Kadıköy Belediyesi Sureyya Operası
http://www.sureyyaoperasi.org/
Süreyya’da Beşinci Yıl
Murat KATOĞLU
Aslı AYHAN/ Gizem TÜZÜN
2011-2012 sanat mevsimi, 2007 yılı sonbaharında opera ve bale temsilleriyle başlayıp, oda müziği konserleriyle zenginleşen, işlenmiş yüksek müzik dinletileriyle oluşturulan etkinlik programlarının beşinci yılı olacak. Her yıl Kadıköy Belediyesi’nin olanakları çerçevesinde bu programların çeşitlendirilmeye çalışıldığını özellikle belirtmeliyiz. Nitelik kaygısının ise her zaman gözetilen ve bütün faaliyetlere yön veren bir prensip olduğunu tekrarlamalıyız.
Beşinci yılda programlar düzenlenirken gerek İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nce; gerek Kadıköy Belediyesi’nce; yeni eserlerin sahnelenmesine, değişik konser programları ve etkinliklere yer verilmesine özen gösterilmiştir. Süreyya Opera Sahnesi’nin karakteristik özelliği olan ‘Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası Oda Müziği Konserleri’ elbet bu yıl da programın önemli bir ağırlığını oluşturuyor. Bu konserler artık ‘geleneksel’ sıfatını kazanma aşamasına gelmiş sayılır. Kadıköy Belediyesi, yüksek sanatın toplumun ve bireylerin duygu ve düşünce yapısını, iç dünyalarını geliştiren ve yaşam kalitesini yükselten bir değer olduğu düşüncesiyle, Süreyya Sahnesi’ni bu amaç doğrultusundaki etkinliklere tahsis etmiştir.
Programların belli bir takvim düzenine göre sıralandığını da seyircinin dikkatine sunmalıyız. Oda müziği ve fuaye konserleri geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da Pazartesi günleri gerçekleşecektir. İstisna olarak birkaç konser, İDOB temsillerinden boş kalan haftanın diğer günlerine konulmuştur.
Opera ve bale temsilleri pazartesi dışındaki günlerdedir. Pazar sabahları İDOB’un çocuk müzikalleri bu yıl da sürecektir. Fuaye konserlerinin Kadıköy Belediyesi’nin bir eğitim/kültür hizmeti olarak saat 18.00’de ve ücretsiz olduğunu da izleyicilere hatırlatmalıyız.
Yeni Program Dizisi
2011-2012’deki yeni bir program türünün, opera severlerin dikkatini çekeceğini sanıyoruz. Geçen senelerde gerçekleştirilen açıklamalı müzik programları ve konferansları yerine, beşinci yılda müzikseverlerin ilgiyle ve severek izleyeceklerini umduğumuz değişik bir etkinlik hazırladık. Dünya opera literatürünün beş önemli eseri, değerli sanatçılar tarafından opera salonunda beyaz perdeden de yararlanarak, karakteristik sahnelerinden seçkilerle gösterilip anlatılacak. Bu yeni program serisi, yılın beş pazartesi günü, akşamüstü 18.00’de izleyicilere açık olacak. Bu etkinlik şeklinde, yıllar önce Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) TV2 Kanalı’nda değerli operacı Yekta Kara’nın hazırlayıp sunduğu “Opera Bir Ateştir” adlı programdan esinlenildiği söylenmeli… Hem başlığı, hem içeriği hafızalarda yer tutan o güzel programların benzerlerini gerçekleştireceğiz. Program dizisinin adını da Yekta Kara’nın kulaklarını çınlatıp, hoş göreceğini varsayarak ve “Sinema Bir Şenliktir” diyen, kaybının acısını unutamadığımız Onat Kutlar’ı anarak “Bir Şölendir Opera” koyduk…
Eserlerin seçiminde,bazılarının Türkiye’de hiç oynanmamış olmasını tercih ettik. Anlatılar 19 Aralık’ta tiyatrocu Ali Poyrazoğlu’nun, Bizet’nin ünlü ‘Carmen’ operasından yaptığı seçkiler ve değerli tiyatrocunun sunumuyla başlıyor.
Bu serinin ikincisi 13 Şubat’ta, Türkiye’de belki de geniş bir solist kadrosuna ihtiyaç duyulduğu için bir türlü oynanamayan Rossini’nin ‘La Cenerentola’ (Külkedisi) operası Can Gürzap’ın anlatımıyla sunulacak. Türkiye’nin opera denince ilk akla gelen isimlerinden olan değerli rejisör Yekta Kara da, Mozart’ın ünlü ‘Don Giovanni’ operasını özel olarak hazırlayıp 19 Mart günü seyirciye anlatacak. Seçilen bir diğer eser de Alman operasının öncüsü kabul edilen Carl Maria von Weber’in meşhur ‘Freischütz’ (Sihirli/Büyülü Av) isimli romantik operası… Gürer Aykal yıllardır orkestra şefi olarak sahnelenmesini beklediği Freischütz’ün müzik direktörlüğünü yapmayı hayal etmekteymiş. Teklifimiz üzerine Süreyya Operası’nda Freischütz’ü anlatma ve sunma teklifimizi memnuniyetle kabul ettiğini söylerken, “sahnede canlı olarak yönetemedim, kısmet anlatmakmış, tabii şimdilik…” şeklinde esprisini yapmaktan da geri kalmadı. Seriyi yine Ali Poyrazoğlu tamamlayacak ve 7 Mayıs’ta Prokofiev’in‘Üç Portakal’ın Aşkı’operasını anlatarak noktalayacak.
Gelelim Oda Müziği Konserlerine…
Beşinci sezon 3 Ekim’de, Kadıköy Belediyesi Oda Müziği Konserleri’nin ilkiyle açılıyor. Viyana’da yaşayan ve Avrupa konser salonlarında aranan Türk kemancı Atilla Aldemir, yine Viyana’dan gelecek olan Japon asıllı piyanist Etsuko Miyakoda ile 2011 Ekim’inin ve sezonun ilk Pazartesi’sinde, Paganini’nin Kaprisleri’ni seslendirecek. Tam anlamıyla özel bir konser. Değerli kemancı, kemanın idollerinden Paganini ile seyirciye yoğun bir müzik gecesi yaşatacak.
‘2011 Türkiye’de Kuzey Kıbrıs Yılı’ dolayısıyla davet ettiğimiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Türkiye’nin önde gelen genç kuşak piyanistlerinden Rüya Taner, bu kapsamda 17 Ekim’de bir resital verecek. Değerli virtüöz Taner, Süreyya’da ilk defa çalacak. Artık onun da Süreyya oda müziği kadrosuna katılmasını diliyoruz. Konserde seslendirilecek parçalardan biri de, Amerika’da yaşayan Türk besteci Kâmran İnce’nin ‘Kıbrıs adasındaki iki farklı toplumu yansıtmak’ t
emasına dayanan, Taner’in siparişi üzerine bestelediği ‘Kapılar’ eseri olacak.
‘Borusan Quartet’ ile olan işbirliğimiz, bu yıl da üç konserle sürüyor. Bunların birincisi Ekim ayında; viyolacı Ruşen Güneş, Borusan dörtlüsüne eşlik edecek. Ekim ayında ABD’den gelecek olan Meral Güneyman, son derece özgün bir programla ‘İspanyol Rapsodisi’ temalı bir piyano resitali sunacak.
Bu yıl dinleyicilerimizi bol bol iki piyano repertuvarıyla buluşturacağız.
İlk olarak Devlet Sanatçısı Gülsin Onay henüz yirmi yaşındaki genç ve umut vaad eden piyanist Doruk Görkem Tokur’la 14 Kasım’da bir konser gerçekleştirecek. Ardından piyano ikilisi Ufuk ve Bahar Dördüncü 16 Ocak’ta ikinci kez Süreyya Operası’nda olacaklar. Üçüncü çift piyanolu konser ise, ‘OpusAmadeus Oda Müziği Festivali’ kapsamında 7 Mart’ta gerçekleşecek ve Birsen Ulucan ünlü Macar piyanist Marta Gulyas ile bir araya gelecek. Geçtiğimiz iki yıl Süreyya Operası’yla ortak olarak Mart ayında düzenlediği ‘İstanbul Piyano Haftaları’ konseptini genişleten organizatör Mehmet Mestçi ile bu yıl, ‘OpusAmadeus Oda Müziği Festivali’ ismiyle dünyadan ve Türkiye’den seçkin oda müziği gruplarını İstanbul dinleyicisiyle buluşturacağı festivalinin, üç konserini yine Kadıköy’de işbirliği içinde gerçekleştireceğiz. Usta flütist Bülent Evcil, piyanist Gökhan Aybulus resitali 11 Mart’ta, Corelli Consort dörtlüsünün konseri ise 21 Mart’ta bu festival çerçevesinde gerçekleşecek.
Tekrar Kasım ayına dönelim. 20 ve 21 Kasım’da Sedat Gürel-Güzin Gürel Vakfı’nın şan yarışması ve konseri izleyiciler için ilginç bir müzik dinletisine fırsat yaratıyor. Ülkenin değerli ve sevilen arp virtüözü Şirin Pancaroğlu, Kasım sonunda kemancı Ignace Jang’la dinleyicileri ‘Kuyruklu Yıldız Altında’ adlı bir resitalle ağırlayacak. Bu yılki piyano resitallerinin sayısı altı. Rüya Taner ve Meral Güneyman’dan sonra üçüncüsünde seyirciler Aralık ayında İdil Biret’in yorumlarıyla buluşacak… Dördüncüsü Ocak başında İdil Biret’in bize tanıtıp önerdiği Mısırlı piyanist Ramzi Yassa’nın Beethoven Gecesi olacak. Beşinci piyano resitalini ADB’den misafir olan Zeynep Üçbaşaran gerçekleştirecek. Bu ilginç programlı konserde Üçbaşaran, dinleyicilere piyano repertuvarının opera eserlerine göndermelerinden bir seçki sunacak. Sonuncu piyano gecesi ise, değerli ve daima farklı programlarla karşımıza çıkan Burçin Büke’nin ‘Üç Viyana Klasiği’ başlığıyla, üç besteciden peş peşe sunacağı eserlerden oluşuyor.
Yılbaşı için İzmir’den gelen ‘Ege Brass’ nefesli çalgılar grubu, renkli bir dinleti sunacak. Hemen yılbaşı ertesi Dilbağ Tokay ve Emine Serdaroğlu, çellopiyano ikilisi müzik meraklılarını fuayede misafir edecek. Ocak sonunda yine güzel bir oda müziği şöleni var: Piyanolu Kuartet. Piyanist İris Şentürker ile yurtdışından gelen usta solistler Andrej Bielox, Miguel de Silva ve Yovan Markovitch izleyicilere doyumsuz bir müzik gecesi yaşatacaklar… Ankara Bilkent Üniversitesi’nden ‘Bilkent Piyanolu Üçlü’ ise Şubat ayında Süreyya Fuaye Konserleri dizisinde bir Şostakoviç akşamı sunacaklar. Beşinci yılın yenilikleri arasında bizi sevindiren birkaç programı ve onların dayandığı anlayışı da vurgulayalım… Bunların belki ilki, yüksek müzik hayatının ülkede sembolleşmiş iki değerli yorumcusu İdil Biret ve Suna Kan’ın 23 Nisan 2012 günü birlikte verecekleri resitaldir. Bizi heyecanlandıran bu konserin, izleyicilerin de ilgisini çekeceğini düşünüyoruz. Aynı şekilde heyecanlandırıcı bir etkinlikse Suna Kan’ın piyanist Cana Gürmen ve genç viyolonselci Dorukhan Doruk ile oluşturduğu trio konseridir. Kemanın duayeni Suna Kan böylece Süreyya Sahnesi izleyicilerine meslektaşlarıyla yepyeni bir dinleti armağan etmektedir. Böylece, değerli piyanist Gülsin Onay’ın genç bir piyanist ile izleyiciyi buluşturması gibi bu trio konseri ile de genç çello virtüözü Dorukhan Doruk müzikseverlerle bu trionun ‘ilk’ ve anlamlı resitalinde karşılaşmış olacaktır. Herhalde bütün müzikseverlerin temennisi bu trio birlikteliğinin devamlılık kazanmasıdır.
Oda müziği dizisinin yeniliklerine devam edelim… Bu yıl yepyeni ve sürekli olmasını dilediğimiz bir başka ‘trio’ topluluğu daha var. Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası, bu topluluğu heyecanla karşıladı, benimsedi ve güvendi. Enstrümanlarının virtüözleri olarak ünlenmiş değerli yorumcular; viyolonist Tuncay Yılmaz, piyanist Emre Elivar, çellist Gustav Rivinius’tan oluşan ‘Arkas Trio’nun 2011 Aralık ayında vereceği konseri merakla bekliyoruz. Türkiye’de böyle oda müziğine odaklanan grupların çoğalması gerçekten desteklenmesi gereken etkinliklerdendir. Buna paralel olarak Türk bestecilerinin eserlerinin bu topluluklarca icra edilmesi ve sık sık yeni yaratıların meydana çıkması da bir başka özlemdir. Borusan Quartet ise ikinci konserinde Türk bestecilerinin eserlerine yer veriyor. Böylece Süreyya’da Türk kompozitörleriyle dolu bir program daha gerçekleşecek. Üçüncü Borusan Quartet konseri Mayıs ayında konuk çellocu Valenine Erben’in katılımıyla seslendirilecek.
Mart ayı da birbirinden ilginç dinletilerle dolu. Wienner Kammersymphonie yaylı kenteti Viyana’dan bu konser için gelecek. Avusturyalı ustalardan bir müzik ziyafeti izlenecek. Bir diğer güzel yenilik Kamran İnce’nin viyolonsel sanatçısı Rahşan Apay’la 12 Mart’ta tamamen kendi eserlerinden oluşan bir konser verecek olmasıdır. Sanatçıların repertuvarları arasında Türk bestecilerin eserlerine yer vermelerinin ötesinde, yorumcu sanatçıların anlayışları ve kabulleri ölçüsünde her sene en az bir konserin sırf Türk bestecilerinin eserlerinden oluşmasını hedeflemekteyiz. Geçen sene de bu anlamdaki konseri Hande
Dalkılıç ile gerçekleştirmiştik. Türk bestecilerinin eserlerinin programlarda genel olarak yer almaları ise doğal arzumuzdur. Mart ayının son etkinliği ise fuayede gerçekleştirilecek Emre Sayarı ve Gökhan Aybulus’un viyolonselpiyano dinletisidir.
Nisan, besteci ve piyanist Tuluğ Tırpan, Sezai Kocabıyık (obua), Nusret İspir (klarnet), Cem Akçora (korno), Cavit Karakoç’un (fagot) ‘Kentet ile Baharı Karşılama’ seslendirmesiyle başlıyor. 16 Nisan’da Almanya’dan gelen ve dünyanın birçok müzik salonunda sanatını icra eden değerli piyanist Özgür Aydın ile viyola ve kemanı aynı ustalıkla kullanan genç virtüöz Özcan Ulucan’ın coşkulu konserleri var. 20 Nisan&
rsquo;da ‘İki Piyano ve Vurmalı Çalgılar’ın birlikteliğindeki orjinal konseri, Polonyalı sanatçılar S. Skoczynki, A. Salsgiver ile piyanistler Metin Ülkü ve Can Okan gerçekleştirecekler. 25 Nisan’da genç piyanist Güray Başol fuaye konserinde müzikseverlerle buluşacak. 21 Mayıs’ta yurtdışında da başarılı konserleriyle bildiğimiz değerli keman virtüözü Hande Özyürek, İtalyan piyanist Fedele Antonicelli ile Süreyya Operası Oda Müziği Konserleri’nin kapanış gecesinde renkli bir programla yer alıyor.
Ama Süreyya’da etkinlikler sürecek.
29 Mayıs ve 1 Haziran’da İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı, her yıl olduğu gibi iki programla karşımızda; bir bale gösterisi ve bir orkestra konseri.
Tabii binamızın artık klasikleşen konser programlarından bir dizi de İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) Haziran ayında düzenlediği Müzik Festivali’nin konserleridir.
Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası faaliyetleri çerçevesinde beşinci yılda gerçekleştirilecek bir de ‘sergi’ olacak… Elbet bu sergi de müzikle ilgili; ‘Opera Afişleri Sergisi’dir. Sergide Türkiye’nin milli opera topluluğu Devlet Opera ve Balesi’nce sahnelenmiş operaların afişlerinden seçmeler yer alacak. Olanaklar el verirse bu serginin Süreyya Opera Binası’nda sunulmasından sonra, İstanbul’da başka salonlarda yer almasını da düşünüyoruz.
Opera ve Bale Temsillerine Gelince
İstanbul Devlet Opera ve Balesi (İDOB) ilk opera temsilini biraz gecikerek, 22 Ekim’de verecek. Ama mevsim açılışı yeni bir eserle olacak: Donizetti’nin ünlü ‘Aşk İksiri’. Dünya opera sahnelerinin iki yüz yıla yakın zamandır vazgeçemediği bu şenlikli operayı Yekta Kara sahneye koydu. Böylece bu yılizleyiciler, 2008 yılında Süreyya için hazırlanan ilk opera olan aynı bestecinin ‘Don Pasquale’si ile birlikte iki Donizetti operasını peş peşe seyredip, mukayese yapma şansı bulacaklar…
İDOB’un bu yılki ikinci yeni operası heyecan verici… Bir Türk kompozitörün; Ferit Tüzün’ün, değerli tiyatro yazarı Güngör Dilmen’e ait sahne eserinden alarak bestelediği ‘Midas’ın Kulakları’… Yıllar önce de oynanan ve akıllarda kalan bu güzel eseri, Türk tiyatrosunun duayen rejisörlerinden, Devlet Tiyatroları’nın başrejisörlüğünü de yapmış olan değerli sahne adamı Yücel Erten’in yönetmesi ise esere ayrı bir özellik kazandırıyor. Yılın bir diğer yeni prodüksiyonu Richard Strauss’un ‘Ariadne Naxos’ta’ adlı dramatik operası. Mevsim sonunda ise çağdaş bir İtalyan müzikli oyunu, ‘Hasır Şapka’ 2011- 2012’nin repertuvarını süsleyecek. Geçen yıllarda başlayan La Traviata, Kötülüğün Döngüsü, Şen Dul, Hoffmann’ın Masalları, Sevil Berberi ve Mançalı Şövalye da bu yıl devam ediyor. Elbet bale temsillerinde de yeni prodüksiyonlar yer alıyor… Bir Türk besteci ve koreografın eseri olan ‘Hürrem Sultan’dan başlayalım. Müzik Nevit Kodallı’ya; koreografi ise Oytun Turfanda’ya ait. ‘Genç Werter’in Acıları', Frederic Chopin’in bestelerinden yararlanılarak sahnelenecek bir başka yeni prodüksiyon. Senfonik Minyatür, Don Kişot geçen yıldan devam eden bale gösterileri. Türk balesinin kurucu hocası ünlü koreograf Dame Ninette de Valois anısına hazırlanan bir yeni temsil de Süreyya Operası’nda izleyiciyle buluşacak. Mevsim sonunda ‘Dünden Bugüne’ başlığı altında Türk bestecilerinin müzikleri ile hazırlanmış, Türk koreograflarından seçme bale parçaları sergilenecek. Her yıl olduğu gibi İDOB büyük ilgi gören ‘Yılbaşı’ ve ‘Bahar’ konserlerini, orkestrası ve solistleriyle gerçekleştirecek.
Müzikseverlere zevkli bir sanat mevsimi dileriz.
Süreyya Operası
Sayfa Düzeni: Tenise Yalçın evetbenim
tenise@evetbenim.com
Kaynak: İleti Haber/ Süreyya Operası- http://www.sureyyaoperasi.org/altsayfa.aspx?id=46