TÜRKİYE SANATÇILAR BİRLİĞİ
B A S I N A Ç I K L A M A S I
29.02.2016
Büyük Milletimiz,
Basın açıklamamıza, 17.Şubat tarihinde Ankara’da meydana gelen hain terör saldırısını kınayarak başlamak istiyoruz.
Halkımıza, haince saldıran ABD destekli teröristleri, PKK/PYD/YPG veya IŞİD, isimleri ne olursa olsun, her türlü terörü ve böylesi kanlı eylemleri yapanları, sonsuza dek lânetliyoruz!
TBMM çatısı altında kanlı terörü lânetleyemeyen HDP milletvekillerinin varlığı, biz sanatçıların ve kamunun vicdanını derinden yaralamaktadır.
Şurası anlaşılmalıdır ki, Türkiye, tüm halkıyla ve sanatçılarıyla bölünmez bir bütündür ve ay yıldızlı bayrağımız, Mustafa Kemal’in bize emanet ettiği devrimleriyle her zaman dalgalanmaya devam edecektir.
Bu uğurda yaşamlarını yitiren tüm şehitlerimizin ve gazilerimizin önünde saygıyla eğiliyor, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyoruz.
Milletimize yapılan bu saldırıların yanı sıra biz Sanatçılara ve Sanatımıza yapılan saldırılar da yoğunlaşmıştır. Bu konuda basınımızın ve halkımızın dikkatini çekerek, iktidar partisini ‘Sanata darbe üstüne darbe yapma girişimlerine son verme’ konusunda uyarmak istiyoruz!
Geçmiş yıllardan bildiğimiz üzere, Gezi olayları sırasında AKP iktidarı, ülkemizdeki sanatı bitirecek TÜSAK yasa tasarısını gündeme getirmişti! Türkiye’deki Sanatçılar bir araya gelerek TSB’yi kurmuş, topyekûn TÜSAK’a karşı çıkarak, Kültür Bakanlığı’na bu tasarıyı geri çektirtmiştik! Gücünü birleştiren Sanatçıların zaferiydi bu… Ancak hükümet bu kez, Mesleki Yeterlilik Kurumu Yasasına bağlı Opera-Bale-Tiyatro Yönetmelikleri çıkararak gerek Sanatın eğitimini gerekse uygulamasını özel şirketlere ve acentalara devretmek suretiyle Sanata ve Sanatçıya bir kez daha darbe indirme girişiminde bulunmuştur.
‘Ver parayı, al sertifikayı’ gibi bir kaç yılda bir parayla yenilenmesi zorunlu olan sertifika sistemini sanatın eğitimine getirerek, üniversitelere bağlı devlet Konservatuvarlarının verdiği diplomaları itibarsızlaştırma ve sanatı musluğundan kesmeye çalışma girişimlerine karşı biz TSB olarak, Kültür Sanat İş ile birlikte açtığımız hukuk savaşını kazanmış bulunmaktayız.
Şimdi buradan hükümete sesleniyoruz! Bu tür MYK yönetmelikleriyle gözümüz gibi koruduğumuz Balemizi, Opera ve Senfoni Orkestralarımızı, onları yaratan Bestecilerimizi yok etmenize izin vermeyeceğiz! Sizler, örneğin bestecilerimize opera bestelerken hangi enstrümanları kullanması gerektiğine karar veremezsiniz ya da onlara kendi isteklerinizi dikte ettiremezsiniz! Veya, solistlerimizi, balerin ve baletlerimizi bir eşya gibi satın alıp, satamazsınız! Buna izin vermeyeceğiz!
Özetle MESLEKİ YETERLİLİK KURUMU, BİZ SANATÇILARI , MESLEKTEN YILDIRMA KURUMU’dur.
Ayrıca, şu anda TBMM Bütçe Gelir Komisyonu’nda yasalaşması beklenen ‘fikir ve sanat eserlerine % 35 oranında vergi getirilmek istenmektedir. 78 milyonluk Türkiye’de sayıları 4000’i geçmeyen sanatçılardan % 35 vergi almak, onları ticaret yapar gibi defter tutmaya zorlamak utanç vericidir! Pırlanta ticaretinden hiç vergi almazken, övünç kaynağımız ama dar gelirleriyle sanatı yaratmaya çalışan ressamlarımızı, heykeltıraşlarımızı, yazarlarımızı ve bestecilerimizi yok etmeye çalışamazsınız!
SANATI KAYNAĞINDAN, SANATÇIYI DA KAHRINDAN ÖLDÜRMENİZE İZİN VERMEYECEĞİZ…!!!
Esin kaynağını Anayasamızın Sanat ve Sanatçıyı koruyan maddelerinden alan Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na göre Sanatçıdan ve Sanat eserlerinden vergi alınmaması gerekirken, bir kez daha anayasayı ve yasaları çiğniyorsunuz!
Şu anda komisyonda bekleyen yasanın maddelerinin arasına gizli-kapaklı-yanıltıcı ifadeler koyarak, % 35 vergiyi yasal hale getirmeye çalışıyorsunuz! TBMM’deki tüm partilere seslenmek istiyoruz! Sanatçıya ‘SEN ARTIK YARATMA ! ‘ diyen bu yasanın Meclis’ten geçmesine karşı çıkmalısınız. Köy düğünlerinde davul-zurna çalan vatandaşlarımızdan bile % 35 vergi almaya kalkan bu haksız uygulamayı kınıyoruz. Bizler ticaret değil, sanat yapıyoruz.
Son günlerde yapılan bir başka saldırı ise Devlet Senfoni Orkestralarının Yönetmeliğinin gizlice değiştirilmesidir. Devlet Senfoni Orkestralarında çalışan sanatçıları bekleyen bu tehlike, yürürlüğe konmadan engellenmelidir!
Kültür Bakanının onayı ile uygulamaya konulacak olan yönetmelikte mevcut yasayla çelişen bir çok madde ilâve edilerek, kurumların özerk yapıları ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır.
Buradan tüm sanatçı arkadaşlarımızı ve halkımızı uyarmak istiyoruz. Bu değişiklikler ile TÜSAK’ın maddeleri uygulanarak sanatçıları tekrar TÜSAK TUZAĞI’na çekmeye çalışmaktadırlar… Halkımızı Sanatsız bırakacak, Sanatçılarımızı ise Sanatından yoksun bırakacak uygulamalara karşı Türkiye Sanatçılar Birliği ile birlikte herkesi mücadeleye çağırıyoruz…
BİZ, SANATÇILAR YENİ ANAYASA GİRİŞİMİNİ KABUL ETMİYORUZ!
Mevcut anayasaya sadık kalacakları üzerine yemin eden milletvekilleri, üzerine yemin ettikleri anayasayı ortadan kaldırmaya çalışmaktadırlar. Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasal düzenini yıkmaya kalkmak ve Türk Milletini anayasasından sürmeye çalışmak suçtur ve kimsenin böyle bir yetkisi yoktur. Halkımız böyle bir yetkiyi kimseye vermemiştir. Bunu yapmaya kalkanlar yetkisizdir!
Anayasamızda Sanatçıları ve ülkemizin Sanatını, Sanat yaşamını koruyan 64. ve 27. Maddelerine sonuna kadar sahip çıkacağız. !
Mevcut anayasamızda bulunan sanatı ve sanatçının haklarını koruyan 64. Madde ve 27. Maddeyi korumak üzere sanatçı arkadaşlarımızla birlik olmayı, mücadele temelinde seferberlik çağırısı yapmayı görev biliyoruz.
TÜSAK gibi yasalarla sanata ve sanatçıya TUZAKLAR hazırlayan anlayışa sahip olanların yapacağı bir anayasada biz sanatçıların hayat bulması mümkün değildir.
Yeni anayasa girişimine ve başkanlık sistemine HAYIR diyoruz!
Türkiye Sanatçılar Birliği olarak yeni anayasa girişimine karşı mücadele vermek üzere “Milli Anayasa Hareketi’ne “ katılmış bulunmaktayız.
Atatürk’ümüzün bize emanet ettiği Cumhuriyetimizi ve vazgeçilmez değerlerimizi korumak üzere tüm halkımızı kucaklıyor, hep birlikte mücadele vermeye çağırıyoruz!
YAŞASIN SANAT!
YAŞASIN TÜRKİYE!
İnci ÖZDİL
Orkestra Şefi
Türkiye Sanatçılar Birliği
Başkanı
SESLİ DİNLE:
https://www.youtube.com/watch?