ELEŞTİREL BAKIŞ hayatiasilyazici@aydinlikgazete.com
HAYATİ ASILYAZICI
Berlin Duvarı yıkıldı, Bertolt Brecht unutuldu -1-
Bertolt Brecht (1898-1956) 20. Yüzyıl’ın ünlü tiyatro yazarı, yönetmeni ve şairi. Tiyatro edebiyatında “epik tiyatro”nun kurucusu olarak bilinmektedir. Aslında dramatik tiyatrodan epik tiyatroya geçişte Erwin Piscator'un ilk kuramcı olduğunu da biliyoruz. Epik tiyatronun temelini aradığımızda Çin tiyatrosundan, Stanislavski yönteminden yararlandığı da bir gerçektir ama özünde diyalektik tiyatro anlayışı vardır. Klasik Çin tiyatrosunun ve operasının temeli epiktir ama onu Çin sanatçıları, yönetmenleri geliştirmiş ve çağdaş konuma getirmişlerdir. Epik tiyatro şöyle tanımlanmaktadır: İllüzyoncu tiyatronun seyirciyi saran yaşantısı yerine anlatıcı, belgeleyici, göstermeci bir üslup ile seyirciyi akılcı yoldan bir gözlemci olmaya zorlayan ve seyirciye olayı yaşatmak yerine onu olayın dışında bırakıp yargı vermesini sağlamak ereğini güden tiyatro türüdür. Epik tiyatroyu bütün yönleri ve boyutlarıyla çağdaş ve özellikle 20. yy tiyatrosunda özgün bir konuma getiren Bertolt Brecht'tir. 1940-1945, Alman-Sovyet Savaşı’nın korkunç yıkımlar ve ölümler yaratan savaş yıllarıdır. 2. Dünya Savaşı 1939' da başlamış ve Hitler Almanya'sının yenilgiye uğramasıyla 15 Mayıs 1945'te sona ermiştir. 6 milyon Alman sivil ve askerin ölümüne karşın Sovyetler Birliği'nin sivil asker olarak toplam kaybı 26 milyondur. Ama sonuç olarak Bertolt Brecht Almanya'ya döndüğü zaman özellikle çetin savaşın geçtiği kentlerden biri olan Berlin, yıkıntılardan oluşan harabeye dönüşmüş haldeydi. Savaş bitiminden sonra savaşan ülkeler yaralarını sarmak için yıkılan kentleri yeniden kurdurlar ve insanların yaşamalarını sağladılar. Bertolt Brecht'in Doğu Berlin'de yaşama kararı, kapitalist ülke konumunda olan Batı Almanya'dan siyasal nedenlerle uzaklaşma, özellikle komünist yönetimi seçmesi nedeniyledir. 2. eşi olan Helene Weigel ile birlikte Berliner Ensemble kurulmasında birlikte çalıştılar. Bu tiyatro Doğu Almanya yönetiminin Bertolt Brecht'e armağanıydı. Burada Brecht birçok oyununu sahneye koymuş, hem oyunları hem de yorumlarıyla dünyanın saygın tiyatro kurumlarından biri durumuna gelmişti. Berliner Ensemble, epik tiyatronun dünyaya bakan sadece bir penceresi değil gerçek merkezi konumundaydı. Brecht’in sahnelediği oyunların çoğunda başrol oyuncusu Helene Wiegel'di. Berliner Ensemble’ın ilk oyunu, Brecht'in yazıp yönettiği Helene Wiegel'in başrolünü oynadığı “Cesaret Ana ve Çocukları” adlı oyundu. Arkasından “Bay Puntilla ile Uşağı Matti” oynandı. 1949-1954 yılları arasında Wolfgang Langhoff'un sanat yönetmeni olduğu yıllarda Brecht ve Weiger bu yönetmenin engellemeleriyle karşılaşmışlardı. Bu nedenle Berlin Ensemble birçok güçlükleri aşmak zorunda kaldı. Sahneledikleri oyunları sadece Berlin'de oynamıyor dünyanın birçok ülkesine götürüyorlardı. Söz gelimi İngiltere, Fransa, Avusturya, İsviçre ve İtalya sıklıkla turne yaptıkları ülkelerdi. 1956 yılında Brecht'in ölümü üzerine Berlin Ensemble'daki yönetimi eşi Wiegel üstlendi. Ölümüne dek (1971) Wiegel bu görevini sürdürdü. Ölümünden sonra kızı ve damadı bu görevi devraldı. Çiftin yönetiminde Berlin Ensemble repertuvarında Brecht’in oyunlarında giderek bir azalma görüldü. Berlin Duvarı yıkılınca (Kasım 1989) durumun değiştiğini görüyoruz. Özellikle Avrupa'da kapitlizmin yükselişi, Amerikan emperyalizminin dünyaya üstünlük sağlayışı Sovyetlerin dağılmasıyla ABD büsbütün Avrupa’yı da hakimiyeti altına aldı. Sömürgeciliğin yeni boyutu ülke ve ad değiştirmişti. Duvar yıkıldı, Berlin Emsemble'da Brecht'in oyunları oynanmaz oldu. Şimdi tiyatronun repertuvarına baktığımızda Brech'in hiçbir oyununu göremiyoruz. Brecht kapitalizmi, emperyalizmi ve mafyayı amansız eleştiren oyunların Berlin Emsemble'da repertuvardan çıkartıp rafa kaldırılması çok acı bir tiyatro olayıdır. Tiyatronun yur tiçi ve yurt dışı gezilerinde adını taşıdığı tiyatroya yakışmayan oyunlarla turne yaptıklarını biliyoruz. Berlin Ensemble artık çalışan ama özelliği olmayan bir müze tiyatrosudur.