F451 OYUN , Bizim Tiyatro: Oyunlaştıran ve Yöneten Zafer Diper

Bizim Tiyatro / 28.Yıl / F451


 Kadıköy Barış Manço Kültür Merkezi’nde (0216.418 95 49)

(Bradbury’nin Fahrenheit 451 romanından ve
Truffaut’nun aynı adlı filminden yararlanarak)
Oyunlaştıran-Yöneten: Zafer Diper

Yönetmen Yardımcıları
Aslı Nişancı-İzgen Diper
Işık-Müzik Süreyya Karaduman
Film Gösterimi Özgür Sağlık
Sahne Uygulayımcısı Murat Kızılkaya

K i ş i l e r
Yüzbaşı Hüseyin Taş
Montag Zafer Diper
Clarisse Aslı Nişancı
Mildred Nazan Diper
Cervantes Özgür Sağlık

F451 Oyununun Konusu:

Oyun 2039 yılında geçmektedir.. Kitap kağıtlarının yanıp tutuştuğu ısı derecesidir F451 ve itfaiyecilerin giysilerinin kollarında bu yazılıdır. İtfaiyeciler yangın söndürmek yerine, yapılan ihbarlar doğrultusunda- kitapları yakmakla görevlidirler artık. Ülkede çizgi roman, eski iyi itiraflar ve ticaret mecmuaları dışında kitap okumak, kitap bulundurmak yasak ve büyük bir suçtur.. Montag da işini seven bir itfaiyecidir ve kendisini, yaptığı işi hiçbir zaman sorgulamamıştır. Ta ki on sekiz yaşındaki genç kıza, Clarisse’e rastlayana dek. Yaşamındaki yanlışlar doğrularla yer değiştirmeye başlar o andan sonra.. Eşi Mildred’la iletişimsiz-kopuk birlikteliğinin ayrımına varır; toplumdaki çarpıklıkları derinden duyumsamaya ve onları düşünmeye başlar. Gizliden gizliye, ele geçtirdiği kitapları okumaktadır artık sürekli. Daha sonra da ihbar edilen kendisi olur ama.. Kitap insanlarının bulunduğu yere, ormana kaçar.. Orada herkes bir kitap ezberleyip bir diğerine aktarmaktadır…
Kitap yakmalar tarihçesine de girerek, gelişen süreçte; sansüre, totaliter yönetimlere, kültür endüstrisine eleştirisel bir bakış açısı F451..

 

Düşünceyi Susturmak
Tansu Bele

İnsan ne zaman insanlaştı? Dili olduğu zaman. Düşüncelerini dile getirdiği zaman. Dilin Yazıya dönüşümüyle de düşüncelerini somutlaştırdı. Kitap dilin uzantısıdır, insanın yazılı belleğidir Kitap olmazsa düşünce uçar gider. Bizim Tiyatro (Zafer Diper ve ekibi) çok değerli bir iş başarmışlar. Ortaya çok başarılı (kara mizah demeyeyim de) bir kara şölen çıkmış. Çok etkileyici, sürükleyici bir akıcılıkla izleyiciyi alıp götüren bu oyun, son yılların en çok izlenmeye layık seyirliklerinden biri. Sözümona 2039 yılında geçen oyun gerçekte günümüz dünyasının faşist düşünce yapılanmasını çok güzel ortaya koyuyor. Yaratıcı ve üretici insan düşüncesine karşı tutucu, kalıpçı ve yaratıyı yok edici düşünce biçimini bizlere “düşündüren, sorgulatan” repliklerle sergiliyor. Bizim Tiyatro’nun son oyunu F451, devlet kurumlarının da yönetimlerce nasıl faşist emeller aracı olarak kullanıldıklarının altını da ustaca çiziyor. Bir devlet kurumu olan ve görevi yangın söndürmek olan itfaiye, oyunda faşist yönetimin kitap yakma aracı durumuna gelmiştir ve kitapları toplayarak yakmaktadır. Simgesi de F451’dir. İtfaiyeci Montag da işini başarıyla yapan ve hiç sorgulamayan birisidir. Oyunda bu durum, Montag’ın Clarisse adında bir genç kızla rastlantısal olarak karşılaşmasıyla ansızın değişime uğrar. Clarisse, Montag’a “özgür” olmanın ne olduğunu gösterir. İstediği gibi düşünmektir özgür olmak..Montag, artık, gizliden gizliye- yakmayıp eve taşıdığı kitapları okumaya başlayacaktır. Bu gizlilik, tam anlamıyla “beyinsiz bir ev kadını” olan eşi Mildred’ın durumu anlayışına dek sürecektir. Ve Mildred sonunda kocasını yüzbaşıya ihbar edecektir. Oyunu yazan, aynı zamanda Montag rolünü üstlenen Zafer Diper yine harikalar yaratmış. Clarisse rolündeki Aslı Nişancı olağanüstü başarılı. İnsanın özgür düşüncesinin tatlı, mutluluk dolu abidesi sanki.. Ama benim favorim Nazan Diper.. Sözcüklere sığmayacak denli olağandışı bir oyunla izleyeni alıp götürüyor. Aptallığın akıl karşısındaki ironik ve bayağı yönünü öylesine sade ve ölçülü çizgiliyor ki onu izlerken kah gülüyor kah ağlamak istiyorsunuz. Oyundaki yüzbaşı rolüyle göz dolduran Hüseyin Taş’ı ve Cervantes- Özgür Sağlık’ı da ayrıca kutluyorum. F451, özellikle şu yaşadığımız hoşgörüsüz ve baskıcı dünyada yeniden ve yeniden izlenmesi gereken çok önemli bir oyun. İzleyiciyi uyaran oyunlarıyla dikkat çeken Bizim Tiyatro’yu yürekten kutluyor, görmeyenlere salık veriyorum. Düşünceyi Susturmak / Tansu Bele


    Zafer Diper

Zafer Diper, 1946’da doğdu. Tiyatroya 1963’te Beşiktaş CHP Gençlik Kolu’nda başladı; Lise’ de, Üniversite’de, Halkevi’nde sürdürdü. Bu dönemlerde, kendi yazdığı Kentin Korosu yanı sıra; Gitgel Dolap, Ay Doğarken, Hayvanat Bahçesi, Kum Sandığı, Ağzı Çiçekli Adam, Kapıların Dışında, Woyzeck yönettiği-oynadığı oyunların kimileriydi. Bir süre, Sinematek’le gelişen film yapma istemiyle kısa film çalışmalarına, senaryo ve öykü yazımına yöneldi. Daha sonra Halk Tiyatrosu’nda Komprador Oyunu’nda oynadı. 1978’de Ortaoyuncular’ın ilk kuruluş kadrosunda yer aldı ve Şahları da Vururlar oyununda Şah’ı üç yüz yetmiş beş kez oynadı. 1981 Kasım’ ında, Üsküdar Sunar Tiyatrosu’nda “toplumcu-eytişimsel bir yaklaşımla sanatsal etkinlikler üretebilmek” içeriğiyle özetlenebilir bir anlayışla Bizim Tiyatro’yu kurdu. Oyunlar, Çocuk Oyunları, Kültür-Sanat Etkinlikleri sözü edilen çerçevede ele alınmaya çalışıldı. Altı yıl etkinliklerini sürdürdüğü Sunar Tiyatrosu’undan ayrılma zorunluğu sonrası gezginsel yaşam başladı ve şöylesi yerlerde konuklanıldı: AST, Kadıköy Kültür ve Sanat Merkezi, Baro Han (Tünel), İTÜ Maden Fakültesi (G.Anfisi), Küçük Sahne, Capitol Salonu, Aksanat, Muammer Karaca Tiyatrosu (Beyoğlu) ve Kadıköy Barış Manço Kültür Merkezi.. Tiyatronun yanı sıra Zafer Diper
’in oynadığı diziler: Sizin Dersane (1979 yılı), Songül, Töre, Gülpare, Paramparça Aşklar; ve Onur Ünlü’nün yönettiği Polis filmi…

Haber Kaynak: İleti Haber; Bizimtiyatro
www.bizimtiyatro.net / bilgi@bizimtiyatro.net / (0543)765 71 15
Zafer Diper Özgeçmiş: evetbenim.com
Haber Düzenleme: Tevfik Yalçın evetbenim

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir