New York Filarmoni İstanbul’daydı

Hayati Asılyazıcı
ABD’nin en eski müzik topluluğu olan New York Filarmoni (1842) kayıtlara göre dünyanın da önemli ve eski müzik orkestraları arasındadır. 1492’de Amerika keşfedildiğine göre bu orkestranın kuruluşunun tarihsel geçmişinin önemli olduğu görülmektedir. Tarihsel geçmişiyle birlikte zaman zaman Avrupa’ya yapmış olduğu turneler filarmoni orkestrasının odak noktası olmasını sağlamaktaydı. Avrupa kentleri filarmoni orkestraları açısından zengin ve nitelikli topluluklara sahiptir. St. Petersburg (Leningrad) filarmoni Orkestrası, Çek Filarmoni Orkestrası, Viyana Filarmoni Orkestrası, Berlin Filarmoni Orkestrası eş değerli dünyanın saygın orkestralarıdır.
ABD’nin kendisini ayrıcalıklı bir ülke olarak kabul etmesi nedeniyle, New York Filarmoni’yi yukarıda yapmış olduğum sıralamanın dışında tutuyorum. Özellikle konuk orkestra için benim söyleyeceklerim elbetteki başarıyla ilgilidir. NY Filarmoni’yi dinleyemediğim halde, programlarını uzun çalarlarıyla yıllardan beri dinlediğimi de belirtmeliyim. 1963 yılında Cumhuriyetimiz’in müzik simgesi olan İdil Biret NY Filarmoni ile konser verdiği için bir sıcak iletişimimiz vardır. Biret, ABD’de konser veren ilk Türk solistiydi. Son şeflerini iyi anımsıyorum. Gustav Mahler, Arturo Toscanini, Lorin Maazel gibi vb. NY Filarmoni’ye büyük katkılar sağlamıştır. Şimdilerde yeni bir NY’li orkestra yönetmeni Alan Gilbert, orkestranın kulvarını değiştirmeden bazı yenilikleri getirme savını uygulamakta olduğunu görüyorum. Sözgelimi 3 Mayıs 2013 Cuma akşamı Haliç Kongre Salonu’ndaki konserinde New York Filarmoni’nin birkaç kez ülkemize gelmesi nedeniyle, belki de ülkemize en çok gelen bir orkestra olarak bir ilki gerçekleştirdi. NY Filarmoni, daha önceki orkestra yönetmenlerinden Leonard Bernstein ile 1959 yılında ülkemize gelmişti. Şef Zubin Mehta ile ise 1985 yılında 13. İstanbul Müzik Festival’i kapsamında konser verdi. 1995’te de orkestra şefi Kurt Masur’la 23. İstanbul Müzik Festivali’ne katıldı. NY Filarmoni Avrupa Bahar Turnesi’nde İstanbul’daki konserinden önce, İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı’nın (İKSEV) düzenlediği ‘Uluslararası İzmir Festivali’ kapsamında İzmir’de konser verdi.
***
Yeni şef Alan Gilbert, NY Filarmoni Orkestrası’nın ilk New York’lu şefi olmanın sevincini, bahar konserleri kapsamında gittiği ülkelerle paylaşıyor. Orkestrayla bağlantısı çok başarılıydı. Solist ile diyaloğu güzeldi. Programda gösterdiği nitelikli yorumuyla müziksel katkıyı inandırıcı biçimde sağlıyordu. Geleneği güçlü orkestra dinleyicilerine doyurucu iki konserden sonra ülkemizden ayrıldı.
Christopher Rouse’nun ‘’Prospero’nun odaları’’ adlı yapıtıyla orkestra, modern müziğin rengine yeni bir tat kattı. Genç keman sanatçısı Joshua Bell, L. Bernstein’in ‘’Serenade’’ını müziksel yorumuyla tüm özelliklerini ortaya koydu. Bis olarak ülkesini folklor esintili parçasını da çok başarılı seslendirdi. İki şef ve solistin ABD’li oluşları, bu orkestraya yeni bir renk katmıştı. Programın ikinci bölümünde Çaykovski’nin 6. Senfonisi’ni (si minör Op.74) orkestranın geleneğine uygun bestecinin biçemini yansıtan yorumuyla seslendirildi. Şef Gilbert, Çaykovski gibi biçem ve ezgi ustasının bu senfonisini üstün bir düzeye taşıyarak seslendirip yorumladı.
NY Filarmoni Orkestrası gönül isterdi ki Orta Doğu ülkelerinde de konser versin. Örneğin Suriye’de, İran’da çok acı çektirdiği Irak’ta yaratmış olduğu emperyalist görüntüsüne bir perde çekmiş olurdu. Sanatın birleştiriciliği savaşları önlemelidir. Ortadoğu’nun barut fıçısı olması konusunda etkin rol oynayan ABD, sanatla başka yüzünü gösterebilmeliydi.
Hayati Asılyazıcı
hayatiasilyazici@yahoo.com
Alıntı: Aydınlık Gazetesi
Son Güncelleme: Pazartesi, 06 Mayıs 2013 18:19
hayatiasilyazici@yahoo.com
Alıntı: Aydınlık Gazetesi
Son Güncelleme: Pazartesi, 06 Mayıs 2013 18:19
