MERSİN DEVLET OPERA VE BALESİ SERGİLEDİ
Sultan IV. Murat
HAYATİ ASILYAZICI
Kısa süre önce kaybettiğimiz besteci Okan Demiriş (1942 – 2010)’in yokluğu opera ve sanat dünyamızda büyük bir boşluk yarattı. Opera alanında, bu boşluk kendini daha çok duyumsatacaktır. Sınırlı ve sayılı olan opera bestecilerimizin yapıtlarını zaten çok az sahneliyoruz. Okan Demiriş’i nitelikli ve başarılı opera yapıtlarıyla anımsayacağız. Şöyle bir göz atacak olursak, kalıcı operalara imza attığını görürüz: “Dördüncü Murat, Karyağdı Hatun, Yusuf ile Züleyha” ve ayrıca değişik türlerde yazdığı müzik parçaları bulunmaktadır.
TARİHTEN İLGİ ÇEKİCİ BİR KESİT
IV. Murat operası tarihimizin ilgi çekici bir kesitini işlemektedir. Sultan IV. Murat (1623 – 1640), tahta çıktığı zaman Osmanlı İmparatorluğunda kargaşa ve düzensizlik sürüyordu. Önce ülkenin düzenini sağladı, sonra iktidarını pekiştirdi. Kısa süren yaşamı boyunca gerilemekte olan İmparatorluğu güçlendirdi ve bazı yerleri İmparatorluğa bağladı. Bağdat bunlardan en önemlisiydi.
İstanbul’da siyasi düzeni sağlamakla kalmadı, içki ve uyuşturucu yasağı getirerek oldukça başarılı sonuç aldı. Yeni çerilere otoritesini kabul ettirerek büyük bir sorunu çözdü. Ne yazık ki içkiye olan düşkünlüğü genç yaşta yaşamını yitirmesine neden oldu. Öldüğü zaman 28 yaşındaydı.
ÖVGÜYE DEĞER SANAT OLAYI
Mersin Devlet Opera ve Balesinin, 2010 – 2011 sanat dönemini kaybettiğimiz Okan Demiriş’in IV. Murat operasıyla açması övgüye değer bir sanat olayıdır.
Devlet Tiyatrosu sanatçılarından Murat Atak’ın bilgili ve açıklayıcı yorumuyla sahneye koyduğu IV. Murat, Mersin’de büyük bir ilgi gördü. Bilindiği gibi IV. Murat operası librettosunun A.Turan Oflazoğlu tarafından yazılması önemli bir olaydır. Çünkü aslında IV. Murat adlı oyunun yazarı A. Turan Oflazoğlu’dur. Sağlam kurgulu oyundan operaya uyarlanan metin libretto yönünde de başarılıdır.
TEMPOLU VE KOLLEKTİF BİR OYUN
IV. Murat’ı sahneye koyan Murat Atak tiyatroyu iyi bilmesi nedeniyle opera sanatçılarının oyunculuk güçlerini arttırarak yapıta bir ivme kazandırmıştır. Ayrıca tempolu ve kolektif oyun olarak başarıyla oynanmaktadır. Orkestra, Bufor Hoinic yönetiminde başarılı bir düzey gösterdi. Sultan Murat’ı opera olarak izlediğimde Kıvanç Uğraşbul sesi ve yorumuyla bu rolü en iyi düzeyde yorumlayan sanatçıydı. Kösem Sultan’da S. Nazlı Alptekin ses rengi ve yorumuyla kendini aşan bir karakteri başarıyla çizdi. ‘Sadrazam Topal Recep Paşa’daysa Ümit B.Tekinay renkli kompozisyonuyla çok başarılıydı. ‘Nef’i’ de Mustafa Özer çizdiği karakterlere renk kattı. ‘Bekri Mustafa’da E. Hasan Alptekin sevimli karakteriyle ilginç bir kompozisyon oluşturdu. ‘Dilfigar’da Funda Uyanık, ‘Silahtar’da Okan Fidan, ‘Bostancıbaşı’da Hasan Berk, ‘İstanbullu’da Hakan Bölükbaşı, ‘Sadrazam Kara Mustafa Kaşa’da Yusuf Ziya Büyükaslan, ‘Çığırtkan’da Hulusi Polat, ‘Halk’ta R. Ufuk Kasar, Özkan Çavdaroğlu, Serkan Karagöz, Erdem Özdemir, ‘Hafız Paşa’da Korhan Dinçer, ‘Şeyhülislam’da Mehmet Okman… Bütün bu sanatçılar kendi karakter ve yorumlarıyla kolektif bir başarıyı paylaşıyorlar. Erkut Uzelli’nin sahne tasarımı, Nursun Ünlü’nün kostüm tasarımı ve Tarı Deniz’in ışık düzeni IV. Murat’ın mekan ve tarih konumunu tamamlayan başarılı çalışmalardı.
