İzmir Devlet Opera ve Balesinde ARİADNE NAKSOSTA Operasının Türkiyede İlk Gösterimi

İzmir Devlet Opera ve Balesi’nde

ARİADNE NAKSOS’TA

Operası’nın Türkiye’de İlk Gösteri

                  Hayati Asılyazıcı

     Richard Strauss (1864-1949), geç romantizm akımı ile gelişimini sürdürdü. Bu dönem Mozart ve Gluck gibi bestecilerin müziğiyle tanışma yıllarıdır. Hemen ardından Richard Wagner opera akımının yoğun olduğu yıllar başlar. Bu dönem genç Richard Strauss için Wagner, Berlioz, Liszt birleşimiyle kendi müziğine yöneliş ve ilk müzikli sahne yapıtlarının yazıldığı bir başlangıçtır. “Guntram” ve “Feuersnot” yapıtları örnek olarak verilebilir. Richard Strauss’un opera türünde, ilk yapıtları arasında rezonanslı ve tonaliteyi aşan, İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nde sahneye konulan “Salome” ve “Elektra” ünlüdür. Bu iki opera nitelikleri ve özellikleriyle dünya opera edebiyatının repertuvarına oturmuştur.

     Richard Strauss’un sözünü ettiğim iki opera yaratısından sonra, ikinci yaratış dönemindeki yapıtları öne çıkar. Örneğin, Mozart ve Johann Strauss ikilisinin opera yaratılarından etkilenişinden söz edilebilir. Sözgelimi, “Rosenkavalier” (1911), “Ariadne Naksos’ta” (1912) ve 1918’de yazdığı “Der Bürger als Edelmann-Gülünç Kibarlar” adlı yapıtları yer alır.

     Richard Strauss’un üçüncü ve son yaratış evresinde beş opera daha bestelediğini görüyoruz: “Die Schweigsame Frau”, “Friedenstag”, “Daphne”, “Capriccio”, “Die Liebe de Danae” adlı yapıtlarıyla opera alanındaki yaratılarını tamamlamıştır.

     Richard Strauss’un önemli yaratılarından biri “Ariadne Naksos’ta”  operası ise, ülkemizdeki ilk gösterimi, Türkiye prömiyerini 15 Mayıs 2010’da İzmir Devlet Opera ve Balesi’nde yapıldı. Yapıtı, Mehmet Ergüven başarıyla sahneye koymuştu. İzmir Devlet Opera ve Balesi’nin kısıtlı sahne olanaklarına karşın, bu sahnede inanılmaz başarılı yapıtlar sergileniyor. Sözgelimi, Mehmet Ergüven bu sahnede Richard Wagner’in “Uçan Hollandalı” adlı operasını başarıyla sahneye koymuştu.

     İlk gösteriminde izlediğim “Ariadne Naksos’ta” aynı koşullarda; ama başarı düzeyi yüksek bir gösterim olarak sunuldu. Bu operada orkestra şefi Ercan Yenal, partisyon çözümlemesini ustalıklı bir düzeye taşıyarak yorumlamıştı. Richard Strauss’un müziğinin tüm ayrıntıları; solistlerin ve koronun orkestra ile olan uyumlu iletişimsel bağlantıları olağanüstü güzellikteydi. Bu arada Alman dili ve müziğine hakim iki yönetmenin –Mehmet Ergüven ve Ercan Yenal- aralarında sağladıkları işbirliği de operanın başarısını üst düzeye taşımıştır.

     Operanın yaratıcısı Richard Strauss, librettosunu Hugo von Hofmannsthal’a hazırlatmıştı. Ancak, 17. yüzyıl Fransız tiyatrosunun ünlü  komedi yazarı Moliére’in “Gülünç Kibarlar” diye bilinen sahne yapıtıyla iç içe oynanmak üzere oluşturulan bir perdelik “Ariadne Naksos’ta” operası, ilk kez 1912’de Stutgart opera tiyatrosunda sahneye konmuştur. Daha sonra, bestecisi, üzerinde durmuş ve yapıtı her bakımdan geliştirmiştir. 1916 yılında yapılan değişiklikle, bu opera yeni bir ön oyun ile birlikte oynanmaktadır. İzmir Devlet Opera ve Balesi de bu son biçimiyle oynamaktadır.

     Şef ve yönetmenin uyumlu ve başarılı işbirliğinde aynı düzeyde bir yapım gerçekleştirilmiştir.

     Oynanışa Gelince

     Ön oyunla birlikte izlediğimiz opera, bütünleyici ekip çalışması olarak (İZDOB)’un başarı grafiğini de artıran bir yapım (prodüksiyon) ortaya konulmuştur. Richard Strauss müziği üzerine ayrıntılı olarak durulmuş, rol dağılımı tartışılabilir. Ancak, yapıtın başarısı korunarak oynanıyor. “Ariadne” de Ayşe Tek, üstün tekniği ve sesiyle bu rolü hem iyi canlandırdı, hem de tüm parçalarını başarıyla yorumladı. Prömiyerden sonra galada Aytül Büyüksaraç da aynı başarıyla oynayacaktır. Ayşe Tek ve Aytül Büyüksaraç, operamızın ve özellikle İzmir Devlet Opera ve Balesi’nin primadonnaları olduklarını belirtmeliyim. İlk gösterimde görev alanların başarılı olduklarını söylemeliyim. Bu sanatçıları şöyle sıralayabilirim: Stefan Scheider (Kâhya), Altuğ Dilmaç (Müzik Öğretmeni), Linet Şaul (Besteci), Ünüşan Koloğlu (Bacchus), Fırat Halavut (Subay), Ziya Elmacı (Dans Öğretmeni), Çağrı Duran (Perukacı), Murat Duyan (Hademe), Eylem Demirhan Duru (Zerbinetta), Cengiz Sayın (Harlekin), Kaner Sümer (Scaramuccio), Alparslan Mater (Truffaldin), Mertol Türkbay (Brighella), Derya Kırcalı (Najade), Sevgi Yalçın (Dryade), Sevinç Sayın (Echo). Sahne tasarımı İsmail Dede, kostüm tasarımı Gülay Korkut, devinim ve jest çalışmasını Neslihan Öztürk, ışık tasarımını Oktay Kanca tarafından gerçekleştirilmiş ve yapıma katkı sağlamışlar..

 


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir