heykel Roma döneminde yapılmış bir Nymphe heykeli kopyası olup, Aphrodite ile ilgisi bulunmamaktadır. Bunun yanı sıra ilerleyen kazılarda 2000’den fazla altın, gümüş, bronz sikkeler, çeşitli kandiller, pişmiş topraktan figürinler, çeşitli cam parçaları, keramikler de ele geçmiştir. Bunların arasında bozuk fırınlanmış ve atılmış örnekler ise Allionai’de keramik yapıldığına işaret etmektedir.
Alıntı: www.didimli.com
Haber Kaynak: İlet haber, Tolga Savaşçı
Alıntı: Allianoi Antik Kenti blgileri ve fotoğraflar; didim.com
Haber Düzenleme: Tevfik Yalçın evetbenim
Yazı ve alıntı fotoğraflar için www.didimli.com sitesine teşekkür ederiz…