‘Karamazov Kardeşler’
Hayati Asılyazıcı
Dostoyevski’nin yazarlığının doruğundaki bir yapıtı olan “Karamazov Kardeşler”, Bursa 1. Uluslararası Balkan Tiyatro Festivali’nin en önemli oyunlarından biriydi. Bu değerli ve nitelikli romanı oyunlaştırılmış biçimiyle sahneye koyan Dejan Projkovski. Bu yapıtın sahneye ilk uyarlanışı 60’lı yıllarda Moskova Sanat Tiyatrosu’nda (MST) gerçekleştirilmişti. Stanislavski ve Nemiroviç-Dançenko’nun yönettikleri MST’nin önemli uyarlamalarından biriydi. Moskova’da gördüğüm ikinci oyundu “Karamazov Kardeşler” (1967). Dört buçuk saat sürmüştü oyun. Öylesine bir yorumla oynandı ki bu oyun, bütün salondaki izleyicilerle birlikte, benim de soluğum kesiliyordu zaman zaman. Moskova’ya gitmeden önce Nihal Yalaza Taluy’un çevirisinden okumuştum. Aslında “Karamazov Kardeşler” büyük yazar Dostoyevski’nin olgunluk döneminin ürünüydü. Romanın ilk yayınlandığı yıllar eleştiriye uğradığı anımsanmaktadır (1880). Bunun temel nedeni, psikoljik roman anlayışını dünya edebiyatına kazandıran Dostoyevski olmasına karşın, kimi Rus edebiyat eleştirmenleri bu ve diğer romanlarını anlamakta güçlük çektiler. Kurgu ve roman tekniği açısından Freudyen anlayışı roman kahramanlarına uyarlayan ilk yazar Dostoyeski’dir. Hırvatistan’ın Dubrovnik’teki Marin Drzic Şehir Tiyatrosu’nun oynadığı “Karamazov Kardeşler” oyunu MST’deki uyarlamanın neredeyse bir benzeri gibi geldi bana. Üç saat yirmi dakika süren oyun başarısı nedeniyle büyük ilgi uyandırdı. MST’de gördüğüm oyundan sonraki en başarılı çalışmadır. Dejan Projkovski, Dostoyevski felsefesini ve oyunun kurgusunu iyi çözümlemiş ve büyük bir başarıyla yorumlamıştı. Çok kişili romanın sahnelenmesi elbette ki kolay değildir. Ancak yönetmenin takım oyunculuğu ile sahnelediği “Karamazov Kardeşler” festivalin ses getiren oyunlarından biri oldu. Oyun içindeki çatışmalar, çelişkiler, karşı çıkmalar, yer yer kavgaya varan oyun gereği çözümlemeler yerindeydi ve tiyatro açısından başarıya odaklanmıştı. İç çatışmaların yeterinden fazla gürültülü olarak yorumlanması yönetmenin öngörüşü olsa da psikoljik ağırlığı olan bir oyunun bu denli gürültüyü pek kaldıramadığını belirtmeliyim. Masa devirmeler, sandalye savurmalar aşırı tepkiselliği göstermekle birlikte karakterlerin içsel duyumlarını dışa vurması açısından elbette ki yanlış değildir. Bu bir yönetmenin yorumudur. Başarılı bir yapımın yönetmenini alkışlarken sadece aşırı gürültünün kanımca yersiz olduğunu vurgulamak istedim, o kadar.
‘Karamazov Kardeşler’ ve oyuncular “Karamazov Kardeşler”e bir de oyunculuk açısından bakıldığında, bu kapsamlı romandan tiyatroya uyarlanışındaki başarının yanı sıra oyunculuk düzeyinin de o ölçüde çok başarılı olduğunu belirtmeliyim. Rusça’ya yakın bir Slav dili olması nedeniyle oyunculara büyük bir yorum kolaylığı sağlıyordu. Ancak bu oyunculuk düzeyinin yüksekliği dramatik oyunculuk anlayışının görsel ve işitsel göstergesiydi. Yönetmen tarafından Stanislavski biçemi başarıyla uygulanmış ve sahneye yansıtılmıştı. Her karakterin ayrı ayrı çözümlenişi ve yorumu bu kolektif başarının simgesiydi.
Dostoyevski romanlarının birkaçının tiyatroya uyarlanış biçimlerini Rusya’nın çeşitli tiyarolarında görmüştüm. En akılda kalanlardan biri de “Karamazov Kardeşler” di. Burada dinsel perspektifler kahramanlar arasında zaman zaman eleştirel açıdan öne çıkıyordu. Yazarın, yani Dostoyevski’nin, dünyaya bakışını, edebiyat anlayışını tüm yönleriyle Rus insanına indirgeyişi onun romanlarını ölümsüzleştiriyordu. Bu söylediğim karakterler “Karamazov Kardeşler”de insan egosu ve toplumsal görüntüler ile birlikte psikolojik romanın boyutuyla büyük ölçüde örtüşüyordu. Goran Trajkoski’nin müziği oyunun yapımına uygundu. Ancak kendi payıma daha klasik Rus ezgilerinden yola çıkılmasını daha ilgi çekici bulurdum. Vlado Gjoreski’nin dekoru yine de oyuna uygundu. Zeljko Nosic’in tasarladığı giysiler romanın dönemini yansıtan nitelikteydi. Silvio Giron, Dragan Pantovic’in ışık tasarımı oyuna katkı sağlıyordu.
Hayati Asılyazıcı
asilyazici@yahoo.com
Alıntı: Aydınlık Gazetesi