Gemilere isim verilmesi

Gemilere isim verilmesi


Gemilere isim verilmesi binlerce yıllık bir maziye sahiptir. Genelde Yunan ve Roma dönemlerinde fırtınalardan ve kötü talihten korunması için tanrısal ve kutsal isimlerin gemilere verilmesi geleneği, Hristiyan kültürünün gelişmesiyle daha da yaygınlaştı. Kralların, asillerin isimlerinin yanı sıra, havariler ve azizlerin isimleri kullanılmaya başlandı. Özellikle ticaret gemileri isimleri arasında kadın isimlerinin yer alması zamanla yaygınlaştı. Gemilere kadın isimlerinin verilmesi Hint Avrupa dillerinin çoğunda kelimelerin dişi ve erkek olarak ayrılmasından kaynaklandı. Gemi, pek çok dilde dişi kelimeler arasındadır. Pek çok kültürde gemilerin isimlerini kadınlar verir ve isim verilmesi geminin denize indirilmesiyle aynı anda yapılır.
 
İSİMLİ İLK TÜRK GEMİSİ: GAZİ
Türklerin denizcilik tarihinde bir gemiye isim verilmesi ilk kez 14’üncü yüzyılda gerçekleşti. Aydınoğulları Beyliği (1308-1426) döneminde Türklerin karada gemiler yürüten ilk amirali olan Umur Bey (1309-1348) tarafından ilk kez bir savaş gemisine “Gazi” ismi verildi. Osmanlı döneminde denizciliğimizin en yüksek zamanları olan 15 ve 16’ncı yüzyıllarda gemiler komutanlarının yani reislerinin ismi ile anılırdı. Daha sonra ilk kez 1650 yılında bir Osmanlı savaş gemisine isim verildi. 1645’te başlayan Girit kuşatması uzayınca, İstanbul Kapalıçarşı’da bulunan Uzunçarşı esnafı donanmaya bir gemi yaptırdı ve adını Uzunçarşı koydu. Daha sonraları bu gelenek Osmanlı Donanmasında yerleşti. Padişahlarla (Selimiye, Mahmudiye, Reşadiye, Sultan Osman-ı Evvel vb.) annelerinin isimleri (Pertevniyal, Tir-i Müjgan vb.) ile zafer, güç, vefa, sadakat gibi özellikleri simgeleyen sıfatlar da (Peleng-i Derya, Nüvid-i Fütuh, Muin-i Zafer, Yadigar-ı Millet vb.) gemi isimleri arasındaydı. Ünlü denizcilerin isimleri ile (Barbaros, Turgutreis vb.) deniz zaferleri (Preveze, Cerbe vb.) ve ayrıca önemli coğrafi yer isimleri de (Halep, Şam, Ayıntab vb.) gemilere verilen isimler arasındaydı.
 
CUMHURİYET DÖNEMİ İSİMLERİ
Cumhuriyet Donanması Osmanlı Donanmasından devraldığı gemilerin isimlerini çoğunlukla değiştirmedi. (Yavuz, Sultanhisar, Demirhisar, Muavenet, Gayret vb.) Yeni alınan gemilere Kurtuluş Savaşı zaferlerinin isimleri verilirken (I. İnönü, II. İnönü, Sakarya, Adatepe, Kocatepe, Zafer vb.), bazı gemilere bizzat Atatürk tarafından isimler verildi. (Atılay, Saldıray, Batıray, Yıldıray, Gür ) Atatürk sonrası dönemde 1950’li yıllara kadar yeni alınan gemilere coğrafi yer isimleri ile ünlü denizciler ve deniz zaferlerinin isimleri (Giresun, Hızırreis, Cerbe vb.) ve ayrıca deniz kuşları, rüzgar/fırtına isimleri (Doğan, Martı, Karayel vb.) verilirken, Demokrat Parti döneminde bazı muhriplere Alparslan gibi Selçuklu Hükümdarı ya da donanmayı pek de sevmeyen Mareşal Fevzi Çakmak isimleri verildi. 1973 yılında ilk kez Osmanlı Beyliği kurucusu Osman Bey’in babası Ertuğrul’un adı ABD’den alınan tank çıkarma gemisine verildi. Cumhuriyet döneminde padişah isimlerinin firkateynlere verilmesi adeti de ilk kez Turgut Özal döneminde oldu. (TCG Fatih, TCG Yıldırım) Kıbrıs Barış Harekâtı’nda kıyı başının tutulduğu yer olan Girne’nin ismi 1977 yılında hizmete giren ve Türkiye’de inşa edilen karakol botuna verildi. Böylece cumhuriyet döneminde ilk kez jeopolitik içerikli bir gemi ismi kullanılmış oldu. (TCG Kardak isminin de yeni inşa edilecek doklu çıkarma gemisine (LPD) verilmesi ile bu gelenek devam ettirilebilir.)
 
DENİZ ŞEHİTLERİ VE GEMİ İSİMLERİ
Donanma deniz şehitlerine de ayrı önem vererek onların aziz hatıralarını gemilerde yaşattı. 1942 yılında batan TCG Atılay denizaltısı komutanı Bnb. Saadettin Gürcan’ın ismi 1970 yılında; 1953 yılında batan TCG Dumlupınar denizaltısının komodoru Alb. Hakkı Burak ismi 1965’te; aynı geminin başçarkçısı Yzb. Naşit Öngören’in ismi 1973 yılında; 1955 yılında Taşkızak Tersanesi’nde inşa ettiği gemide kaza sonucu şehit düşen Deniz Mühendis Yzb. İhsan Tulunay’ın ismi aynı gemiye; 1970 yılında dalışta şehit düşen Porsun Astsubay Başçavuş Ersev Bayrak’ın ismi 1971 yılında; 1974 yılında Kıbrıs Harekatında batan TCG Kocatepe’nin başçarkçısı Bnb. Metin Sülüş’ün ismi 1975 yılında; geminin ikmal subayı Teğmen Caner Gönyeli’nin ismi 1976 yılında savaş gemilerine verildi. Son olarak 1992 yılında bir tatbikat sırasında Amerikan uçak gemisi USS Saratoga tarafından bir kumpas sonucu bilerek vurulan TCG Muavenet muhribinde şehit düşen Gemi Komutanı Yarbay Kudret Güngör’ün ismi 1997 yılında donanmanın en büyük tonajlı destek gemisine verildi. Bu gemiler dışında söz konusu kayıplarda şehit düşen diğer denizcilerin isimleri binalar, kışlalar, yüzme havuzları, spor salonları, caddeler, lojmanlar, konferans salonları, kültür merkezleri
ve benzer yerlere verilmiştir. Ayrıca donanma her sene yaptığı değişik çaptaki tatbikat ve eğitimlere de görev şehitlerinin isimlerini vermektedir.
 
KUMPASIN DENİZ ŞEHİTLERİ
Deniz Kuvvetlerimizin 2009 yılından sonra maruz kaldığı alçak kumpaslar sonucu kaybettiğimiz ve görev şehidi kabul edilmeleri gereken silah arkadaşlarımız da diğer deniz şehitlerimiz arasındaki ölümsüz yerlerini almalıdır. Neticede TCG Muavenet muhribimiz Amerikan füzeleri ile vuruldu. Kumpas şehitlerimiz ise ABD himayesindeki paralel yapının CD’leri ile. Doğu Akdeniz’deki etkin faaliyetleri nedeniyle hedef alınan Amiral Cem Çakmak ile Hint Okyanusu’nda fiilen görev yapan ilk Türk Komodoru olan Albay Murat Özenalp’in ve Cumhuriyet tarihinde Çin Halk Cumhuriyeti’ni komutanı olduğu Turgutreis firkateyni ile 2000 yılında ilk kez ziyaret eden Albay Berk Erden’in isimleri savaş gemilerine verilmelidir. İlk kumpas şehidimiz, Öğretmen Yarbay Ali Tatar’ın ismi de ömrünü adamış olduğu Deniz Eğitim ve Öğretim Komutanlığı’nda uygun görülecek en prestijli yere verilmelidir. Her ismin gelecek kuşaklara vereceği tek mesaj vardır: Asla teslim olma!

 26 Temmuz 2015, 10:18
http://www.aydinlikgazete.com/gemilere-isim-verilmesi-makale,60915.html

 
Cem Gürdeniz’in Özgeçmişi
24 Mart 1958 tarihinde İstanbul’da doğan Cem Gürdeniz,  1969 yılında Sarıyer Pertevniyal İlkokulu’nu bitirdikten sonra, ortaokula yatılı olarak Haydarpaşa Lisesi’nde devam etmiş, 1972 yılında Deniz Lisesi’ne kabul edilmiştir.

1979 yılında Deniz Harp Okulu Uluslar arası İlişkiler Bölümü’nü bitirerek, Deniz Teğmen rütbesi ile Donanma gemilerinde güverte subayı olarak görev almıştır.  1983 – 1985 yılları arasında ABD Naval Postgraduate School’da İnsan Gücü, Personel ve Eğitim alanında yüksek lisans eğitimini tamamlamış ve 1987 yılına kadar Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Ankara’da görev yapmıştır.

1987 – 1989 yılları arasında Deniz Harp Akademisi öğrenimini tamamlayarak Deniz Kurmay Yüzbaşı olarak TCG Gayret Muhribi Harekât Subayı olmuştur.  Bu görevinde iken 1991 yılında Belçika’da NATO Shape Karargâhı’nda dış göreve seçilmiş, dış görevi esnasında Brüksel’de ULB (Unuversite Libre Bruxelles)’de Uluslar arası Politika dalında yüksek lisans yapmıştır.

 1994 – 1995 yılları arasında TCG Yücetepe Muhribi İkinci Komutanlığı görevindeyken, TCG Gaziantep firkateynini ABD transfer etmek üzere Norfolk/ABD’de görevlendirilmiş, yaşanan uluslararası sıkıntılardan kaynaklanan transferdeki gecikmeler nedeni ile 1996 yılında Türkiye’ye geri dönerek Donanma Komutanlığı Harekat Başkanlığı’nda görev yapmıştır.  1997 yılında ABD Charleston’da  TCG Gaziantep’i İkinci Komutan olarak Türkiye’ye transfer etmiş, aynı gemiye 1998 yılında komutan olmuştur. 1999 Ağustos Ayına kadar devam eden gemi komutanlığı sonunda Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Özel Sekreterliği’ne atanmış ve 2001 yılına kadar bu görevde kalmıştır.  Daha sonra Ağustos 2002’ye kadar Deniz Kuvvetleri Plan Prensipleri Başkanlığı Antlaşmalar Şube Müdürlüğü, Ağustos 2003’e kadar Harp Filosu III. Muhrip Filotillası Komodorluğu görevlerini deruhte etmiştir.

 2003 – 2004 arasındaki Deniz Kuvvetleri Plan Prensipleri Başkanlığı Strateji Daire Başkanlığı görevi esnasında, 30 Ağustos 2004 tarihinde Tuğamiralliğe terfi etmiş, aynı görevi 2005 yılına kadar sürdürmüştür.  2005 – 2007 yılları arasında icra ettiği Deniz Kuvvetleri Plan Prensipler Başkanlığı görevi sonunda Çıkarma Gemileri Komutanlığı’na atanmış, bu görevin sonunda 2008 yılında Tümamiralliğe terfi ederek Mayın Filosu Komutanlığına getirilmiş. 2009 – 2011 yılları arasında tekrar Deniz Kuvvetleri Plan Prensipler Başkanlığı görevini yürütmüş, 11 Şubat 2011 tarihinde sözde Balyoz Davası’nda sahte deliller ile tutuklanmış, 18 yıl hüküm giymiştir. Aldığı Mahkumiyet kararı,  adil yargılanmadığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’nce bozulmuş, 19 Haziran 2014 tarihinde tahliye edilmiştir.

İngilizce ve Fransızca bilen Cem Gürdeniz,

Deniz Kuvvetleri Dergisi’nde 1979 – 2005 arası 22 makale, Türk Deniz Kuvvetleri El Kitabı 2000, İngilizce/Türkçe ve Türkçe/İngilizce Deniz Terimleri Sözlüğü, Cumhuriyet Donanması (Prestij Kitabı) ve Hedefteki Donanma (Kırmızı Kedi Yayınları) kitaplarının yazarıdır. Yurt dışında 2003 – 2010 yılları arasında başta Karadeniz ‘de Deniz Güvenliği konusu olmak üzere 30’a yakın uluslararası konferansta bildiri sunmuştur.

Rengin Gürdeniz ile evli olup,  Ülkem (Gürdeniz) Suntay ve Ege Gürdeniz’in babası, Bora Suntay’ın dedesidir.

Alıntı: Cem Gürdeniz’in Özgeçmişi 
“Hüznün Adresi SESSİZ ÇIĞLIK , sayfa: 94 – 95,

Derleyen: Latife Hanım Grubu
latifehanimgrubu@gmail.com
Basım: Nisan 2015-07-28 

TÜRK DENİZ KUVVETLERİ
http://www.vidivodo.com/video/turk-deniz-kuvvetleri/255520

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir